bencede dogal olmali hersey Allahin yarattigi gibi.

cocuklari egitecek olan meslegini seven bir ögretim üyesi olmali diye düsünüyorum.
ögretmenlik kutsal bir görev.
ama bastan savma bir sekilde meslegini yapanda hel dalda var.maalesef.
güzel bir yaziydi herzaman ki gibi.
yüreginize emeginize saglik.saygilar sonsuz.

GÖZLERİ MİNİ ETEKTEN BAŞKA BİR ŞEYİ GÖRMEYENLERİN, DAR PANTOLON MUHABBETLERİNE KATILMIYORUM. "ULEMA" İŞLERİNE HİÇ GİRMİYORUM. ÖĞRETMEN MESLEĞİNİN ÜZERİN GÖLGE DÜŞÜREN HERKESİ KINIYORUM. HER TÜRLÜ ENGELLEMERE RAĞMEN, O GELECEĞİ YİNE BİZ İMAR EDECEĞİZ, HİÇ KUŞKUNUZ OLMASIN. SAYGILARIMLA.

’Amerika da bir müzayede yapılıyor, bu müzayede de trilyonlar değerinde tablolar bir yanda, diğer yanda 6 yaşında bir çocuk, Soruyor görevli’ bunlardan hangisini alırsınız” herkes farklı, farklı şeyler söylüyor ve bütün dikkatler tablolarda (çok pahalı, maddi değeri var ya) . Bir zaman sonra içlerinden bir bey kalkıyor “Ben çocuğu istiyorum” diyor. Bütün kafalar ona dönüyor. Görevli “bu kadar pahalı tablolar dururken neden çocuk”. O bey” çünkü o bir insan” diyor.’

SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİM;

AYDINLIK YARINLAR SİZİN ELİNİZDE.

O geleceği kendi elleriniz ile yok edemezsiniz. Sevgiler

Iyi ögretmen de var kötüsü de! Öğretmenler de birer insan olduklarına göre onlarında kimi zaman hataları olması neden bu kadar şaşırtıcı olsun ki?!
Daha önce Onur BİLGE Zehra Öğretmen'i övmüştü
Sadece bu huyunu eleştirmiş. İçinizden kac kişi Onur Bilge'nin yazılarını başından beri takip ediyor?


Sizler, roman halinde kesintisiz devam eden 1001 GECE ÖYKÜLERİnin her bölümünü okumamışsınız. Bir Onur BİLGE hayranı olarak ben okuduğum için, önceki bölümlerde Semiray'ın, Zehra Öğretmen'i ne kadar sevdiğini ve övdüğünü de okudum.


Onur BİLGE, realist bir yazardır. Her şeyi olduğu gibi yazar. Doğruya doğru, eğriye eğri der. Öğretmenler alınacak diye öğretmenin kusuru varsa yazmayacak, sadece övecek değil.


Ben bunları, öğretmen bir babanın kızı olarak yazıyorsam demekki var bi bildigim..

YOLUN AÇIK OLSUN ÖĞRETMENİM, ONUR BİLGE'M! :=))



elma-kokusu tarafından 8/23/2009 2:13:31 PM zamanında düzenlenmiştir.

Öğretmenlere cübbeyi yakıştıramayanlar.
Sanıyorum vücudunun tahrik edici yerlerini sergileyen Mini etekli öğretmenlerden rahatsız olmuyorlardır. Hâkimlerin, avukatların, üst düzeyli eğitim görevlilerinin ve insanlara ahlak, adalet ve fazilet dersi veren saygıdeğer din adamlarının giydiği ilim ve izzet sembolü olan cübbeden neden rahatsız oluyorlar anlamak mümkün değil.

Cübbeden rahatsız olanların bu rahatsızlıklarını hakarete varır seviyede alenen ifade etmeleri, rahmetli ve saygı değer atalarının kemiklerini sızlatacağı gibi, saygı değer öğretmenlerimize, eğitim görevlilerimize, Hakkim, Savcı, Avukat gibi hukukçularımıza ve yarın cenazelerimizin önlerine gideceği saygıdeğer Din adamlarımıza çok büyük bir saygısızlık ve hakaret olduğu kanaatindeyim.

Ama bizim yörelerde yaygın bir söz varır.
“Hayırlı evlat babasına küfreder”
“Aslını inkar eden haramzadedir”.

Cübbeye olan düşmanlığın öğretmene yakıştırılamadığından değil de İnsanların dünya saadeti ve ahret selametinin vazgeçilmez tek kaynağı olan Yüce Dinimiz İslam düşmanlığından başka bir şey olmadığıdır.

Ben öğretmenin temsil etmiş olduğu bilgelik makamına onu manen ve maddeten büyük gösterecek olan cübbeyi bakınca insanın yüzünü kızartan mini etekten ve cinsel organını olduğu gibi gösteren dar pantolondan daha çok yakıştırıyorum.

Bir toplumun en değerli meslek erbabı bence öğretmenlerdir.Hatta öğretmenlik bir meslek değil yaşam biçimidir, öyle olmalıdır. Ama ne var ki bu işi (görevi) ekmek kapısı gibi gören öğretmenler de yok değil hani.

Öğretmenin malzemesi insan. Bir marangoz hata yaptığında elindeki malzemeyi atar yenisini yapar. Peki insanı ne yapacağız? Bence "Herkes öğretmen olamamalı. Çok çetin sınavlardan geçirilerek bu hakkı elde edebilmeliler. Adeta analarından emdikleri burunlarından getirilmeli."diye düşünüyorum.Çünkü ben bir öğretmen müsveddesi yüzünden okul hayatımı sonlandırdım.Bunca yıl yaşadım kimseye kin gütmedim, bir tek o matematik öğretmeni Deli Hüseyin dışında. Adam öldü gitti.Ben halâ ona hınç duyarım.

eskitufek57 tarafından 8/23/2009 9:57:36 AM zamanında düzenlenmiştir.

Her meslekten olduğu gibi eğitimin içindede bazı istisnalar çıkabiliyor. Öğretmen olmak için önce çocukları sevmek gerekli. Sadece maaş almak için bu iş yapılırsa ne öğrenci, nede öğretmen mutlu olmaz. Paylaşım için teşekkürler.

Ve bu suçlular,eziyetlerini -Meziyetleştiriyor.Bazen itip kalkmadan da bir bakışla,yürekten yaralıyabiliyor.İnsanın kendine en çok ihtiyacı oldugu dönem ,çocuklugu.Bu dönemde,özellikle bir annenin bilinçli yada bilinçsizce,çocuguna uyguladıgı Tabloda.Aşagılamak varsa.O çocuk İflah olmuyor.Ne kadar bilinçli yaklaşsada kendine ,en ufak yan bakış,acılarıını depreştiriyor.Ve hep kendini aşmaya ugraşmakla geçen zamanda,pisikoloji si bozuluyor.Balık baştan kokuyor gerçekten,Anneler kendi tatminkarsızlıgıyla ,çocuklarından intikam alırken,yetiştirdikleri yaralı caylanların tedaviside,zaman alıyor.Ben bir çocuga zulm eden,ögretmene,ögretmen demem,meslek anarşisti.Aslında ne olması gerekmiş ne olmuş gibi.Yanlış tercih...
Saygılar Onur BİLGE

Tabiki eksiklikleri, yanlışlıkları bir mesleğe mal etmek doğru değil. Malesef yaşam sürecimizde her alanda kendi aşağılık duygularını bastırmak için başkalarını ezmeye çalışan bir çok insanla karşılaşıyoruz. Öykünüz yine çok güzeldi sevgilerle...

Öğretmenleri oldum olası sevmişimdir...
Çünkü benim öğretmenlerim iyi öğretmenlerdi
Kimi ana oldu kimi baba...

Size kötüsü denk gelmiş
Her mesleğin vardır iyisi de kötüsü de

Asıl mesele öğretmen olacaksa insan öncelikle çocukları sevmeli ve çocuk ruhunan anlamalı...

Hiç çocuk sevmeyen, çocuk ruhundan anlamayan ve yalnızca işim olsun düşüncesiyle hiç tercih edilmeyen okullara gidenler ne denli mesleğinde başarılı olabilir ki...

Çocuk dünyasında öğretmenlerin ayrı bir yeri vardır
Çocuk öğretmeninden ana olmasını baba olmasını ister
Ve de verdiği ışıkla bulur yolunu...

Güzeldi.
Tebrik ve sevgi ile

öğretmenlik kutsal meslek... zor meslek de... hakkını bilerek yapanlar elbette meclisten dışarıda elbette. yazar hatıralarını yazmış sadece... bence burda ve dünkü hikayede de kasıt yok...
selamlar

Öyküyü amacından uzaklaştırıp, Öğretmenleri yermenizdeki kastı anlamakta zorlanıyorum.Cübbeli hocalar mı istiyorsunuz, bilelim? Saygılarımla.

Kesinlikle. Öğretmen Anne ve Baba gibi olmalı. Çocuklarımızın canını da, ruhunu da onlara teslim ediyoruz. Güzel bir yazıydı Sevgili yazarım Bu arada inşallah Allah kısmet ederse benim kızım da öğretmen olacak. 2. sınıfa geçti. Tüm amacım insanlara faydalı bir insan olmasını sağlamak. Ve görevini hakkıyla yapması için elimden geleni yapacağım. Şimdilik öyle gibi. Hatta geçen yıl gönüllü öğretmenlik yapmıştı hafta sonları bir okulda. Çok seviyor daha başlamadan mesleğini. Kutluyorum.