Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
soloyin
soloyin

ÜÇ KADIN

Yorum

ÜÇ KADIN

16

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1995

Okunma

Okuduğunuz yazı 2.8.2009 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
ÜÇ  KADIN

ÜÇ KADIN



Ambulansın kapıları açıldı. İçinden 35 yaşlarında bir kadın, yanında da kocası olduğu belli olan bir bey çıktı. Kadını sedyeye koyup acil kapısına, oradan da doğumhanenin olduğu bölüme götürdüler. Erken gelmeye hazırlanan bebek herkesi telâşlandırmıştı. Annenin tansiyonu oldukça da yüksekti. Doktorlar doğumun en kısa zamanda gerçekleşmesi gerektiğini yoksa annenin hayatının tehlikeye gireceğini söylediler. Kadın acılar içinde kıvranırken, kocasının kendisine söylediği güven verici sözleriyle biraz rahatlamaya çalışıyor, acısını hissetmemeye gayret ediyordu. Doğumhaneye girince elleri birbirinden ayrıldı. Kapılar kapanır kapanmaz adam var gücüyle haykırmaya başladı. Gözyaşlarına izin verme zamanı gelmişti. Eşine destek olmak adına saatlerdir içine akan damlalar özgürdü artık.
DOĞUMHANE KAPISI I . Beklemekten başka yapacağı bir şey yoktu.

Ambulansın kapıları açıldı. Yine içeriden bir kadının acı dolu inlemeleri geliyordu. Yalnızdı kadın. Sadece sağlık görevlileri vardı yanında. “Bebeğimi kurtarın. N’olur! Daha çok erken. Doğarsa yaşayamaz. Lütfen yardım edin bize!” diyen haykırması koridor boyunca yankılanıyordu. Kadının elinden tutanı yoktu. Kendisinden ve de doğmasını beklediği bebeğinden başka kimsesinin olmadığı belli olan bu kadını da doğumhaneye aldılar.
DOĞUMHANE KAPISI II . Bekleyeni olmayan kapı olarak bugün anılacaktı.

Ambulansın kapıları açıldı. İçeriden sedyeyi indiren ambulans görevlileri kadınla değil kocasıyla uğraşıyorlardı. Adam sürekli karısına bir şeyler söylüyor, söylemek bir yana bağırıp çağırıyordu. Kadın acısını unutmuş, doğmak ve doğmamak arasında kalmış olan bebeğinin üzüntüsünü bile yaşayamıyordu. “ Yine kız doğurursan vay haline, evdeki beş kızınla birlikte kapının önünde bulursun kendini!” Kadın endişeliydi. Sadece erkek doğuramamakla ilgili bir kaygı değildi bu. Daha önce de tam beş kez doğum yapmıştı ama bu sefer farklıydı. Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Korkuyordu. Kız doğurmaktan, bebeğini kaybetmekten, kendi canından, kapının önüne konulmaktan, kocasından… Doğumhaneden içeri girinceye kadar kocasının homurdanmalarını dinlemiş, tek bir güzel söz duymamıştı. Kapı kapandığında kocası sigara içmeye dışarı çıktı.
DOĞUMHANE KAPISI III . Bekleyeni olan ama olmasa daha mı iyi olurdu dedirten kapı olarak bugünkü yerini aldı.


Doğumhane Kapısı I.
Nihayet açıldı kapı. Gözü yaşlı eş açılan kapıdan çıkan doktoru görünce konuşmakta zorlandı. “Eşim nasıl?” bile diyemiyordu. Sadece doktorun gözlerinin içine baktı. Doktor, beklediği ama duymak istemediği cümleyi kurdu. “Üzgünüm, bebeği kaybettik, ama eşiniz iyi”.Adam yıkıldı. Bu ilk bebekleriydi. Onu bekliyorlardı. Her şeyi hazırdı. Odası, kıyafetleri, oyuncakları, ismi, gideceği okullar, alacağı kurslar, olması hayal edilen meslek, kuracağı yuva, doğacak torunlar, yaşayacakları ev… Ama olmamıştı işte. Bebekleri doğmayı istememiş, kendisine sunulan bu hayatı seçmemişti. Eşinin sağlığının iyi olmasından dolayı Allah’a şükretti..

Doğumhane Kapısı II.
Nihayet açıldı kapı. Doktor çıktı önce. Baktı sağa sola. Hasta yakını olabileceğini düşündüğü kimseleri göremeyince odasına doğru gitti. Demek kadın yalnızdı. Bebeği kaybettiklerini kimseye söyleyememişti.



Doğumhane kapısı III.
Nihayet açıldı kapı. Doktor, babanın nikotin kokan nefesiyle burun buruna geldi. “Nasıl doktor, oğlum nasıl?” Doktor şaşırdı. Karısının durumundan önce bebeği merak eden pek ender eşler olurdu. “Beyefendi. Bebeği kaybettik. Ama eşiniz iyi.” Adam bunu hiç beklemiyordu. Ne olmuştu bu kadına? Daha önceki doğumlarını evde konu komşuyla yapan bu kadın, hastanede olduğu halde doğuramamıştı. Ağız dolusu küfretti. Doktordan hemen özür diledi. Küfürü o değil karısı hak etmişti. “Bebek erkek miydi doktor?” diye sordu. Odasına bir an önce gitme niyetinde olan doktor yorgun sesiyle “Evet, erkekti” deyiverdi. İşte o anda adam yere çöktü. Dizlerine vurarak dövünmeye başladı. Yıllardır bu anı beklemiş, ama olmamıştı. Karısı becerememişti. Yumruklarını sıktı. Öfkesi kabardı. Hele bir kendine gelsin, bunun hesabını karısından sormaz mıydı?



- Özür dilerim. Çok özür dilerim. Onu dünyaya getirmeyi beceremedim.
- Olur mu hiç öyle şey? Üzülme sen. Yeter ki iyi ol. İyi ki sana da bir şey olmadı. Atlatırız bu günleri. Yine olur çocuğumuz. Sen iyi ol, başka bir şey istemem.
- Bir an önce çıkmak istiyorum bu hastaneden.
- Doktorla konuşurum ben. Bak aklıma ne geldi? Hemen bir tatil ayarlayalım. Hiç gitmediğimiz sakin bir yere gidelim. İkimize de iyi gelir.
- Çok iyisin, teşekkür ederim. Gideriz tabii.
- Hadi biraz dinlen şimdi.




- Özür dilerim bebeğim. Seni doğurmayı beceremedim. Oysa nasıl da hazırdım sana. Tüm benliğimle, tüm kalbimle. Seni sevmeye öyle hazırdım ki. Belki de sen istemedin bu hayata merhaba demeyi. Benim hazır olmam yetmedi. Babasız bir eve doğmak istemedin. Aslında haklısın. Kim ister ki! Kimsem yok bu hayatta. Bir sen olacaktın ama olmadı işte. Doğsaydın, çıkar gelirdi belki baban. Tıpkı gidişi gibi, ansızın geri gelirdi. Hiç insan evlâdını görmek istemez mi? Yalnızlığıma nokta olacaktın hâlbuki. Ahh bebeğim! İçim bomboş, yerin nasıl dolacak şimdi?



- Özür dilerim bey! Erkekmiş üstelik. Neden böyle oldu hiç anlamadım.
- Kocadın tabii. Ondan doğuramadın. Sen benim oğlumu öldürdün. Buradan bi çıkalım ben de senin kemiklerini kırmazsam. Bir de utanmadan özür diliyor. Ya sabır.
- Yapma bey, yine olur bebemiz.
- Olacak tabi kadın. Hem de erkek olacak. Ben kendime laf ettirmem. Sen doğuramazsan başka hatun bulurum. Yaşlandın sen yaşlandın.
- Ama bey!
- Sus. Yat zıbar şimdi. Ben doktoru bulayım da bir an önce çıkarsınlar bizi buradan.



Üç kadının kaderi ortak bir noktada buluştu bu gece. Ortak bir kaderi paylaşmak için birbirlerini tanımaları gerekmiyordu. Üçü de bebeğini kaybetmişti. Şu anda yaşadıkları benzerdi hemen hemen. Ama… Ne geçmişleri ne de gelecekleri aynıydı.
Biri bebek sahibi olan kadınların ne kadar şanslı olduğunu düşünerek ayrılacaktı hastaneden.
Diğeri , bebeği ve kocasıyla birlikte olan kadınların dünyanın en mutlu insanı olduğunu düşünerek.
Öteki ise zor zamanlarda karısına destek olan erkek var mıdır acaba diye düşünerek kendi şanssızlığına lânet edecekti.

Kimbilir…Belki bu üç kadına birden öykünen dördüncü bir kadın da var mıydı?

02.08.2009
Özden Horan
@İSTANBUL


Fotoğraf: chakra

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Üç kadın Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Üç kadın yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÜÇ KADIN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
3.8.2009 19:36:01
Kutlarım yazınızı... Türkiye'de kadınların değişmeyen kaderidir bu; belki başka yerlerdede böyledir bilemiyorum. Kadın olmak zor vesselam...
cemrece
cemrece, @cemrece
3.8.2009 19:04:15
Hayatın taaa içinden güzel bir yazı kaleme aldınız...ve dediğiniz gibi o üç kadına öykünün ne gerçek hikâyeler var diye de düşünüyorum.Hülâsa KADIN olmak zor diyorum yaşadığımız dünyada.

Tebrikler yazarına.
Selâm ve sevgilerimle.
laledevri
laledevri, @laledevri
3.8.2009 14:22:19
çok güzel ve etkileyici bir yazıydı. güne düşmesi isabet olmuş ki okuyup bazı dersler çıkarılabilsin.( özellikle babaların ve baba adaylarının dikkatle okuması lazım)
kutlarım
Nermin Kaçar
Nermin Kaçar, @nerminkacar
3.8.2009 11:18:08
Kutlarım.
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
3.8.2009 06:47:56
10 puan verdi
Tebrikler Sevgili Soloyin.
Lütfen daha sık yazın. Bizim sayfalarımıza....
bulutsuzluk
bulutsuzluk, @bulutsuzluk
3.8.2009 02:11:19
10 puan verdi
Günün yazısı olmayı haketmiştiniz... Tebrikler....!!!!

Saygı, sevgi... Bolca..!
soloyin
soloyin, @soloyin
3.8.2009 01:45:00
Yazıma yorum yapan,beğenen, puanlamayla güne getiren tüm dostlara sevgi ve saygımla.
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
3.8.2009 00:17:20
4 puan verdi
Dedim ya iyi yazıydı. Hak etti. Kutluyorum.
miracle
miracle, @miracle
2.8.2009 23:23:14
ah sevgili Soloyin,
ne kadar güzel yazmışsın...
hayat her insana eşit fırsatlar sunmuyor, hele birde kadın olmak, eş olmak, anne olmak, olamamak...

yazmaya ara verme, bende kendi çapımda başladım bakalım:))) hoşgeldin ve de
TEBRİKLER, öpüyor ve kutluyorum.


miracle tarafından 8/3/2009 12:32:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yeşilvadi
Yeşilvadi, @yesilvadi
2.8.2009 22:12:47
Teşekkürler bu güzel yazı için....oldukça akıcı bir dille yazmışsınız..konu da çok etkileyiciydi..kutlarım sizi..sevgilerimle:)
TUYSAL
TUYSAL, @tuysal
2.8.2009 16:56:03
10 puan verdi
Dişi olmak, anne olmak yani kadın olmanın zorluklarıyla ilgili ilgili hastane manzaraları okudum yazınızda. Tabi erkek tiplarini biraz da baba tip ve adaylarını...

Kutlarım.
bulutsuzluk
bulutsuzluk, @bulutsuzluk
2.8.2009 15:10:48
10 puan verdi
Kadınlardan çok azı şanslı....

Üzgünüm, uzun zaman düşündüm, bir şeyler yazmak istedim anca bu çıktı elimden ...

Üzgünüm...
Sevgi saygı... Bolca....
Karakalem
Karakalem, @karakalem
2.8.2009 14:28:26
8 puan verdi
kelimelerin boğazımda düğümlendiği, buruk bir yazıydı... bizi üzen de bu kadar gerçek, bu kadar hayatın içinde olmasıdır belki..
yüreğinize sağlık..
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
2.8.2009 07:39:03
4 puan verdi
DEğişik ele alış şekliyle, düşündürücü bir yazıydı. Kutluyorum.
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
2.8.2009 07:27:12
10 puan verdi
Son zamanlarda okuduğum en etkili, en mükemmel yazıydı.
Bir tarafta saklanmalı ve sık sık okunmalı bence..
Tebrikler, saygılar Sayın Yazar....
Rom@ntik
Rom@ntik, @romntik6
2.8.2009 02:27:06
10 puan verdi

Gecenin bu saatinde boğazıma düğümlenen yumru çözülür mü ?

Gözlerimden içeri çizerek geçti her satır !

Saygımla


© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL