Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
bayram köse
bayram köse

YAĞMURUN GETİRDİĞİ

Yorum

YAĞMURUN GETİRDİĞİ

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

768

Okunma

YAĞMURUN GETİRDİĞİ

YAĞMURUN GETİRDİĞİ

"Yağmuru seviyorum.." dedim hızlı adımlarla ilerlerken ve bir yandan düşünüyordum hareket halindeyken daha çok ıslandığımı. Her yağmur zamanı kapıldığım düşünceli yalnızlık hali gölgemle itişip duruyor.. Hayatın muhtelif anlarında ortaya çıkan "ben"i sahiplenme gayreti artık yabancı değil ruhuma.. Bana sorsalar, daha sadık olduğuna inandığım yalnızlığa veririm tüm imtiyaz haklarımı.. Lakin doğanın kanunları ışığın olduğu her yerde bu hakkı gölgeme tanımakta.. Ve ben ancak gözlerimi kapadığımda yalnız kalabilmekteyim..
"Ne dedin sen?" dedi tanımadığım bir ses.. Gayri ihtiyari cevaplayıverdim: "Seviyorum yağmuru" sonra yarı kapalı gözkapaklarımın arasından kiminle konuştuğumu seçmeye çalışıp başarısızlıkla kapadım tekrar gözlerimi.. Bu işlemi birkaç defa daha denediysem de başarılı olamadım.. Yani sanırım.. Bu göz açıp kapamalar arasında, gözümün açık mı kapalı mı olduğunu anlayamadığım bir an onu gördüm.. Daha önce hiç görmediğim bu adam -etrafındaki herkese adamcağız gözüyle bakan ben nasıl olmuş da ilk kez gördüğüm birini "adam" yerine koyabilmiştim- başladı konuşmaya.. Bilmediğim, daha önce hiç duymadığım bir lisanla anlatmaya.. Ve başlar başlamaz kanaat getirdim adamcağızlıktan adamlığa terfinin anahtarının bu cümleler olduğuna.. :
"Yağmur sadece üstüne düştüğü yerleri değil, içinden geçtiklerini de (elini havada, bir kısrak başını okşar gibi dolaştırdı) temizler ve ortaya çıkan kirleri görünmez bir halının altına itekleyiverir kurnazca.. Derler ki Kaf Dağı’nın ardındadır bu halı ve herşeyin altı üstüne döndüğü vakit halı da ters yüz edilecektir. O ana kadar halı da dağ da saklı tutarlar kendilerince bu sırrı.. Sırrı olmayanın canının da olmayacağını bilirler çünkü. Hesap günü gelip çatınca yağmuru da sorgulamak için ihtiyaç vardır bu kirlere.. Çünkü her yağdığında günahları nasıl yıkıyor ve atıyorsa halının altına, kendi günahlarını da yokediverir yağmur usulca, ne kadar masum bir günah olsa da temizlik. Bile bile işler bu günahı yağmur çünkü varolmak için her varlığa bir günah bir yasak elma gerek.. Bilir.. Gelip çatınca beklenen gün, ters yüz olunca herşey.. İçler dışa dökülünce...
Denir ki o gün cehennemi söndürmesin diye varolan tüm sular çekilir cennete. Ömründe su ile tanışmış herkes kabul edilir bu sonsuzluğa ve geri kalanlar adım adım ilerlerler azaba.. Yağmur da tam bu sırada ortaya çıkar yeniden, son kez.. O zamana kadar gizlediği son kozu, yağmur altında ağlayanların farkedilmemiş gözyaşlarını döker ateşin üstüne.. Alevler söner.. Her sönen alev,her kaybolan kıvılcımla bir damla daha kaybolur.. Ne zaman ki sönecek alev kalmaz, ilahi komedya tekerrür eder. Heyhat; söndürecek damla kalır mı, sönecek bir alev kalmayınca?.. Siyah var olabilir mi beyazsız?.. Olamaz.. Yağmur ateşe, alev damlaya döner döner, döner.. Ve döne döne başlar yeni bir hayat, bir önceki gibi.." Sözleri biter bitmez gitmeye yeltendiyse de tutuverdim yakasından.. "Dur" dedim.." Adamlığın sırrı bu.. Bildim. Peki aşka yer yok mu adamlıkta. Varlığa çok mu aşk, yeri hep yokluk mu?" " Hiç aşksız olur mu?" dedi küçümser bir şekilde.. Artık onu göremiyor sadece varlığını hissediyor son bir cümlelik hakkım olduğunu seziyordum. "Peki aşk bu hikayenin neresinde?" Soluduğum havayı bile etkileyen bir tebessümle, gitgide uzaklaşan bir sedayla cevapladı beni: " Aşk bu hikayenin ölümsüzlüğünde, dönüp durmasında, döndükçe kendini bulmasında.. Aşk yağmur altında ağlayan bir adamın gözyaşlarında..."
Ve kayboldu.. Ve kayboldum.. Yokluğunu varlığından daha katı bir şekilde hissederek değiştirdim gözlerimin durumunu, zira hatırlayamayacak kadar bitkindi dimağım en son onları açık mı kapalı mı bıraktığımı.. Gözüme ilişen, ilişmekten daha fazlası adeta tecavüz eden sokak lambasının o parlak ışığı altında sinsi sinsi gülümseyen gölgeme takıldım.. "Yağmuru seviyorum" dedim yarım bıraktığım hikayeme devam ederken.. Acaba dururken mi, yoksa yürürken mi, daha çok ıslanır insan diye düşünürken, bir sonraki maçın gölgemle kimin arasında olacağını hayal edip, mağrur gölgemi alt edecek ebedi karanlığın karşıma çıkacağı ve bu dönüp durmanın sona(!) ereceği köşebaşına doğru ürkek bir adım daha attım...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yağmurun getirdiği Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yağmurun getirdiği yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAĞMURUN GETİRDİĞİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
bayram köse
bayram köse, @bayramkose
23.9.2009 20:43:06
beğeni ve yorumlar bu cümleleri daha da güzelleştiriyor eminim. tşkrlr arkadaşlar saygılar
ÇilekliPasta
ÇilekliPasta, @cileklipasta
22.9.2009 21:50:43
gerçekten harika bir yazıydı. her cümlesini yavaş yavaş okudum hatta ikinciye döndüm tam olarak anlamını anlayabilmek, bu muhteşem cümleleri heba etmemek için.

yüreğinize sağlık.
meselci
meselci, @meselci
21.9.2009 21:53:10
Ve kayboldu.. Ve kayboldum.. Yokluğunu varlığından daha katı bir şekilde hissederek değiştirdim gözlerimin durumunu, zira hatırlayamayacak kadar bitkindi dimağım en son onları açık mı kapalı mı bıraktığımı.. Gözüme ilişen, ilişmekten daha fazlası adeta tecavüz eden sokak lambasının o parlak ışığı altında sinsi sinsi gülümseyen gölgeme takıldım.. "Yağmuru seviyorum" dedim yarım bıraktığım hikayeme devam ederken.. Acaba dururken mi, yoksa yürürken mi, daha çok ıslanır insan diye düşünürken, bir sonraki maçın gölgemle kimin arasında olacağını hayal edip, mağrur gölgemi alt edecek ebedi karanlığın karşıma çıkacağı ve bu dönüp durmanın sona(!) ereceği köşebaşına doğru ürkek bir adım daha attım...



edebi değeri yüksekti.

saygımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL