7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
963
Okunma

Onur BİLGE
Çayımız demlendi, sofraya geldi, bardaklara kondu ve yerine, ateşin üstüne yerleştirildi. Açık havada çok kısa bir sürede de olsa kurt gibi acıkıveriyor insan. Zaten kahvaltı etmemiştik. Çaydan bir yudum alınca, az önceki iştah kesici iğrenç sahneler yok oldu; gözlerimin önünde cennet görüntüleri şekillenmeye başladı.
Ne kadar güzel bir yerdi, kim bilir, orası!.. Burası gibi bir yanı orman, bir yanı göl mü? Sofralar kuruluyor, çok sevdiğim kahvaltılar hazırlanıyor mu? Yemek istemediğim kemikli etli yağlı yemekleri zorla yedirmiyorlardı, mutlaka. Herkes ne yemek isterse, altın kaplar içinde, Kevser şarabıyla beraber o geliyor, hurilerce sunuluyordu. Düşünce gücüyle yol alınıyor, ulaşımda sıkıntı yaşanmıyordu. Burdur Gölü’nün üzerinde uçuşan kuşlar gibi çevrede kuşlar uçuşuyordu belki. Etraf, çim çiçek... Altından sular geçen ırmakların üstünde, üstünden güller sarkan çardaklardaki ipek örtülü sedirlerin üzerinde,
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 6
ÖDÜL - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15