Başarının asıl sırrı, hayata pozitif bakabilmektir diye düşünüyorum. Hangi ortama girerse girsin pozitif olan insan, mutlaka o ortamdakileri de etkiler. O mekânın havası değişiverir birden. Pozitiflik, gözünüzdeki ışıltı, yürüyüşünüzdeki salınım, elinizin kavrayışı, arzunuzun karşı konulmaz yükselişi ve yeni düşünceler üretme enerjinizdir. Biz ne kadar pozitif olalım diyorsak, kendisiyle barışık olmayan, iç âleminde hep kendisiyle kavga eden insanlar var ya; seni de çileden çıkarmayı başarıyorlar. Bu tür insanların her hâllerinde huzursuzluk ve sinir, her hâllerinde stres vardır. Bu insanlara bir doktor adı yazıp, onların ceplerine koyayım istiyorum. Bunların sahiden yardıma ihtiyacı var! İnsan biraz geniş olur ya… Bak, kocaman dünya. Bu dünya herkese yeter de artar bile. Rahat ol ki, hem kendin, hem de etrafındakiler mutlu olsun. Bu tarz insanların varlığı beni rahatsız ediyor. Oysa biraz tebessüm etseler, biraz daha pozitif olsalar çok daha güzelleşecekler. Bugünlerde insanların kavgaya hazır hâllerini gördükçe, inanın, gelecek için endişeleniyorum. Herkesin suratı asık… Herkes, bir şey söylediğin an patlayacak bomba gibi duruyor. Hani birine “Nasılsın?” desen; dediğine diyeceğine pişman oluyorsun. Hemen dertlenmeye başlıyor. Bazıları hayata o kadar olumsuz bakıyor ki, masumane bir “Nasılsın?” sorusuna bile olumlu cevap veremiyorlar. İnsanlar içlerindeki coşkuyu yitirmişler. Sanırım kimisi geçmişte yaşadığı olumsuzlukların hırsını alıyor diğerlerinden. Gülümsedikçe insanlardan kötülük göreceklermiş gibi, her an kavgaya hazır durumdadır böyleleri. İçlerindeki heyecan ve coşkuyu kaybetmiş hâldedirler. Coşkunun, pozitif yaşamın dışa vurumu olduğunu bilmezler ki. Coşkuyu tarif etmek, kelimelerle ifade etmek zor… Coşku insana bir güç, bir büyü, bir şeytan tüyü verir. Adını ne koyarsanız koyun, ona ne derseniz deyin; ama hep coşkulu insanlarla beraber olun. Hayata yeniden bakın, daha yakından bakın. Coşku, güneşin doğuşunda, soluduğumuz havada, yağmurda, çiçeklerin kokusundadır. Sadece yaşamış olmak için yaşamayın. Yüzünüze gülümseme getirin. Tutkuyla ve coşkuyla yaşayın. Ufacık bir coşkuyla, evinizdeki, iş yerinizdeki atmosferi değiştirebilirsiniz. Başkasının asık yüzü, coşkusuzluğu sizin coşkunuzu söndürmesin. Hayatta olmanız, neşe ve coşkuyla dolmanız için yeterlidir. Coşkulu insanlar başarılı oldukları için mi coşkuludurlar? Hayır. Coşkulu oldukları için başarılıdırlar. Unutmayın ki, heyecan duyulmadan yapılan bir işte başarı sağlanamaz. Heyecan, hayâlini kurduğunuz başarının yakıtıdır bir nevi. Coşkunun olduğu yerde her şey mümkün olur. Yeter ki siz hayata sevgiyle bakmasını bilin. Ve siz, siz olun, asla coşkusunu kaybedenlerden olmayın. |