5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1649
Okunma

Ve küstü gözlerim güneşe... Bense daha 14’yaşında bir çocuktum Anne.
Biliyormusun, senin ardından kendimi sana yazmak,bölünüp hasrete seni kendime anlatmak ne kadarda zormuş meğer Anne...
Avuç avuç ellerimde keder koklayıp seni özlemek..Veda bile edemeden,doymadan sevgine, ayrılığı yüklenip, yokluğunu yazmak ne kadar da zormuş...Ne zormuş Annem..!
Yazacağım ama Anne...Adımı tarihe yazdırmak için yaşayıp yazacağım seni...
Kan düşmemiş bir kağıt üstüne körpe yüreğimle sana olan hasretimi yazacağım kahp e kurşuna inat..!
Yazacağım Anne...! Muhammed,Sümeyye, Ammar, Hamza ve ülkemin bütün öksüz çocukları adına...
Miraç-ta kokusunu yurduma bırakıp, güneşi getirecek olan en son sevgili adına yazacağım...!
Kanımdan güller büyüteceğim sonra...Cennete dönecek bir gün yurdum...!
Ben Kudüs çocuğu Nusret İmanım!
Hoca bu gün sevgiyi anlatmıştı bize uzunca.. Sevgi; "yaşamak ve yaşatmaktır çocuklar" demişti. Sevgi olunca, "acı olmaz" "gözyaşı uğramaz kirpiklere" demişti!..Anne; bu gün hoca; çocuklar "sevgi" demişti...
Çocuklar sevgi, "cennettir" demişti.Tıpkı senin gibi Anne.
Kara tahtaya, beyaz tebeşirle "sevgi" yazıp nokta koymuştu sonuna...
Sevgiyle bakıp gülmüştü gözlerimize ve "ilerde mutlak adam olacaksınız çocuklar" demişti sonra...Bugün derste sevgiyi anlatmıştı hoca bizlere...
Peki, gerçek olan sevgi neydi..?
"Sevgi" neydi Anne?
Seninle her sabah yeniden uyanmakmıydı güne? Sevgi elmalı şekermi? Yoksa renk renk çikolata yemekmiydi ? Yada bembeyaz papatyaları toplayıp, vatan topraklarında sıcacık elinden tutup, özgürce mavi uçurtmalar salmakmıydı gökyüzüne?
Ölüme inat özgürlük adına...Umutla...
Özgür kalmak adına..!
Bilmemki sevgi neydi işte. Peki,bizim sevgimiz neden hiç büyümedi Anne?...Bizim ülkemiz de sevgi neden yaşa(ya)madı? Kim vurdu sevgimizi? Kim öldürdü? Suçlu kim Anne? Neden?
Cevabı sende bilmiyordun değilmi Anne? Ama şu küçücük yüreğimde kocaman
bir ülke(m)sin sen ve sevgi benim sana olan muhtaçlığımdı. Ben Annem’in kocaman çocuğuyum diyerek, gülmüştüm kendime.
Hoca "Nusret neden gülüyorsun" diye sorunca? Yüzüne bakıp hocam "Annem" demiştim.Ve defterimin sağ üst köşesine bir kalp çizip yazmıştım içine.
Anne seni çok seviyorum diye..
Seni seviyorum Anne...
Sevgi ile çıkmıştık beraberce... Hoca "yarın görüşmek üzere çocuklar" demişti.. Yarın "görüşürüz inşAllah çocuklar" demişti. Ben hocama "yarın varmı" diye soramadım Anne. Çünkü ben yarınların gelmesini hep bekliyordum içimden. Tıpkı her günün ardından seni beklediğim gibi.
Beklediğimiz o gelmeyen özgürlük gibi!
Seninle birlikte kurup içimde gizlediğim hayaller gibi.
Ben Filistinde bir çocuktum ve bu benim çocukluğumdan çalınan "ne ilk" "ne de son"
sevgi değildi Anne.
Gökyüzü simsiyahtı hava soğuk. Karnımda çok acıkmıştı. Neyimiz vardı ki zaten sevgini katık yaptığın bir tabak un çorbasından başka.? Neyim ve kimim vardıki senden başka? Öylesi koşmak istedim ki o an sana ama, dışarda bir kıyamet vardı şimdi ve Filistin alev alev yanıyordu yine...
Ne olduğunu anlayamadım çünkü ben hala çocuktum Anne...
Hani, ben geç kalınca sen, tam şu köşeden bakardın, beklerdinya beni hep...
Koşup sana, atılırdım kollarına ter kan içinde...Sarıp kollarınla beni, sıcacık buseni kondururdun anlıma..
Ve her gülüşünde yeniden doğardım içinde. Ama bu gün sen yoktun o köşede.O kıyamet içinde yoktun sen işte.
Gözlerim aradı seni,çok aradım ama yoktun sen, yoktun bu gün. Doğmadım içinde Anne...
Gelmedin Anne! Nerdesin Anne?
Sensiz ağladım ama sen beni duymadın bile. Duysan yüreğin dayanmazdı zaten bilirim.
Anladım ki sen artık yoktun. Ölüm senide alıp götürmüştü gerçek yurduna.Ayrılıkta soğukmuş Anne tıpkı ölüm gibi... Ölümden daha soğuk...
Şimdi ben hep üşüyecekmiyim Anne?..Gözlerin bir daha doğmayacakmı içim(d)e.
Sevg(i)n öldümü Anne?
Yüreğim sende kalsın Annem,yüreğimi al götür kendinle... Ama sakın üzülme olurmu, ölüm
bize yabancı değilki zaten.Babam ve kardeşlerimde şehit olmuştu yıllar önce böyle.
Biz doğarken şehadete açarız gözlerimizi.İmanla dolar göğsümüz ve ondandır ki ölüm kokar hep kundağımız.
Tıpkı melekler gibi Anne... Beyaz ve tertemiz..
Ölüm ninnileri söylenir gecelerimiz(d)e.Vedasız çöker hep ayrılık üstümüze.Benim adım Nusret İman!
Bu gün simsiyah Anasız yurdum... Güneşe küstü gözlerim ve her yer karanlık. Kimse aldırmıyor çocukluğuma,bakmıyor bile korku dolu gözlerime...
Ellerim buz kesti,kalbim perişan! Bir kıyamet koptu içimde Fetih ne zaman? Yaşam nerede bekliyor beni ? Hangi kapı ardında aydınlık!.. Elimi tutan yokmu?.. Duyun beni ne olur artık?..
Ben Kudüs Fatihi Nusret İman!..
(nusret) Allahın yardımı demek...
seni asla unutmadık dualarımız hep seninle Filistin....