7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
790
Okunma

Onur BİLGE
Eskiden öğretmenler, bulundukları köy veya mahallenin ışığıydı. Çevrelerindeki kişilerin hamisi, savunucusu, yardımcısı, her şeyiydi. Başı dara gelen, soluğu onların yanında alırdı! Babam da onlardan biriydi.
Kız bakmaya, kız istemeye annemle beraber onu gönderirler; söz kesme, nişan yüzüklerini takma, nikâh şahitliği hep ona kalırdı. Anlaşamayan eşleri anlaştırır, ara bulurdu. Ayrılma raddesine gelen, eziyet gören kadınların hamisiydi. Gerekirse dava dilekçelerini yazar, mahkeme işleri konusunda aşama aşama yönlendirirdi. Para mı gerekiyor? Borç verir, cüzi miktarların arkasını aramazdı.
Anlatmakla bitmez ilişkileri, bitip tükenmek bilmeyen işleri vardı. İkisinin de bana ayıracak zamanları yoktu. Oysa okul öncesi dingin bir hayatımız vardı. Bu kadar çok gelenimiz gidenimiz, dertlerini dert edindiğimiz kişiler yoktu. Babam, otuz iki yıllık bir çalışma hayatını yeterli bulup, emekli olunca
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 7
TIRNAK - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15