Hoşgeldin bebeğim:
Henüz karnımdasın daha dünyaya merhaba demedin, daha kalbin bile atmaya başlamadı belki, ama; annenin heyecanını anla, bunun böylesine güzel bir duygu olduğunu yaşamadan anlamam gerçekten mümkün değilmiş. Hayattaki en büyük lütuf sanırım bu olsa gerek, bir kaç aya kalmaz kalbin atacak, sonra ellerin ayakların büyüyecek, sonra söylediklerimi duyacaksın. Biliyorum şu an duymuyorsun beni ama ben, şimdiden seninle uzun uzun konuşmaya başladım bile.

Babalar bebekleri eline alana kadar pek anlamazlarmış durumu, sen kızma babana hem o benden çok istedi seni .

Hayatta bana kimse sigarayı bıraktıramaz derdim bebişim, şimdi hiç bir şey için büyük konuşmamak gerektiğini bir kez daha anlıyorum, henüz bırakamadım kızma annene ama; hem çok azalttım hem de bırakma düşüncesini iyice kafama yerleştirdim bir kaç güne kalmaz inşallah bırakacağım güzel yavrum.

Geçen gün doktora gittim emin olamadı senin varlığından, güldüm ’var’ dedim çünkü; ben emindim. Sonra kanımdan canımdan olduğuna da emin olunca ’evet bir bebek bekliyorsunuz’ dedi , ben yine güldüm, bildiğim şeyi niye söylüyorsun ki doktor, diyesim geldi, sustum.

Bebeğim sen henüz kanımda dolaşıyorsun. Ben ise; bunu düşündükçe heyecanlanıyorum,, mutluluk sarıyor her yanımı, sahi annen evlenirken bile bu denli mutlu değildi biliyor musun? Baban dalga geçiyor benimle, gün gelip de sana hediye edeceğim diye biriktirdiklerimi görünce... Neler mi var onlarda? Henüz belli olmayan bir fotoğraf, gördüğünde ’anne yapma Allah aşkına bunun neresindeyim ben’ diyeceksin belki de bana ve ona benzer bir kaç parça şey işte şimdilik ama; emin ol sana bunları vereceğim yaşa kadar kocaman bir koli olacak hepsi.

Adın bile belli , erkek olursan deden kırılmasın diye Eşref Deniz koyacağız, çaktırma Deniz adını zaten oldum olası severim, kız olursan kim kırılırsa kırılsın önemsemiyorum... Belinay! Ay gibi parlayasın, deniz gibi olasın inşallah yavrum.

Of of saatlerce yazabilirim sana, hayata yeni yeni tutunmaya çalışırken, bana tutunmaya çalışan bir sen... ’Bir gün anne olduğunda’ diye başlayan cümleler anlamını buldu birer birer...

Sakın bırakma tutun annene, seni çok seviyoruz bebeğim, bilirsin baban sevgisini benim kadar gösteremez, büyüyünce sen de anlayacaksın ama; o da sevdiğinde derinden en derinden sever, sert ifadesinin altında masum bir bebek olduğunu göreceksin sen de, hem olmasa nasıl severdim onu da böylesine....
O, dalga geçedursun kız olacak dediğimde önemli değil bebeğim, ben kız olacak desem de sen bakma bana, erkek de olsan aynı kız da olsan aynı, sağlıklı hayırlı bir evlat olman zaten bu dünyanın en büyük mutluluğu olacaktır ikimize.

Allah’a şükrolsun yavrum. Seni bize lutfedip hediye ettiği için.

Bu sana ilk mektubumdu. Emin ol dahası gelecek , sen hele biraz daha canlan kitaplar bile yazar annen sana...

Hoş geldin yavrum, hoş geldin bebeğim...

Annen.