3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1116
Okunma
Kitapsızlık !
Ne taşımaya gücümüz yetiyor , ne çıkarıp atmaya içimizin yazdığı cilt cilt öyküyü .
Fazla anlam yüklememeli hiçbir şeye . Boyumuzu geçmemeli hiç bir hikaye yaşansın ya da yaşanmasın . Yoksa boğuluruz oracıkta hemen .
Her şey o şeye yüklediğimiz anlam kadar olsaydı keşke ve öylece de kalsaydı . Kendi ellerimizle ya da tamamen bizim dışımızda gelişen herhangi bir sebeple düştüğümüz anlamsızlığın içinden bir anlam çıkarmak hiç kolay olmuyor sonrasında .
“ Oldukça karamsar bir gününüzdesiniz .Yolda yürürken önünden geçtiğiniz bir evin bahçe kapısı açılıyor ve kapıdan saçlarını savura savura genç ve güzel bir kız çıkıyor . Gideceği yere odaklanmış , hızlı adımlarla sizi fark etmeden önünüzden geçip gidiyor . Ardında pahalı marka parfüm rayihaları bırakarak . ( Hani o reklamlardaki gibi ! )
Gayri ihtiyari dönüyor ve bakakalıyorsunuz arkasından . Büyüleniyorsunuz !
O günkü karamsar ve bezgin anınıza pembe boyalı bir fırça darbesi çekercesine hayat alanınıza giren beklenmedik olay içinize tarifi imkansız güzellikler bırakıyor .
Bir görünmez mekanizma çalışıyor o anda ve dişlilerin arasından karmakarışık duygu ve düşünceler dökülüyor paragraflarca . Bir kelime sağanağı bütün hücrelerinizi tıka basa dolduruyor . Islanıyorsunuz iliklerinize kadar .
Kurulanmanın tek yolu sizi kıskıvrak yakalayan , ele geçiren kelimeleri cümlelere sararak dışarıya fırlatıp atmak . Ama ne gezer . Harfleri bir araya getiremiyorsunuz ki . Hepsi kalıyor içinizde ve sizi hasta ediyorlar ! “
Her şey o az önceki manzaraya yüklediğimiz anlam yüzünden . Bu manzaradan kitaplar dolusu şiirler içerek sizi hasta eden birikinti kelimelerden kurtulamamak da kitapsızlığımızdan .
İşin içine duygular girdiği zaman işte böyle oluyor ve afallıyoruz . Hatta çuvallıyoruz . Duygusal boyuttan ifade boyutuna geçmek için bizi düşündüren , ufkumuzu genişleten okuma günlerine ne kadar da ihtiyacımız var .
Duygularımızı düşüncelerimizi zihnimizden söküp atamıyoruz kelime kıtlığımızdan dolayı . Kitap okumadığımız o kadar belli ki !
O zaman açın kapıları !
Hep beraber , “depresyon” a giriyoruz !
Yılda 1 kitap ve günlük konuşma dilinde “300” kelime ile olacağı buydu !