Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
matilgan
matilgan

Hayat acımasız!

Yorum

Hayat acımasız!

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1471

Okunma

Hayat acımasız!



Belgeseller izliyoruz. Doğadaki canlılar, yaşamlarını sürdürebilmek için birbirlerini acımasızca yok ediyorlar. İguanalar, kaplumbağaları ve kendisinden küçük böcekleri yiyerek besleniyorlar. Kaplanlar, leoparlar, iguanalarla besleniyorlar. Aslanlar, sürü halindeki geyiklere, karacalara, bufalolara saldırıp geçimlerini sağlıyorlar; yediklerinden arta kalanlara da çakallar üşüşüyor. Bu doğanın yasası diyoruz. Çekirge sineği; küçük kuşlar çekirgeyi, atmacalar, şahinler, doğanlar da küçük kuşları yok ediyorlar. Kısacası en klasik deyimle “büyük balık, küçük balığı yutuyor”.
Ama bunlar hayvan.
Bunları örnek alarak insan da ticarette, siyasette, sosyal yaşamda aynısını uyguluyor “büyük balık, küçük balığı yutar” mantığıyla. İnsanlar, insanları; kurumlar, kurumları; devletler, devletleri yutuyor.
Oysa biz insanız. “Hayvanların yaptığını yaptığımızda onlardan ne farkımız var” diye düşünemiyoruz… Düşünemiyoruz, çünkü hayat acımasız.
Bir semtte bakkallar var. Biraz daha büyük sermayeli market o semte gidiyor, bakkalı yok ediyor. Ondan daha büyük sermayeli bir süper market açılıyor, kendisinden küçüğü yutuyor. Daha büyük hiper marketler de onları… Devasa alışveriş merkezleri kuruluyor; hepsini yutuyor.
Yutulanlar ya da yutulma tehlikesiyle karşı karşıya olanlar, can havliyle başka semtlere, kendisinden daha güçsüzlerin olduğu bölgelere kayarak, kendisinden küçükleri yutup ayakta kalmaya çalışıyor. Bir süre daha ayakta kalabiliyor ama, gün geliyor yine başka bir büyüğün oraya gelip kendisini yutmasına engel olamıyor.
Büyük bir kentte, çok uluslu alışveriş merkezleriyle rekabet edemeyen orta ölçekli bir market, bu yöntemle küçük bir kente kaydığında aynen şöyle diyor: “Biz orada yerli bir arabaydık. Oradaki Mersedeslerle baş edemedik. Şimdi küçük kente geldik; biz Mersedes olduk, buradakiler yerli araba…”
Ve hatta öyle işliyor ki çark; yerli arabaların içinde, daha kaliteli olanlar da kendilerinden daha zayıf yerli arabaları yok ederek yabancı marka otomobil firmalarının ekmeğine yağ sürüyor ve dişlilerin çalışmasını sağlıyor.
Bu, ticaretin her dalında da geçerli, yaşamın her alanında da… Hatta çoğu zaman öyle oluyor ki; kendi ayaklarınızın üzerinde duracağınız kadar bir sermayeyle ticaret yapmaya çalıştığınızda dahi, yaşamın acımasızlığı yine karşınıza çıkıyor. Büyümek ve piyasaya egemen olmaya çalışan güçler; sizin mal aldığınız yolları tıkayarak, mal temininizi engelleyerek, yeterli sermayenize karşın, gayri ahlakî taktiklerle ipinizi çekiyor.
Tıpkı doğadaki diğer canlıların, birbirlerini yok etme taktikleri gibi.
Oysa biz insanız. Nasıl olur da onlar gibi davranır, onlar gibi acımasızca diğer insanları yok edebiliriz? Ediyoruz işte. İnsanlar insanları, kurumlar kurumları, devletler devletleri aynı mantıkla yok ediyor.
Sonra çıkıp, sanki bir tiyatro oynar gibi, insanlıktan, sevgiden, barıştan, kardeşçe yaşamaktan söz ederiz.
Arkadaşlık, dostluk diyoruz: Güldürmeyin insanı.
Yurttaşlık diyoruz:Özünü hiç kavrayamadan.
Vefa diyoruz: O, sadece İstanbul’da bir semt adı.
Hatır, gönül diyoruz: Geçiniz.
Dürüstlük, dayanışma diyoruz: Gereğini yapsak bu vahşilikleri yaşar mıyız?
Yazıklar olsun…
Bin kere yazıklar olsun bu acımasızlığa…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hayat acımasız! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hayat acımasız! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hayat acımasız! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
matilgan
matilgan, @matilgan
31.12.2009 00:58:43
Haklısınız.. İnsan sadece ihtiyacı kadar değil, her şeyi yok edercesine yutuyor. Teşekkürler. Size de iyi yıllar..
kova270167
kova270167, @kova270167
30.12.2009 14:22:00
doğada hiç bir canlı ihtiyacından fazlasını yok etmiyor.sadece insan tüketiyor mirasyediler gibi.sonunu düşünmeden.bir kızılderili atasözü diyor ki ''insan tabiatten uzaklaştıkça kalbi katılaşır.'
tebrikler.
yeni yılınız kutlu olsun.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL