Çok çalkantılı bir gündem içinden , çok çalkantılı bir yazı okumaya hazır olun .

Bu nasıl olabiliyor sizce ?

Yani Türkiye Cumhuriyeti ’ nin tutuklayıp cezasının kesilip hapse attığı bir adam Türkiye gündemini hapishane koğuşundan gündemin akışını tayin edecek cümlelerini düzenli aralıklarla akşam haberlerine nasıl oluyor da hiç aksatmadan yetiştirebiliyor ?

Yoksa bu adam karargahını İmralı ’ ya aldı da bizim mi haberimiz yok ?

Belki de onun ağzından gündem oluşturuyor birileri . Kim mi ? Ergenekon-II .

Ergenekon-1 içerde diye biliyoruz . Yoksa onlar dışarda da biz mi içerdeyiz !

Ahtapotun kesilen kolunu yenilemesi gibi ergenekon daha derinlere çekildiği karanlık köşesinden devam ediyor gibi gelmiyor mu sizlere de ? Bu sadece benim yakalandığım bir vatandaş paranoyası değildir herhalde . E artık bu kadar olan bitenden sonra sağlıklı bir vatandaş zihniyetine zor rastlarsınız bu ülkede .

Olan bitenler hiç hayra alamet değil . Rant çevrelerinin iştahı kabardıkça kabarıyor . Bu karmaşa , bu gerilimler birilerinin fena halde cebini doldurmaya başlamıştır bile .

Anaların eli yüreğinde .

Bir çocuğu dağda , bir çocuğu kışlada olan "Anadolu" korku ile ümit arasında gidip geliyor .

Bu süreci aslında sosyologların , toplum bilimcilerin , psikologların eşliğinde aklı başında siyasetçilerin yönetmesi gerekiyor . O siyasetçiler nerde dediğinizi duyar gibiyim bir yandan da . Umut fakirin ekmeğiymiş ya , öyle değerlendirin .

Amacını aşan sözler ve hareketler yüzünden barış ve huzuru elden kaçırırsak bir daha yakalamak çok zor olabilir .

Bize lazım olan biraz itidal .