Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
ALMILA KARGÜLÜ
ALMILA KARGÜLÜ

KÛN MEKTUPLARI -1-

Yorum

KÛN MEKTUPLARI -1-

9

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1504

Okunma

KÛN  MEKTUPLARI -1-

KÛN MEKTUPLARI -1-


Kadere teslim olmak!
Büküp dudağını tarifsiz bir ruh haliyle herşeye teslimiyet göstermek
Kolay mı sanırsın? Değildir elbette…
Hele de insan canından çok sevmiş ise…
Hele de yaşamının tek bir anlamı varsa.
Hele de hakikat yolunu gösteren bir ışıktan mahrum kalma korkusu hükümdar ise aciz benliğe. Yoksunluk, ah o yoksulluk! Ve bir daha görememek korkusu!
Ebediyyen kaybetmek korkusu!
Direnmenin en önemli ama belki de en sağlıksız tetikleyicisi.

Buna rağmen çoğu kez mecbur kalıyor insan teslimiyete, tükeniyor tüm direnci, kırılıyor inadı.
İnat kul için görünse de, aslı kaderedir bu inadın. Bu sebeple inadını kırmadığı zamanlarda öfke kılıcına sarılır kul. Ve öfkesini kederiyle biledikçe hırçınlaşır da gözleri kamaşır. Yüreğinde volkanlar vardır. Hem kendisini hem de çevresini yakıp kül edecek kadar kuvvetli yürek yangınları. Her defasında yangını alevlendikçe öfke yağmurları ile söndürmeye çalışır. Kör olur da gözleri göremez bazen eşyanın o ezelden muhteşem ve muazzam hakikatini. Göremez kendisine belki kendisinden de çok değer verenin kayda değer çırpınışını. Bilemez öz değerini, içsel hezeyanları arasında çırpınır durur.
Ta ki Mevla bir gün belki adına "ölüm" dedikleri bir şefkat tokadı ile nasip edip de gösterene kadar. O öyle bir tokattır ki eşi benzeri görülmez kainatta. Ondan daha büyüğü daha etkilisi düşünülemez. İşte o zaman anlamaya başlar kulun o kısıtlı aklı ve kelepçeli kalbi.
Çünkü zaman içerisinde insana muhakkak her şeyin hakikatini de gösteriyor Mevla! Ya göstermeseydi?

Nasip demişken, yine en girift bilmecelerden birisi de değil mi bu?
Çünkü ta Kalu-Bela’da kulun nasibi yazılmıştır kırmızı kaplı kader defterine. O defter ki kimin hidayet bulacağı kimin yolundan sapacağı ve kimin hangi sabırlarla sınanacağı ta ezelden, silinmeyen yazı ile yazılıdır her bir sayfasında. Ne bir eksik ne bir fazlası muhtemeldir. Neyse o. Gerçi kul defterindekini, yani nasibindekini bilemediğinden inadında ısrar eder kederlendikçe. Öfkesini bileyip durur kader sayfalarında.
Fakat her zaman son söz Mevla’nın olduğundan sonunda yine güçsüz ve mecalsiz kalır bir başına. Kırık kalbi ve hala umut eden ama umuduna güç yetiremeyen takatsizliği ile.
İşte o zaman mutlak çaresizliğinin de farkına varır.

Ah çaresizlik! Kalpleri bundan daha çok ne acıtabilir ki?
Çaresiz kalmak inim inim inletir de bazen nefes keser keskin bir kılıç gibi..
Çöl rüzgârları ile savrulan kum tanecikleri gibi dolar tüm ağırlığı ile insanın boğazına.
Taş kesilir zaman, taş kesilir her yan yer demir gök bakır misali...
Sıkar bir el yürek kafesini, daraltır nefesleri, bittim sanır insan aniden..
Bittim artık, bittim ve tükendim.

Teslim olur zamana!
Teslim olur kulun vicdanına!
Teslim olur kaderine!
Teslim olur Mevlası’na!

Yediği bu acı ama gerekli olan şefkat tokadının etkisiyle gözyaşlarına sığınır kul.
Çünkü kaderdeki teslimiyetin en iyi ifadesidir kirpikler arasından kurtulmaya çalışan damlalar.. Şimdi bu damlalarla sulandıkça artan şey, o kendinden vazgeçmişlik değil ama kendini çaresizliği ile o büyük güce emanet bırakıştır.
Tam da o anda aklına o çok sevdiği ve her okuyuşunda yüreğini ferahlatan ve ona adeta mukaddes bir koku bırakan Fetih suresinin şu ayetleri gelir:
"Henüz elde edemediğiniz, fakat Allah’ın, ilmiyle kuşattığı başka (kazançlar) da vardır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir. " (Fetih suresi, 21. ayet).

Bu mealin aydınlığında ve kılavuzluğunda sabretmeyi de, sabrın ne kadar güzel bir nimet olduğunu da öğrenmeye başlar emekleyen bebekler kadar… Aralanır bir nebze gözündeki gaflet perdesi.
Keder yerini teslimiyete bıraktıkça sabrıyla sukut eder kıyametine.
Sükut ki “Keşke”lerin de ilk adımıdır küçük acılar konuşup, büyük acılar dilsiz kaldıkça. Hele de sözler anlamsız, kelimeler yetersiz, çırpınışlar artık boşuna ise.
Sonrası kula karanlık, Hakk’a ayan!.....????

