..........Ölümü hissetmek , adım adım , acı çığlıklar atan insanlarla . Gazeteci olmanın zor yanlarından biri de bu olsa gerek. Ölüme yaklaşmak , bir kez daha yaşanabilir korkusuyla , depremi yaşamak yüreklerde, düşlerde...Hele , bir de sevenleriniz varsa o yörede! Onları da kaybetme korkusu sarmışsa yürekleri...Endişe, korku, dehşet . Bizden kat kat fazla yaşarlar bu korkuları gazetecilerimiz. ..........Sevenlerin , birbirini yitirmesi ne acı.Annenin evlatlarını , gençlerin, sevdiklerini, yavuklularını ,eşlerin birbirini yitirmesi aniden,beklemeksizin , acıyla, korkuyla, şaşkınlıkla...Gönüller dayanabilir mi bu acılara? ..........Filistin’de savaş ortamında kalan , çektiği kare , yılın fotoğrafı seçilen , o gazetecinin yerinde olmak hiç istemezdim. Bir ödül mü ? İnsanlık ayıbı mı ? ayırd edemeyenlerin uygun gördüğü bir yarışma sonucu , ödül alan , o fotoğraf ta gitmiyor gözlerimden. Ya o gazeteci , hangi sukunetiyle karelere alıvermişti , izlediği küçük bir kızı, bir köşede sıkıştırıp, korku gözleriyle kendisine bakakalan o küçük çaresiz kız çocuğuna TETİK ÇEKEN ELLERİ ve kanlar içinde , sonraki sahneyi...Aklım almıyor, anlayamıyorum bu VAHŞETİ ! Yine de , tarihe geçmesi gereken bu , acımasız, insanlık ayıbı olan bu fotoğrafı ,ömrümce unutamayacağım , görev bilinciyle çektiğine inanıyorum , o gazetecinin. Acının bir diğer yüzü de , hep yoksullar çekiyor bu acıları . Ne bir zengin çocuğu , böylesine çaresizlik içinde kaçışta olurdu ve korkulu bakışlarla tetik ucunda. Ne de Depremde , selde, tüm varlıklarını yitirenler ülkemiz zenginleri ... Çaresizlik içindeki insanlarımızın acılarına ortak olmamak olası değil...Yürekler, paramparça , yürekler çaresiz . Herşeyi görmek , üzülmek ,acımak , endişelenmek , aynı korkuyu yaşamak onlarla...Ama kayda değer birşeyler yapamamak !Galiba, en dayanılmazı da bu olsa gerek. Acıları , ayıpları görmek , yaşamak ÇARESİZCE...Ve de , bir gazetecinin çaresizliğini anlamak , ümitsizce ! .........................................Nur Benlioğlu ..........................17 . 08 . 2009 |