2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
630
Okunma
Muhatabamın , yani dövdüğümü söylediğim adamın, aslında çoğul olmasını arzu ediyorum ! Fakat bunun mümkün olması için, bu ülkeyi yöetme hakkını kendinde görenin tek kişi olmaması, her şeyde demokratik kuralların işlemesi, tüm yetki ve sorumluluğun tek kişide toplanmamış gerekiyor. Eğer öyleyse , mesele yok. Ama tersiyse, işte o zaman ’’ dövdüğüm adam ’’ yani muhatabım tek kişi oluyor.
Şiddetten yana değilim ben, hiç bir zaman da olmadım. O yüzden dayağı da söz ile, yazı ile atmış olabilirim.
Efendim ; bu günkü iktidarı ve onun başındaki kişiyi çok eleştirdim yazılarımda. Çok da eleştiriler aldım bu yüzden. Bir defa şunu tekrar etmek zorundayım ki ; bunu yaparken, asla bir başka partiye, ya da kişiye hizmet etmedim.Kkesinlikle hiç bir partinin üyesi ya da destekçisi değilim. O yüzden de doğruya doğru, yanlışa yanlış demekte zorlanmam.
Bence bu günkü iktidarın ilk doğru hareketi, Irak işgalinde ABD’ye destek vermemiş olmasıdır ! Bunu zamanında eleştirmeyen çok az kişi kalmıştı ama bu gün herkes doğru olduğunun farkında. Bunu itiraf edenler ise pek fazla değil.
Kürtler, en beter olanını yaptılar ve Saddam’a karşı, yaşadıkları ülkeye ihanet edip, ABD ile işbirliği yaptılar. Şimdi, ABD gitmeye kalkışınca, Araplardan ve Türkmenlerden korktukları için, bizden medet umuyorlar. Onlara bu gün ’’ Hadi bakalım, başka kapıya ’’ da denilebilirse eğer, en güzeli yapılmış olacak.
Zamanında Barzani bize sığınmadı mı ? Hayatını bize borçlu olduğunu söylemedi mi ? Peki yıllardır PKK’nın en büyük destekçisi kim ? PKK’lıların çoğu, onun peşmergeleridir. Bunu herkes biliyor da, Barzani, bilinmediğini zannediyor. Yeryüzünde en son güvenilmesi, hatta kıyamette bile güvenilmemesi gerekenlerin başında Barzani gelir !
Hükümet, komşu ülkelerle ve hatta komşu olmayanlarla iyi ilişkiler kurma politikası ile en güzelini, en doğrusunu yapmaktadır. Yunanistan olsun, Suriye, Irak, İran ve hatta Ermenistan ile bile dialogda yarar var. Tabii, Barzani ile de restleşmenin anlamı yok.
Bilinmesi gereken gerçek ise, Ermenistan ve Barzani’ye kesinlikle güvenmemek ve uyanık olmaktır. Bu ikilinin, bu güne kadar bu ülkenin çektiği olumsuzluklarda, çok büyük payları vardır.
İsrail ile ilişkilerde de dikkatli olmak gerekir. ABD’ye yaranmak uğruna, asla Araplara karşı İsrail desteklenmemelidir. Kapalı olarak da olsa, Arapların safında olmakta yarar vardır. Tabii bu, Arapları israil’ê karşı kışkırtmayı falan gerektirmez. Mümkün olduğunca uzlaşmacı ve barıştan yana olarak, İsrail’in de yanında olmayarak, onun elini güçlendirmemeliyiz.
Hükümet galiba, bu konularda biraz benim istediğim şeyleri yapıyor. Benim değil, gerçeği görebilen, ülkesini seven çok kişinin istediği gibi...
Gördüğünüz gibi, aslında pek çok şeyini eleştirdiğim ve bu güne kadarki yazılarımda dövdüğüm adamın, bulabildiğim doğruları, aslında ülkem için hayatî önem taşıyor.
Fikret TEZAL