8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
712
Okunma
Önce inan samimî olduğuma. Ben de bir müslümanım senin gibi. Düşman değilim asla, ne sana, ne de dinine, inancına. Üstelik hayranım son derece, İslâmiyete ve O’nun tüm mensuplarına. Ne mutlu, hidayetin nasip olduğu tüm insanlara.
Ben de inanıyorum, dinimin hak dini olduğuna, tüm insanlığa hitap ettiğine, tamamen mantık dini olduğuna, mantığa uymayan hiç bir emrinin olmadığına, insanlığın mutlak surette yararına olduğuna..
Karanlık bir çağda, insanlığın kurtuluşu için emrolunduğuna, gafletten, cehaletten, zulümden,her türlü kötülük ve hatalardan, insanlığın kurtulmasına, yeniden aydınlığa çıkmasına, vesile olduğundan, benim de hiç şüphem yok. Üstelik, tüm bunları, yani dinimi, sadece kulaktan dolma sözlerle dinleyip, kabullenmekle kalmadım, düşündüm, araştırdım, aklımın, beynimin süzgecinden geçirdim, öyle inandım ve öyle kabullendim. Hiç bir güç de bana, dinimin yanlışlığını kanıtlayamaz.
Müslümanlara değildir benim karşıtlığım. Dinimizin, siyaset çamuruna bulaştırılmak istenmesinedir. İnsanlarımızın, din vasıtası ile kandırılması, sömürülmesidir. Dinin, inanç olmaktan çıkartılıp, bir dayatma, örf, adet ya da gelenek ve çıkar sebebi haline dönüştürülmek istenmesinedir.
Kız çocuklarının, diri diri gömülmesini önleyen bizim dinimiz değil midir ? Kadınları son derece değerli kılan, İslâmiyet değil midir ? Öyleyse, sen niçin ikinci sınıf insan olmayı kabul edeceksin ? Niçin, erkeğinin iki adım arkasından yürüyeceksin ? Niçin, erkeklerin her yaptığını hakmış gibi kabul edip, kendine konuşma hakkını bile onların vermesini kabulleneceksin ? Niçin, erkeğinin birden fazla eşliliğine göz yummak zorunda kalacaksın ? İslamiyet, bunun koşullarını belirlememiş mi ?
Allah’ın adı kullanılarak, hırsızlık, yolsuzluk, sömürü yapılıyor bu ülkede, müslüman kız ! Senin inancın, dinin suistimal ediliyor. Her kabahatin savunmasında, dinin arkasına saklanılıyor.Kimsenin, senin ve senin gibilerin, inançlarına , inandığı gibi yaşamasına, karşı olduğu falan yok. Olsa olsa, diğer din ve mezheplere de, sana tanınan hak ve özgürlüklerin tanınma isteği vardır. Sana duyulan saygının, diğer din ve mezheplere de duyulması isteği vardır. Bu hakkı da zaten bizim dinimiz vermiyor mu ? İslâmiyette dayatmaya yer var mı ? İnsanlara zorla kendi dinimizi kabul ettirebilir miyiz ? Bunu yaparsak eğer, en büyük zararı kendi dinimize vermiş olmaz mıyız ?
Dinle müslüman kIz :Senin dinin, dinlerin en güzeli, en doğrusu, en büyüğü. Hiç kimse, bu gerçeği değiştiremez. Ortak mücadelemiz ise, bu güzelim dinin, siyaset çamurunda lekelenmesine , sömürü aracı olmasına karşı çıkmak olmalıdır. Öncelikle ülkemizde, sana ve senin gibilere, başka din ve mezhebe mensup inanç sahiplerine, özgürce, dinlerini, inançlarını yaşayabilmelerini sağlamak olmalıdır.
Bunun için de, bize gerekli olan rejim, gerçek demokrasidir. Bizi yönetecek olanları, gerçek irademizle seçmeli, onları, dilediğimiz gibi eleştirebilmeli, gerktiğinde de iş başından uzaklaştırabilmeliyiz.
Şimdi söyle müslüman kız : Bu ülkede, demokrasinin ne kadarı var ? Bizi yönetenleri, gerçekten kendi irademizle mi seçiyoruz. Onlar, bizi, sömürmüyorlar mı ? Ülkenin bu günkü durumu, bataklığın dipleri değil mi ? Onlar, halkın dertleriyle mi meşguller, yoksa başka işlerin, oyunların peşindeler mi ? Onları, özgürce eleştirebiliyor, hatalarını, günahlarını söyleyip, varsa suçları, cezalarını verebliyor muyuz ?
Hırsızlar, eşkiyalar, üzerimize saldırıp, malımıza, canımıza kastettiklerinde, kendi gücümüzle korunamadığımızda, polise gidersek, bunun adı korkaklık mı olur ?
Rejim tehlikeye girdiğinde, halkın gücü yetmediğinde, askerlerin devreye girmesini beklemek de böyle bir şey işte !
Ben, halkın gücü yetsin isterim, bu güzelim rejimi korumaya ve daha da geliştirmesine. Allah bu ülkeye yeni darbeler göstermesin ama, demokrasiden de bizi mahrum etmesin..
Yine beni anlamadın değil mi,müslüman kız ! Anlamanı beklemiyordum ki zaten.....
Fikret TEZAL