(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ayhan abi, ustalık değil benimkisi, ne haddime...Biraz hisle ilgili sanırım. Güzel yansıtabilmeşsem ne mutlu bana. Hatalarımı da gösterin ama. Eleştirinki, daha iyi olabilsin elim. Gerçi sonuçta yazar olacak değilim ama...Olsun.Saygılar gönderiyorum sana.
Sevgili Aynur, ben yazıyı iyyice okuyup ta yorum yapacağım demiştim ama, yazıyı okuyunca, dilim tutuldu ve yüreğim daraldı. Seni bolca kutlamaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Sen hep yaz. Ben buradayım ve okuyacağım. Yazın tam bir ibret hikayesi. Güne aday gösterip, 10 puanımı verip gidiyorum...
İntihar düşüncesi olanlara bir ünlem olsun birazcık da olsa, diye düşündüm. Aslında yazacağım öykü bu değildi, ama rabbim yazdırmışsa vardır bir hikmeti değil mi?Sevgilerimle caım.teşekkür ederim.hep var ol. Sevgilerimle.
Çok güzeldi Aynur. Bazı şeyler rüyalarla bildirilir insanlara. Ve intihar zayıf insanların başvuracağı bir şey. Harikaydı yazın. Paylaşım için teşekkürler. Sevgilerimle . Tebrik ediyorum seni :)
Bu yazıdaki olaylar kesinlikle tasvip etmediğim şeylerdir. Arkadaşımın dediği gibi böyle hastalıklı aşk olmaz. Ama kadının sıkışmış dünyasını yansıtmak istedim. Ne yazık ki, bu kadınlar çoook....
aşk,bir elin yün ceket içinde üşürken diğer elin dışarıda sevgilinin avuçların da ateşle yanar halidir . diye düşünen bir yürek,böyle bir mezalime nasıl dayanır ki. nedendir bunca çeki,nerdedir ana baba,nerdedir insan. çok özel bir ruh tahlili ama çok içimi acıttı tebrik ederim
Ben işim gereği çok dinliyorum bu tür hikayeleri. hepsini yazmaya kalksam inanın dünyaya küsersiniz. Keşke olmasa diyeceğim ama, galiba insanlık durdukça, insana şiddet de baki kalacak. Teşekkür ediyorum size. sevgilerimle.
Aysema'yı her birimiz değişik şekilde eleştirebiliriz elbet. Fakat maalesef Aysema' lar özellikle bu ülkenin gerçekleri. Olayın anlatış biçimi, edebî süslemelerle aktarılışı ve final...kesinlikle mükemmel.
Bu arada ; can yoldaşım oldu benim intihar duygusu. Yaklaşık 32 yıldır birlikteyiz onunla. Bu öyküde anladım ki , omuzlarımda birileri varmış beni ona karşı koruyan ve yenilmeme engel olan....
Fikret TEZAL tarafından 1/16/2010 4:01:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
Evet, omuzlarınızda iki melek var...Ve onlar size yaşamanız gerektiğini fısıldamasaydı ölmüştünüz belkide. Ayeti ve hadisi gördünüz. Yitip giden bu dünyanıza bir de azapla geçen ahireti eklemek öi istersiniz.Bu dünyada çektiğiniz sıkıntının sabrettiğiniz için, asıl hayatta mükafatını almak mı? Bence bırakın 32 yıllık can yoldaşınız intihar duygusunu. Kendini öldürmeye gözü kesen, tüm insanlığı da öldürebilir.... Siz böyle bir şey yapmazsınız.
"Bu akşam, seccadesini kendinden geriye sermediği için vurmuştu kocası."
"Sonra yerdeki cam kırıkları üzerinde sevişmek…"
"En son kocam görür yerde yatan bedenimi…Biliyorum, o da ardımdan çok yaşamaz. Her şeye rağmen çok seviyor beni, biliyorum. "
**********************************************
Biraz da Aysema'lar büyütmüyor mu,var etmiyor mu böyle insanları. Aysema'ların yetiştirdiği çocuklar değilmi,Aysema'ları döven. Üstelik "namaz" a sebep yediği dayaktan sonra,morarmış vucudunu camkırıkları üzerinde sunan Aysema'nın mistik dünyasını sorgulamalı.Aysema'ya sunulan,dayatılan,öğretilen hayatı sorgulamalı.
Şu sözlerle,insan olduğunu hatırlıyor Aysema: "Her garip aynı şekil gözyaşı döker, keder pınarı hangi cinsten olursa olsun. Her yalnız, aynı göğe bakar geceleri, özlediği kim olursa olsun."
Sonra tevekkül içinde sıkıştırılmış yaşamına dönüyor.Cehennemlerin içindeki cehennemleri sıralıyor beyninde ve: "Eğildi, kocasının yorganın dışında kalan elini öptü. Parmaklarına dokundu." diyor öyküde.
Ben bu öyküde en çok Aysema'ya kızdım.İntihar dakikasına en başından fırsat vermeseydi ...Aysema...
Son derece haklısınız. Erkeği yetiştiren kadındır. Bu yetiştirme işi baba ocağında da bitmez. Evlendikten sonra kadınlar yetiştirmeye devam eder kocalarını.Ama ne yazıkki bir kabuk ekmeğe eşlik yapan kadınlarımız var bu ülkede. Adamın getireceğine muhtaç. Ağızları dilleri bağlıdır o kadınların. Herkes bu öyküdeki kadın gibi şanslı olamıyor malesef. ya ölüyorlar, ya da ölü yaşıyorlar... Yorumunuz için teşekkür ederim. Yazıyı yazan ben olmama rağmen sizinle aynı fikirdeyim.
Çok güzel ruh tahlili.İnsan sevdiğine kıyar mı?Böyle hastalıklı sevgi olmaz olsun.İnşaallah gerçekten pişman olur.Aynur hanım çok beğendim.Yüreğine sağlık,saygılar.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.