4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
902
Okunma

İsrail ile ipler gerildi !
Özellikle son yaptıklarından sonra, hiç kimse tepkisiz kalamaz ve verilecek tepkilere itiraz etmez. Hatta çoğumuz tepkileri yetersiz buluruz ve daha fazlasının yapılması gerektiğini savunuruz.
Ben de daha fazlasının yapılması gerektiğini savunanlardan biriyim. İş ,o duruma geldiyse, onlar bize ahlâk dersi vermeye, ülkemize hakaret etmeye kadar işi vardırmışlarsa, büyükelçimizi geri çekmeli, hatta diplomatik ilişkilerimizi tamamen askıya bile almalıyız.
Fakat, olay uluslararası bir konudur ve kestirip atmak o kadar da kolay değildir tabii.
Bence olayın irdelenmesinde yarar var.
Günümüzün iktidar partisinin iş başına geldiği ilk günlerde, siyasî çevrelerde, ülke siyasetinde bir eksen kaymasının olacağını dile getirenler hayli fazlaydı. Oysa iktidar, ani bir manevrayla AB yanlısı göründü ve herkesi şaşırttı. Yıllardır, bütün dünyayı şaşırtacak şekilde AB yanlısı gibi görünen politika izledi. İsrail ile de öylesine yakın ilişkiler kuruldu ki
Arap ülkelerinin tepkisi bile çekildi.
Son günlerde ani bir eksen kaymasının gündeme geldiği apaçık ortada. Askerden zarar gelmeyeceği, yargının gücünün yetmeyeceği, tabanın fikrinin de bu yöne kaydığı görülünce, eksen kayması hızlı bir şekilde uygulamaya konmaya başladı.
Hükümetin en doğru bulduğum, komşularla sıfır problem politikası kesinlikle ülkeye yarar getirir. Fakat bu sıfır problem, başkalarıyla yoğun problem hatta belâ uğruna mı olmalı ? Arap’ların dostluğunu kazanmak için, mutlaka İsrail ile bu hale mi gelmeliydik ? ’ Onlar istedi ’ diyenlerin sayısı epeyce olacaktır. Hatta ’ İsrail’e ölüm ’ naraları atanlar da..
Sarkozy, Merkel bu ülke için az şey mi yaptılar? Onlara verilen tepki yeterli miydi ? PKK’lı olduklarını, pişmanlık duymadıklarını, üzerine basa basa, bağıra bağıra ilân ettikleri halde, affedilen, hiç bir ceza verilmeyen teröristlere karşı niçin böyle bir tepki gösterilmedi ? Bir belediye başkanının, devlete ettiği ağır küfürler karşısında verilen tepki nerede ? Apo, dost sandığımız İtalya’nın bir gazetesinde, köşe yazısı yazıyor ve Türkiye devletine hakaretler yağdırıyor; tepkiler nerede ?
Burada şunu sorgulamak gerekiyor ; her şey oy uğruna mı ? Kürtlerden oy umulduğu için mi, onlara tepki verilmiyor ? AB’ne karşı aciz miyiz de onlara sesimiz çıkmıyor ?
İşin gerçeği de bu zaten. Dindaş olduğumuz Arap ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmanın, onlarla kaynaşmanın bile gerekli olduğuna itiraz edilemez. Üstelik, kurulacak iyi ilişkiler sonucunda, yatırımlarını ülkemize kaydırmaları çok da yararlı olur. Fakat, asıl amaç tabanın desteğini alıp, oy kaybını azaltmak için, havaya naralar atıp, birilerinin dostluğu uğruna, başkasının düşmanlığını pekiştirmek ise, burada bir yanlış vardır. İktidarın tabanı, İsrail’in aleyhindeki her söze prim verir. Arap’lara verilecek her selama da primleri vardır mutlaka.
Hesaplar, ülke menfaatine göre değil de oy hesabına göre yapılırsa, bizim çekeceğimiz ’ one minute ’ lere, başkalarının çekecekleri ’ last minute ’ ler olabilir !
Fikret TEZAL