Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
müget
müget

KİM DAHA ÇOK İNSAN / öykü

Yorum

KİM DAHA ÇOK İNSAN / öykü

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

966

Okunma

KİM DAHA ÇOK İNSAN / öykü

KİM DAHA ÇOK İNSAN / öykü



Onu ilk ne zaman gördüm hatırlamıyorum.

İstanbul’un sokaklarında her çöp konteynerinin başında bir tanesi bulunur. Yarı belinden yukarısı konteynerin içinde kaybolmuş, bir arkeolog dikkatiyle yapmaktadır kazısını. Sonra, kocaman çuvaldan arabasına doldurur hazinelerini. Bedeni, bu devasa çuval arabanın arkasında minnacık kalana kadar sürer bu depolama işi.

Onun bir kadın olduğunu fark etmem çok sonra oldu. O da benim gibi bir kadın. Kendimi onun yerinde düşünmeye başladım. Bir ailesi olmalıydı. Çocukları…Her sabah, aynı saatte, herkesten önce işbaşı yaptığına göre bakmak zorunda olduğu birileri…

Artık sabahın köründe gördüğüm ilk yüz onunkiydi. Sanki o saate kadar tüm İstanbul’un çöplerini toplamış da, en son bizim mahalledekine sıra gelmişti. Tepeleme ıvır zıvırla dolu çuval arabasını itekleyerek önüm sıra gidişini seyrediyordum.

Bir gün, ona iyilik yapma isteğiyle yanıp tutuştum. Evde, giyilmeyen bir sürü öte beri topladım, iki büyük torbaya doldurdum. Sabah götürmek üzere kapının önüne koydum.

O sabah, elimde koca iki torbayla, bir elli metre yürümem lazımdı. Nefes nefese kalmıştım ki, baktım geliyor. Arabasını çöp bidonlarının dibinde park etti, başladı kazısını yapmaya. Yanına yaklaştım. İşini bitirmesini bekledim. Birkaç kez ayaklarımı yere sürttüm ki dikkatini çekeyim diye, oralı olmadı. İşe geç kalacağım be kadın, baksana artık, diyorum içimden. Ama o, büyük bir hazine bulmuştu sanki…Haşır huşur sesleri ve nefes alışlarından anlaşıldığına göre, kazı işi epey süreceğe benziyordu.


Torbaları bırakıp da gideyim, dedim. Ama yok, onunla yüz yüze gelmek istiyorum. Yardım yapan kişinin ben olduğumu bilsin. Bekleyeceğim. İşe geç kalmayı göze aldım. Sabırla bekliyorum.

Nihayet kafasını çıkarıp, elindeki bir sürü malzemeyi çuvalına koydu. Söze girmenin tam zamanı, ama bana bakmıyor ki. Nasıl başlasam, ne desem, diye düşünerek bir süre kaldım. Birden;

--Merhaba! dedim.

Ses yok, beni görmedi bile…

--Size birkaç şey getirdim, umarım işinize yarar, deyip torbaları, konteynerin dibine bıraktım.

Yine bana bakmadı, ama sinyal almış bir robot gibi, torbalara doğru yöneldi, şöyle bir yokladı, sonra ikisini de arabasının kenarına sıkıştırdı. Çuvalın yanında, minnacık kalan bedeniyle arkasını dönüp yola koyuldu.

Böyle çekip gitmesine izin veremezdim. Alındım çok kötü. Peşinden seslendim:

--Adın ne, nerde oturuyorsun? Sana birkaç şey daha getirmek isterim.

Hiç cevap yok. Sanki, sesimi bir tek ben duyuyorum. Sağır mı yoksa? Olabilir de… Ama öyle de olsa bana bir teşekkür bakışı bağışlayabilirdi. Kızdım, ona bunun hesabını sormalıyım, sinirli bir sesle;

--Madem adını söylemiyorsun, insan bir teşekkür eder, dedim.

O zaman olan oldu işte. Lanet olası bu son cümleyi neden söyledim ki… Durdu. İki torbayı da aldı, geri döndü, geldi, konteynerin dibine bıraktı. Bir robot gibi kısa ritmik hareketlerle yaptı bunu. Tam geri dönüp yoluna gidecekti ki; kısa, çok kısa bir an, belki bir saniye bile değil, baktı bana, göz göze geldik. Tüm bedenimle titredim. Kaldım. Öylece kaldım. Dilim ağzımda kocaman ve kupkuru.

Göz yaşlarımın yanaklarımdan akıp gittiğini anlayana kadar baktım peşinden. Ağlıyordum. Etrafta kimseler yok. Yapayalnızım. Bu sefer, katıla katıla ağlamaya başladım. Sevgilisi tarafından zalimce terk edilen biri gibiydim…

Bir dilenci olsaydı, bana: Allah razı olsun, güzel ablam; Allah seni sevdiğine bağışlasın, der; arkamdan bin türlü övgü yağdırırdı. Üstelik gözlerimin içine tüm şirinliğiyle, tüm acıklılığıyla bakardı.

