Doğru her zaman doğru mudur? Her zaman doğru olan doğru vardır, her zaman doğru olmayan doğru vardır. Dünya yuvarlaktır. Bu doğrudur ve dünya var oldukça da öyle olacaktır. Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başbakanıdır. Bu doğrudur ama her zaman doğru değildir. Bundan on sene evvel başbakan değildi. Bir süre sonra da yine başbakan olmayacak.
İnsanların her bildiği doğru da doğru değildir. Bazı doğrular bugün doğru, yarın yanlış olabilir. Ya da dün yanlış olan bugün doğru olabilir. Atom; maddenin en küçük ve parçalanamaz parçasıdır, tanımı bir zamanlar doğru kabul ediliyordu. Bugün ise bu tanıma herkes güler geçer. Eminim ki, bugün için doğru kabul edilen pek çok bilimsel gerçek, bir gün gelecek yalan olacak.
Kesin doğru ve değişmez olan sadece Allah’ın kelamı Kur’an-ı Kerim’dir. Kıyamete kadar ondan başka kitap indirmeyecek ve o indirdiği kitabı koruyacaktır. Allah’ın ilmi sonsuzdur, o her şeyi bilir. Biz ise hiçbir şey bilmeyiz. Biliriz aslında bir şeyler ama, sonsuz bilginin yanında bizim bildiklerimiz sıfır hükmündedir. Bildiklerimizin doğru olup olmadığı ise gerçek bilgiyle ne kadar örtüştüğüne bağlıdır. Eğer sizin bildiğiniz Allah’ın ilmiyle çelişiyorsa, sizin bildiğiniz şey yanlıştır.
Beşer şaşar, demişler, insanoğlu hayatı boyunca pek çok yanlış iş yapar, pek çok tercihinde yanılır, pek çok doğru bildiği yanlış çıkar, yanılmak insanın kaderidir. Öyleyse bir insanın her yaptığını, her söylediğini ve verdiği her kararın doğru olduğunu kabul etmek te bir yanılgıdır.
Bazılarına göre Karl Marks’ın her söylediği doğrudur, bazılarına göre ise her söylediği yanlıştır. Oysa ki doğru olan, onun bazı söylediklerinin doğru olduğu, bazı söylediklerinin ise yanlış olduğudur. Hatta bazı söyledikleri o zaman doğru, şimdi yanlış, ya da o zaman yanlış şimdi doğru olabilir.
Allah’ın bir ismi de vedud’dur. Vedud, hem seven demektir, hem de sevilen. Allah sevilmeye en layık olandır. O sizi yaratan, yaşatan ve ileride de sizin ona yaptığınız kulluk doğrultusunda sizi sonsuza dek yaşatacak olandır. O olmasaydı siz nerden var olacaktınız, sizi kim yaratacaktı. O olmasaydı size bütün bu nimetleri kim verecekti? Üzerinde yaşadığınız bu dünyayı, soluduğunuz havayı, içtiğiniz suyu size kim tahsis edecekti. O olmasa toprak olur gidersiniz, yok olursunuz. Sizi bir daha kim diriltecek, kim size sonsuz bir hayat bahşedecek? Allah sevendir, sevilendir ve sevilmeye en çok layık olandır. O sizin hiç bir zaman kötülüğünüzü istemez. Sizin kötülüğünüzü isteyen biri varsa o da sizsiniz. Sizin nefsiniz ancak sizin kötülüğünüzü ister. Düşünsenize bir; terli terli size buz gibi su içmeyi kim tavsiye ederki? Düşmanınıza bile bile sorsanız "hasta olursun" içme, der. Ama nefsiniz"iç" der. Annenize sorsanız, o "sakın içme" der. Allah sizi annenizden daha çok sevendir. Allah sevgisi, bütün sevgilerin kaynağıdır.
Hiç tanımadığımız bir insana aşık oluyoruz. Biz o insanın iyiliğini düşünüyoruz da, peki o insan bizim iyiliğimizi düşünüyor mu? Sevilmeye layık mı o? Yoksa bizden faydalanmayı mı düşünüyor sadece? İyi bir insan mı acaba? Bize iyilik mi edecek, yoksa kötülük mü, bizi iyiliğe mi sevkedecek, yoksa kötülüğe mi? Bugün iyi olup ta yarın kötü olmasın sakın.
Beni seviyor musun diye sorduğunda size, "evet, seni seviyorum, çünkü çok iyisin, hep benim iyiliğimi düşünüyorsun ve beni daima iyiliğe sevkediyorsun" diyebiliyorsanız mesele yoktur. Ancak şunu da ilave etmeyi unutmayın; "eğer seni yarın da sevmemi istiyorsan, iyi olmaya, benim iyiliğimi düşünmeye ve beni iyiliğe sevketmeye devam et".