15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2809
Okunma

Haydi dedi Selma hemen küçük bir çantaya birkaç parça eşyanı koy gece yarısı yola
çıkıyoruz. Necibe ve ablası az önce Çanakkale’den geldiler şimdi bendeler. Yola çıkıyoruz
Mardin’e. Ben otobüsten ayırttım yerlerimizi. Bir anlık şaşkınlıktan sonra neden olmasın dedim. Hemen hazırlandım. İki saat sonra dört arkadaş yola koyulmuştuk bile. İlk durak Midyat dedi arkadaşlar. Oradan geçeceğiz Hasan keyf’e. Midyat’ta bizi ılık bir sonbahar havası karşıladı. Hemen oyalanmadan bir dolmuşa atlayıp Hasan Keyfe geçtik. Aman Allahım o ne büyülü bir manzara, o ne büyük bir tarih. Hemen küçük bir broşür bulup Hasan Keyf hakkında bilgi topladım. Başladık kaleye tırmanmaya her attığım adım. Buram buram tarih kokuyordu. Zorlu bir çıkıştan sonra en uca vardığımızda, her gördüğüm kalıntıda ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımı bir kez daha anladım. Daha sonra yine ağır aksak aşağıya geçtik. Bizi soğuk buz ayranlar ve yörenin sıcak kanlı insanları bekliyordu. Midyat’ dönüp orayı gezmeyi planlamıştık arkadaşlarla. Midyat otogarında indik ve oradan geçen bir Midyatlı arkadaşa Mor Gabriele nasıl gidebileceğimizi sorduk. Dedi ki ablacığım buyrun, hemen götüreyim. Yüreğinin sıcaklığı gözlerine işlemiş bir Midyatlı. Adının daha sonra gideceğimiz kilise ile aynı ismi taşıdığını duyunca şaşırdık. Gabriel bizi tümgün Midyatı ve güzellikleri gezdirdi. Hiç tanımadığı dört bayan, ve hiç tanımadığımız Gabriel, sanki yıllardır bir arada yaşamış dostlar gibi kardeşler gibi ağırladı. Neden böyle yaptığını sorduğumuzda, bu bizim yörenin insanın özelliği dedi.Bizde misafir kusursuz ağırlanmalıdır. Mardin’e dönüş yolculuğumuza kadar yanımızda eşlik etti, gönüllü rehber oldu Gabriel. Mardin girişinde arkadaşlarım bizi bekliyor olacaktı. Haber vermiştim Midyat çıkışı onlara, Kusursuz ev sahipliğini bir kez daha orada yaşadım. İnsanlığı bir kez daha Mardinde gördüm. Hem yörenin tüm kilise ve medreselerini gezdirip hemde insanlığı gösterdi bir kez daha Mardin. Hele o muhteşem mezopotamyayı kaleye yakın bir yerde izlediğimde büyülendim her anına. Dediler ki Mardinli dostlarımız. Mardinin gece görüşünüşü gerdanlık, gündüz görünüşü seyranlık. Olarak adlandırırız bizler. Gerçektende aynı görünümü veriyordu Mardin. Yarabbi ne güzel bir ülkede doğmuşum ben.. Kaç medeniyete beşiklik etmiş bir kent Mezopotamya, Attığım her adımda yaşadığım her güzelliğe büyülendim. Kısaca Mardin Tarihi ve İnsanları ile şimdiye kadar tanıdığım en güzel illerden birisi idi. İnsanlarının insanlığına hayran kaldım. Kürt, Türk, Arap ve Süryaniler iç içe geçmiş harika bir toplum. Hepsi kardeş ve kardeşliği yaşıyor yaşatıyorlar. Yüreğimin bir yarısını Mardin,de Mezopotamya topraklarında bırakarak döndüm.