Fakat o, bir kraliçe mağrurluğuyla, yardımımı geri çevirdi. Sadece bu mu? Beni ağlatan, perişan eden bu değildi. O kısacık anda, gözleriyle söylediği binlerce kelime idi. Sesini duyar gibiyim ...Bana şöyle dedi o gözler:

--Benim de senin adın gibi bir adımın olabileceğini düşünemiyorsun belli. Ama bir adım vardı benim. Şimdi kullanmıyor olsam da, vardı. Şu verdiğin iki torba bez parçası seni mükemmel insan mı yapacak sanırsın. Ben gece, çocuklarımla aç uyurken sen nerdesin? Kış kıyamette başımı sokacak bir dam bulamadığımda nerdeydin? Benim insan olup olmadığımdan bile şüphe eder gibisin. Evet, insanlığımı yitirdim ben. Açlıkla başa çıkmam için onu satmam gerekiyordu. Ya sen? Senin böyle bir sorunun yok. Peki, gerçekten benden daha mı çok insansın? Bugün, bana, insanlığımı hatırlatmaya hakkın yoktu. Yüreğim kanıyor, al bak! Benim gibi birinin aşağılandığını hissetmesi ne demek bilir misin? Şimdi, al şu bez parçalarını, beni rahat bırak!

Onu bir daha bizim mahallede görmedim. İnsan olduğunu hatırlamayacağı bir yere gitmiş olmalı. Ya ben…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kim daha çok insan / öykü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kim daha çok insan / öykü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KİM DAHA ÇOK İNSAN / öykü yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet AY 21
Ahmet AY 21, @ahmetay21
2.1.2010 03:02:52
Eyvallah.
meryemel
meryemel, @meryemel
1.1.2010 12:15:28
Kurguya hayran kaldım.
Söyleyecek söz bulamıyorum.
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
19.12.2009 00:46:41
Hüzünlü bir olayı güzel anlatarak okuyanı hüzünlere, hatta gözyaşlarına boğmuşsunuz. Keşke insan olduğunu hatırlamayacak sadece O olsa idi. Öyle çok ki ve bizler öyle çaresisiz ki...

Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş, @ahmetbektas
18.12.2009 22:51:15
10 puan verdi
.

Ahmet Bektaş tarafından 1/26/2010 1:27:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
18.12.2009 22:37:23
10 puan verdi
yoksuldur ama gururun çıtalarını hep saklarlar içlerinde ve hep merak etmişimdir hayatlarını teşekkürler müget
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
18.12.2009 18:43:21
çok duygulu gerçek hayatı anlatan bir yazı.Birkaç gün önce evimize yakın bir ana caddede aynen öyle kağıt toplayan bir hanım ,zayıf küçücük,yanında en çok üç yaşında gösteren bir kız ,daha doğrusu bebek ,annasiyle beraber kağıt toplamak için bu soğuk havada dışarda.İçim sızlzdı ,birçok insan zor şartlarda karnını doyuruyor. Buradan hepimize hatırlattığınız için taşekkürler..
Haticcay
Haticcay, @haticcay
18.12.2009 15:17:24
...Bana şöyle dedi o gözler:
_ Karşılıksız bir iyilik bile yapamıyorsun! Bir de bana nezaket öğretmeye kalkıyorsun. İncindim!
Benim derdim bana yetmiş. Adımı bilsen ne olur? bilmesen ne olur? Beni kendi halime bırak, istemiyorum senin yardımını...

Kendimi o bayanın yerine koyarak ne hissederdim diye düşündüm...

Çok etkileyici düşündürücü bir öykü olmuş. Yüreğiniz var olsun . Sevgiler saygılar
st
strfsh, @strfsh
18.12.2009 15:06:14
10 puan verdi
Yaşamı gözümüzün içine soktunuz, daha ne olsun?
Teşekkürler, tebrikler.
mutsuz köyün masalcısı
mutsuz köyün masalcısı, @mutsuzkoyunmasalcisi
18.12.2009 14:48:58
inan burnumun direği sızladı... gerçekten ne doğru bir tesbit.. ne kadar da uzağız aslında. yada ben ne kadar farkında diilmişim meğer bu durumun...
kendi adıma hatırlattın bana bu yaşananları teşekkür ederim...
Serap Baycan
Serap Baycan, @serapbaycan
18.12.2009 14:31:15
10 puan verdi
Boğazımda şu an öyle bir ağrılı yumru var ki anlatamam.
Teşekkürler sevgili Müget; teşekkürler bize insan (!)olduğumuzu hatırlattığın için.
Sevgilerimle...
bezm-i cihan
bezm-i cihan, @bezm-icihan
18.12.2009 13:39:30
10 puan verdi
üzdü beni bu öykü,

kalemden hüzün damlamış,

tebrik ederim müget, güzel kalemli dot...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL