- 977 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRK RUHU
"Burada hiç yoktan ordular yaratmak mümkündür.Onları ölüme doğru sürmekte kolaydır, ben bu imkanlardan bol bol istifade ettim.Fakat yarattığım orduları sendeleten bir engel vardı.Türklerin yaşayan hatıraları!
İşte ben her yürekte bu korkuyu çok iyi seziyordum.Demek yalnızca Türkleri değil onların tarihlerini yenmek gerekir."
Rus Generali Charnayev
Çoğu tarihçilerimizden daha iyi tanıyorlar bizleri!Türkleri yenmek ancak tarihini, geçmişini, dilini, vatan sevgisini, dinini unutturmakla mümkün olacağını sanılan bir tez.Her Türk için vatan toprağı kutsaldır.Türklerin atasal törelerinde eksilmeyen bir Milli Kültür şuuru vardır.Milli duygular, inanç, vatan sevgisi, dil, gelenek ve görenekleri en önemli silahlarıydı.
İşte bunu bildiği için BÜYÜK ÖNDER MUFTAFA KEMAL Samsun’a ayak bastığında, Milli kurtuluşun basamağı olan şu sözleri söyler:
_Asıl olan Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir toplum olarak bağımsız yaşamasıdır.Böyle bir ulus esir olmaktansa yok olsun daha iyidir.Öyleyse YA İSTİKLAL YA ÖLÜM vardır, artık parolamız budur.
O türklerde ki bu ruha güvenip dünyaya meydan okumuştur.Hasta adam diriltilmeli ve bunun içinde büyük bir lidere ihtiyaç vardır.Bu ruh Kuvayı Milliye harekatını başlatmıştır.Bu ruhla genç kızlar özenle hazırladıkları çeyizlerini satıp türk ordusuna bağışlamışdır.Şehirlerde kasabalarda köylerde askerin ihtiyacını karşılamak için evini , parasını, emeğini bu uğurda harcamaktan çekinmeyen Türk insanıdır.Her türlü işleri yapan kadınlı erkekli şehirlerde, kasabalarda, cephelerde, dağlarda ölümü enselerinde hissederek çalışıp uykuyu unutunlar. Milli kurtuluş için doktorlar , denizciler, terziler, gönüllü kadın ve kız hemşireler, hamallar,gazeteciler, yazarlar, öğretmenler tüm Türk haklı canını vermiştir bu uğurda.
Bu ruh değil midir Ayşe Hatun’a 8 aylık kızı kucağında omzunda ise mermi ve cephanesini cepheye götürürken, düşman askerlerini görmüş ve ağlayan çocuğunu göğsüne yaslayıp susuturmak isteyince , askerler gittikten sonra da çocuğunun havasızlıktan nefes alamayıp ölmesi ve tek korkusunun ise çok kısıtlı olan cephane cephaye gidemeyecek olmasıdır. Çocuğunun üzerini bayrakla örtüp yüce kadın şunları söyler:
_Sen yüzlerce binlerce yıl sonra doğacak Türk çocukları için şehit oldun.Bu benim içinde senin içinde bir şereftir.Yeter ki vatan sağolsun.
Şimdi onların torunları olan şehit Türk anaları hala daha 2o yaşlarında ki yavruları şehit olduğunda aynı şeyleri söylüyorlar.VATAN SAĞOLSUN!!!Ya Fatma Seher Hanım diğer adıyla Kara Fatma kadınlardan kurduğu çetesiyle yörelerde ki düzmece çetelere ve eşkiyalara kök söktürür.Gece gündüz demeden İnönü taraflarına kayıp yunan alayına baskınlar düzenleyip silah depolarını imha eder.
Hacer nineyi de unutmamak gerekir.Kocasını Yemen’de, bir oğlu Balkanlar’da, torunlarından biri Büyük Muharebe’de şehit düşer.Diğeri İkinci İnönü’ den dönmez.En son torununu da Sakarya’ya gönderir , o da Duatepe muharebesin de öteki ağalarının yanına göçüp gider.Çok ağlar Hacer Nine fakat Sakarya Savaşı kazanıldı haberi gelince ağlamayı bırakıp gülmeye başlar.Vakit vakit bunalınca Büyük Millet Meclisi’nin yolunu tutar.Kapısı önünde durup beklemeye başlar.Sorarlar:
_Nine ne istiyorsun?
_Hiçbir şey
_Peki neden burada duruyorsun?
_Onun gözlerini görmek için çıkmasını bekliyorum.
_O dediğin kim?
_Gazi Paşa!
Sonunda anlatır.Ara sıra çok bunaldıkça buraya gelirim.O Millet Meclisi’nden çıkarken gözlerine bakarım.Mavi gözbebekerinde bütün şehitlerimin gözlerini görür gibi olurum.Sonra içime bir ferahlık dolar, kalkar köyüme dönerim.
O Türk ninesinin gözlerinde gördüğü ama şu an bizim göremediğimiz ışık nedir?Ne yaptılarda vatanı elimize sunan O büyük insanın sevgisini, anısını unutturdular.Onlar onu bu kadar seviyorken biz rahat yataklarımız da Atatürk ve Türk Milleti’nin sayesinde bağımsız yaşıyorken ne olduda O’na düşman olmaya başladık.Öyle bir değere nasıl sahip çıkamadık!!!
Türkler de ki bu ruhu bilen bilimsel tarihçilerin o günler için ulaştıkları ortak görüş şudur;" İzmir’in işgali devletler açısından sonuçlarını hesaplayamadıkları bir gaf, Yunanistan açısından ise sonuç kesin hezimetle bitecek Anadolu macerasının dolu maceralarla yaşanmış başlangıcı olacaktır."(Kuvayı Milliye Ruhu Samet Ağaoğlu)
Şimdi tek amaç bu ruhu yok etmek.Tarihi unutturmak, dinini unutturmak, gelenek ve göreneklerini unutturmak, dilini unutturmak, Atatürk’ü unutturmak!!!
ATATÜRK’ÜN’ ün TÜRK MİLLETİ için söylediği sözler;
" Benim hayatta yegane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir."
"Bu memleket tarihte Türk’tü, halde Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır."
"Türk milleti güzel her şeyi her medeni şeyi, her yüksek şeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktır ki, her şeyin üstünde taktir ettiği bir şey varsa o da kahramanlıktır."
"Bizim milletimiz, vatanı için, hürriyeti ve egemenliği için fedakar bir halktır."
"Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir."
"Bizim başka milletlerden hiç bir eksiğimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, Yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz."
"Büyük şeyleri büyük milletler yapar."
TARİHİNİ BİLMEYEN MİLLETLER YOK OLMAYA MAHKUMDUR!!!
Saygılarımla...
Zehra...
YORUMLAR
Ben Nurullah Ataç değilim. Elbetteki eksikler olacak. En iyi yazarların kitaplarında da oluyor. Benim için içerik daha önde gelir. Yazın güzeldi. Türk ruhunu canlı tutmak, tarihi bilinçlenme falan savunuluyor.
Hepsi güzel de ne amaçla böyle bir yazıyı yazma gereği duyduğunuz, varsa tereddüt ya da endişeleriniz nelerdir ki böyle düşündünüz.
Kurtuluş savaşından sonraki kapitalist savaşa karşı önerilerini nelerdir.
Yazınızı bakış açınızla biraz daha geniş tutsanız çok daha doyurucu olacaktı.
Emeğinizden dolayı teşekkür ederim. Saygılar.
Trabzon'dan; Hoşoğlan Türbesi'ni boşaltıp- götürdüler(1916-1918)... dediklerini uyguluyorlar ve Bizleri, birbirimizle kördövüşüne zorluyorlar... BU OYUNU; Yutan var!... yutmayan var.
"AH UHUVVET- UHUVVET, BİRAZ DA BİZİM EVE GEL"
UHUVVET: KARDEŞLİK.
Selâmlar... Saygılar.
K.Y.
28.9.2009- TRABZON.
.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_yazilar&k=detay&yazi_id=44054
zeytindali_
"TÜRK RûHU"
sevgili dostum ,sorun eğer haddimi bilmemle çözülecekse ne ala,Kürtler hususunda bu kadar sığ ve mesnetsiz konuşmalarınız can sıkıcı,şunu keşke kavramış olabilseydin kürt ve türk halkı arasında bir sorun yok!
Herkesi senin gibi düşünmesini bekliyorsun,hazımsızlık sorunu varsa onu bilemem,ama yazdığın yazının eleştirisini yaparken asla kişisel bir aşağılamada bulunmadım,doğrusu haddimi bildirmek için çapınız yetmez!
İçine bakıldığında yani anlatmak istediğine biraz gerçeklerden uzak olunduğu hemen çarpıyor göze. Ki bunu kalemin hedeflediğine binaen söylüyorum ki "başarılı" demek yazık olur. Hatta ve hatta kalemin cümlesiyle söylemeliyim ki daha anlaşılır olsun.
"TARİHİNİ BİLMEYEN MİLLETLER YOK OLMAYA MAHKUMDUR!!!"
İşte tam bu cümlede olması istenilene tamamıyla tezat bir yazı. Eğer tarihimizi böyleli yanlışlıklarla ya da eksikliklerle öğreniyorsak yazık ki yok olmaya mahkumlar arasında yerimizi hazırlıyoruz demektir. Bir daha bakın derim ve tek bir gözden ya da bir taraftan değil çünkü öyle olursa değişen sonuç olmayacaktır. Ve çocuklarımız bu yazıları okuduklarında bir şey öğrenemeyeceklerdir....
Ayrıca yazıya şeklen bakacak olursak, kalem biraz gözden kaçırmış gibi duruyor önemli kuralları.
"TARİHİNİ BİLMEYEN MİLLETLER YOK OLMAYA MAHKUMDUR!!!"
Buraya bir daha bakın. Önceki ek çoğula işaret sonu ise tekile. Garip...
"Onları ölüme doğru sürmekte kolaydır"
bu cümle şöyleli olsa idi daha hatasız dururdu.
"Onları ölüme doğru sürmek de kolaydır"
Sonra,
"Çoğu tarihçilerimizden daha iyi tanıyorlar bizleri! Türkleri yenmek ancak tarihini, geçmişini, dilini, vatan sevgisini, dinini unutturmakla mümkün olacağını sanılan bir tez "
Burda daha karışık bir mevzu var. Bu bölümün ikinci kelimesine ve cümlenin anlamına bakın demek istediğimi anlayacaksınızdır. Bazen ekler olmamaları gereken yerlerde olunca anlam zorlaşır. Sonra ünlem devamındaki cümle tamamıyla devrik durumu gösteriyor. Biraz daha itina ile çok daha iyi olabilir kaleminiz.
Bir okur yorum yazarken çok dikkat etmeyebilir öyle bir mecburiyet de yoktur ancak kalem dikkat etmek durumundadır. Mesela,
"Bu ruhla genç kızlar özenle hazırladıkları çeyizlerini satıp türk ordusuna bağışlamışdır."
Burada "Türk" kelimesi büyük harfle başlamalıydı siz ne dersiniz?
Ve son kelime "bağışlamışdır" değil "bağışlamışlardır" olmalıydı.
"Ya Fatma Seher Hanım diğer adıyla Kara Fatma kadınlardan kurduğu çetesiyle yörelerde ki "
Burda son "ki" ek olarak nedir fikriniz var mı ? Bağlaç olmadığı kesin...
Sonra,
"Türkler de ki bu ruhu bilen bilimsel tarihçilerin o günler için ulaştıkları ortak görüş şudur "
Burada ise ilk kelimeye bakın.
"Türkiye' deki" doğru yazılışı böyledir kesme işareti ile ayrı halde olmalıdırlar öyle bağlaç niteliği taşır gibi değil....
Bakınca hemen hemen yazının tamamında var bu tür kusurlar ve aynı şekildeki ek ve kelimelerin doğru yazılışları da var. O halde kalem bilmiyor diyemeyiz sadece özensiz olduğu söylenebilir. Biraz daha itina ile çok daha iyi bir gücü olabileceği inancındayım. Uzun cümleler kurarken özellikle anlamsızlığın olmamasına dikkat etmeniz gerekir...
Daim olsun kaleminiz.
Sevgiyle kalın...
**Havin_** tarafından 8/19/2009 6:49:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ben unutulmuş olan Türkün nasıl bir ruh olduğunu hatırlatmak ve bu vatanın sınırlarını nasıl çizildiğini anlatmak istedim.
Üzerinde yaşadığınız topraklar Türkiye Cumhuriyeti dikkatinizi çekerim.Bende bir Türk olarak Türklerden bahsetmiyecemde neden bahsedecm pardon!!! Bu en büyük görevim bir Türk genci olarak.
Bir Türkün kendi topraklarında milletinden tarihinden bahsetmesi kadar doğal bir şey olmamalı...Bunu sen ne de başka biri engelleyemez.Haddinizi bilin derim!!!
Bırakın artık kürtlerde savaşmışmış.Hepsi yalan bunların.Kürtler Kurtuluş Savaşında isyan çıkarmaktan ve düşman kuvvetleriyle birleşip Türklere karşı savaşmaktan başka bir şey yapmamıştır.Çok az bir kısmı hariç...
TARİH OKUMAK LAZIM YANSIZ VE ÇARPITILMAMIŞ TARİH!!!
Kürt isyanlarında ölenlerin sayısı Kurtuluş Savaşında ölenlerin 10 MİSLİDİR.Yani yunan, ingiliz, fransızlarla yapılan savaşlardan daha çok kürt isyanlarında Türk öldürülmüştür!!!!
Kurtuluş savaşını ve emperyalistlere karşı kazanılan nihai zaferi şövenist bir yaklaşımla türk milliyetçiliğine engaje etmek doğrusu akıl ve mantıktan uzak geliyor,bu topraklarda bir Kürt olarak benimde atalarım yiğitçe savaştılar ,istiklal ve bağımsızlık uğruna ve Kürt olarak,lütfen bu coğrafyada birbirimize tahammül edelim.
Milliyetçi ve ayrılıkçı her hareket sonucunda yıkım getirir,bizler ne türk ne de kürt milliyetçiliği diyoruz,bu topraklarda eşitçe ve özgürce yaşamayı arzulayan"yurttaş" tabirini daha uygun görüyoruz,lütfen hem türk,hem kürt kardeşlerim bu hassas süreçte birbirimizi hazmedelim!