Sonrası SUKUT ve kader el ele
Sonrası;
../ devam edecek




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kûn mektupları -1- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kûn mektupları -1- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KÛN MEKTUPLARI -1- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sen(siz)lik
Sen(siz)lik, @sen-siz-lik
11.12.2009 22:52:34
Vel asr Innel insane lefi khusr, illellezine amenu ve amilussalihati, ve teva sav bil Hakki ve teva sav bissabr

Insan gercekten ne kadar aciz... Acizligimiz ve benligimiz arasinda surekli catismalar arasinda serserice dolasan ruhlarimiza Allah yardim etsin. Allah gercekten bizlere yardim ve sabir ihsan eyselin...

Bu muhtesem yazinizi bizimle paylastiginiz icin allah razi olsun...

selam ve saygilarimla
Züleyha Özbay Bilgiç
Züleyha Özbay Bilgiç, @zuleyhaozbaybilgic
4.12.2009 17:31:46
sabır en güzel erdem..mükemmel bir gönül sesiydi sevgili şairem sanırım kendime çok şey çıkardım bu man denizinden..yüreğin susmasın sevgimle*
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
21.11.2009 13:46:45
Gönüllü ve zoraki teslimiyeti iyi yakalamıisınız. Yazının tümü hoştu. Sabır şerbeti hem acı hem tatlıdır. Teslimiyet kadar da zordur. Zorları ilaç diye yazmışsınız reçeteye. Anlaşılıyor ki siz iyi doktorsunuz. Çok güzel bir yazı. Tebrikler.
hicranseçkin
hicranseçkin, @hicranseckin
21.11.2009 10:35:38
İnançlı insan için herşey güzel...
İkâz mâhiyetinde tokat da yese, dönüşü Mevlâ'sınadır.
Bu dönüşüyle öyle şeylere kavuşur ki, adeta teşekkür edesi gelir Rabbine.
Ya inancı olmayanlar?
Onların ise, böylesi tokatlarla inkarı artar boyuna.

Yüreğinize, kaleminize sağlık ablacığım.
Selamlar, sevgiler...
Etkili Yorum
TunçAY
TunçAY, @tuncay
20.11.2009 18:51:00
"Gerçi kul defterindekini, yani nasibindekini bilemediğinden inadında ısrar eder kederlendikçe."
çünkü bilemez. kendini muktedir sanar, önündeki oyuncaklarla oynadıkça... Gurur, inat doğurur.
___________________________________
"Yediği bu acı ama gerekli olan şefkat tokadının etkisiyle gözyaşlarına sığınır kul."
hayal kırıklığı... ve kendisinin aslında bir şey olamadığı, bir kudretinin bulunmadığını anlayıp, üzülür.acı...
___________________________________
"Keder yerini teslimiyete bıraktıkça sabrıyla sukut eder kıyametine."
sonra da anlar, teslimiyet. baştan teslim olsa kazançlı çıkacaktı. şimdi ise pişmanlık...
_________________________________
"Sonrası kula karanlık, Hakk�a ayan!.....???"
Hakk'a her daim ayandı da insan tereddüt eder durur. gördükleri bile fazla gelmiştir zira, başı dönmüş, şaşırmıştır.

_________________________________________________

edebiyatla kalın efendim...
hyazici58
hyazici58, @hyazici58
20.11.2009 17:31:15
Nun masalları okumuştuk birzaman,nun mektupları,neden olmasın.Teslimiyet her babayiğidin harcı değildir.Sadece zannederiz okadar...Kutladım efendim.Selam,saygı...
Özlem Maria Zafer
Özlem Maria Zafer, @ozlem-maria-zafer
20.11.2009 17:15:43
10 puan verdi
Annesi ile iyi geçinemeyen çocuklar vardır.Annesinden hep daha fazlasını ister ve hiç bir şeyden mutlu olmaz.Ne yapsanız, huzur bulmaz...İşte insanlar mutsuz olmak ve kadere inanmamak için elinden geleni yaparlar...Sonra neden soruları ile kıyasıya bir savaşa giderler...Sonuç hep bellidir."..Ebedi bir mağlubiyet..".

Bu güzel kaleme saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
ALMILA KARGÜLÜ
ALMILA KARGÜLÜ, @almila-kargulu2
20.11.2009 17:01:20
Teşekkür ederim Serap Hanım.
İlk kez bir seri deneyeceğim ve bana güç verdi yorumunuz.

Açıkçası ilk kez bu tarzı deniyorum.
Kendimden kendime mektuplar olacak inşallah.
Çok teşekkür ederim.


KargülüALMILA tarafından 11/20/2009 5:04:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Serap Baycan
Serap Baycan, @serapbaycan
20.11.2009 16:58:10
10 puan verdi
Ölüm en hakiki gerçek! Dönüşümüz hep Yaradan'a. Ama gözlerimizi kaparız verdiği nimetlere, kulaklarımızı tıkarız öğütlerine...
Yazınız etkileyici...
Akıcı bir dil, mükemmel anlatım. Düzgün kullanılan bir Türkçe. Emeğinize ve yüreğinize sağlık.
Saygılarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL