Dostluk ve dayanışma konvoyu.
Her milletten, her dinden her ülkeden insanların, insanlık adına, Siyonist zalimlerin insanlık ayıbını işlemekte olduğu ülke olan Filistin halkı ile dayanışmak için düzenledikleri konvoy.
Avrupa’dan yola çıktılar. Önemli merkezlere uğrayarak ve kar kütüğü gibi büyüyerek yollarına devam ettiler. Yüzlerce araç. Her türden. İçleri de yardım malzemesi dolu. Bu malzemeler araçları ile birlikte Filistin’li mağdur ve mazlumlara verilecek. Konvoy Türkiye’mizden İHH kuruluşumuzun öncülüğünde gerekli desteği alarak, Suriye ve Ürdün üzerinden Mısır’ın kapısına dayandı. Hedef ise Mısır halkının da desteklerini konvoya katarak Filistin’e girmek ve nihai amacı gerçekleştirmek.
Nihai amaç derken, sanılmasın ki, Filistin’e silah ve cephane götürülecek ve kurtuluş savaşlarına destek verilecek. Hayır! Tamamen insani amaçlar için gidiliyor. Acil gıda ve sağlık malzemeleri yardımının yanında, dünyanın dikkati bu zulme çekilecek. Zalimler ve zulüm kınanacak, Filistinlilerle kucaklaşılacak, onlara moral verilecek… Hepsi bu.
Bu güzel harekete tüm dünya ülkeleri maddi olmasa bile demeçleri ve sempatileri ile destek oldular. Türkiye’de başta Başbakan Sayın Erdoğan olmak üzere, devlet yetkilileri sözlü ifadelerle bu dostluk, dayanışma ve barış hareketine moral verdiler.
Gelin görün ki, Mısır resmi yetkilileri menfi tavır takınarak kapıları kapattılar. Elbette Mısır halkı onlar gibi düşünmez. Hatta diyebiliriz ki, Mısır halkı, kendi yöneticilerinin yaptığı bu insanlık ayıbını kesinlikle tasvip etmez. Ama ne hikmetse seslerini çıkaramazlar. Acaba neden?
Şu yaşıma geldim dostlar, Mısır’da aynı yöneticiler, her girdikleri seçimi ezici çoğunluklarla kazanıp, hacıyatmaz gibi ayakta kalarak başa geçmeyi başarıyorlar. Bu nasıl bir rejimdir, bunlar nasıl seçimlerdir? Bence zulmün büyüğü buradadır. Zamanın komünist ülkelerinde bile yöneticiler bu kadar işbaşında kalamamışlardır. Ama bunlar nasıl ediyorlarsa ediyorlar, seçimi kazanıp yerlerini muhafaza ediyorlar.
Acaba diyorum zaman zaman, Kur’an’ın tabiri ile “kazıklar sahibi” firavunlardan kalıtım yoluyla geçen genler, Mısır’lı yöneticilere de intikal etmiş midir? Hem uzun yıllar halkın sırtında kalma becerisini gösteriyorlar, hem de halklarına ne zulümler yapıyorlar. Şimdi de tutmuşlar barış ve destek amacıyla Filistin’e ulaşmaya çalışan konvoyun önüne set olmaya kalkıyorlar. Zaten benzer tutumlarını, bir yıl önceki İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı katliamlara zımnen destek vererek de sergilemişlerdi.
Mısır’ı yüzyıllara örnek göstermek gerek. Zulme ve zalimlere karşı için için kaynayan bir halkın sırtında, uzun yıllar durarak zulmetmek nasıl bir şey diye, gelecekte soranlara Mısır’ı bu gün yönetenleri örnek göstermek gerekecek. Bugün Mısır’da bulunan ve dünyanın sırtına kazık gibi çakılmış olan piramitlerin her biri devrinin zulümlerini simgelemektedir. Bunlar Mısır ülkesindedir. Şimdi yeni bir piramit, ama mazlumların bağrına dikilmiş bir piramittir bu zalimce uygulamalar. Hem de Hakk geldikten, batıl zail olduktan sonra dikilebilmiş bir piramit…
Aslına bakarsanız, Firavunların piramidinden daha derine batmakta, onlardan daha çok acıtmaktadır.
Mısırlı yöneticilere Firavunların akıbetini örnek göstermek gerek.

ekremsama