Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
AKPINARLI
AKPINARLI

Balkanlar'ın Puslu Havaları ve "Osmanoflar"

Yorum

Balkanlar'ın Puslu Havaları ve "Osmanoflar"

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

810

Okunma

Balkanlar'ın Puslu Havaları ve "Osmanoflar"

Prof. Dr. İnci Engün’ün yayına hazırlayıp Doğan Kitapçılık A.Ş. tarafından 2004 yılı baskısı,Yedi Meşale topluluğu kurucularından Kenan Hulusi Koray’ın
"Osmanoflar" romanı ile Balkanlar’ın o mâkus talihi bir daha çalkalandı acı hatırlarımda...
"Moskof gelecekmiş,laftır o"
diyerek,tarihin olayları seyrinde elpençe divan durup,göklerden imdat dileyen bizler, sakin Tuna gibi akıp giden zamanı oyalarken,şunun şurasında birkaç yüzyıldır
Balkanlar’da yaşanan ve halâ devam eden etnik temizliğin,ötekilerden arındırmalarının,sürgünlerin,göçlerin nedenlerini yenibaştan keşfeder gibi oluyorum "Osmanoflar’" romanını
okudukça...
Bir Osmanlı korkusu ve telâşı içinde,Batı Avrupa hristiyan devletlerinin 1670 yıllarında oluşturduğu "Kutsal Birlik’in"bir uzantısı olsa gerek,şurada Balkanlar’da
Türk-Müslüman varlığının izlerini biteviye silme cabalarına karşı var gücüyle direnen Karnabad’(Karnobad) lı bir Osmanoflar ailesinin dramıdır bu roman...Sadece
onların değil,şanlı bir geçmişi olan Balkan Türkler’inin,Müslümanlar’ının ebedi trajesidir...
"Aşağı Balkanlar’da Osmanoflar henüz ayakta duruyorlar" diyor romanın kahramanlarından Halil Osmanof...
Eveeet ayaktadırlar hep daha,ama nasıl,neyin pahasına,hangi güçle? Halil Osmanof’un cevabı gecikmiyor:
"Silâh ve para."
Romanın bir diğer kahramanı Rusya’da eğitim görmüş,Bulgar muallimi sıfatıyle Karnabad kasabasına gelen ve çftlik sahibi Osmanoflarca,ailenin bir ferdi kadar
ilgi ve kabul gören,aslında hariçten talimatlarla hareket eden,,azgın bir komitacı olan Petre Grigorof ise Bulgar köylülerini kışkırtarak:
"Osmanoflar’a karşı hazır mısınız?...Bulgaristan’da yaşamak isteyen Bulgarlar silâhını temizlemeyi bilmelidirler..." diyor ve devam ediyor:
"Osmanoflar’ın oturduğu yerlerden bir yol geçecek,herşey silinecek,hiçbir şey hatırlanmamalıdır."
Ya insaf!...Osmanlı’nın hatırası bile tahamülsüzlükler nedeni oluyor...Osmanoflar bir ad benzerliğinden çok öte Osmanlı’yi çağrıştırmakta,yani Osmanlı’dan bir iz
kalmamalı...
Ne hazindir ki 1904 yıllarında Aşagı Balkanlar’ın puslu havalarına saçılan bu şerlik tohumları,yazarın önsezişli bir kehaneti gibi 80 yıl sonra,aynı topraklarda,aynı
kahramanların torunları dünyasında, 1985’de adı konmamış bir soykırıma dönüşecek...Bulgaristan Türkleri’ne,Bulgaristan Müslümanları’na "soya dönüş" safsatasıyla uygulanan,
yirminci asrın yüzkarası o kanlı maceraya,Komünist hükmetlerin emriyle gıdıklanmış bir faşizan isteriyle, emeksever Bulgar halkı da, Bulgar ordusu da seferber olup,
ortak edilecek,suç kompleksi kitleleşip paylaşılacak... Ve yüzbinlerce Türk’ün,yatağından taşmış başıboş seller gibi Anadolu’ya göç akını başlayacak...Hür Dünya,
Avrupa,Vatikan seyirci kalacak,var ise,tarihin yüzü utançtan kızaracak...
Evet,Osmanoflar’dan iz kalmamalı...
Halbuki romandaki Osmanoflar ailesi, iki yüz yıldır Deli Kamçı (Luda Kamçiya) ırmağının yalayıp geçtiği yerlerin ender doğasına gönül bağlamış,yaratıcı bir
Osmanlı ruhunun vefakârlığı,cefkârlığı ile buraları mamur etmiş,yöre halkına,hristiyan,müslüman demeden, aş,iş huzur sağlamış...Ta ki, "özel bir görevle" Moskova’dan
gelen keşiş(papaz) Velkof’un, Karnabad kasabasını kuşbakışı avucu içine alan bir tepede manastır inşaatının başlamasına kadar... Manastırdan yayılan çan seslerine
isyancıların tüfek seslerinin karışması ıle bozulacak bir ebedi sükût...İşte böyle bir ortamda romanın kahramanları,bir yanda Osmanoflar ( Ahmet,Yusuf,Halil,Zehra,
Gülsüm ),öte yanda (Yuvanna Mihailoviç,papaz Aleksiyeviç,komityacı Petre Grigorov,Velkov) ne kadar da çırpınsalar,kaderi dış mihraklarla şekillenen Aşağı
Balkanlar’ın puslu havalarında silâhlar susmayacak... Adı geçen kahramanlar arasındaki ilişkiler zincirinin neticesi Karnabad kasabasında gelişen olaylar bu gizemli
romanın dokusunu oluşturacak ve...
Ve Balkanlar’da doğup,yüksek minarelerden gelen ezanlara çan seslerinin karışıp kucaklaştığı yerlerin efsunlu havasında büyüyüp yetişen,ama bir gün gözyaşları içinde yersiz yurtsuz edilenlerin
veya edileceklerin ibret verici bir öyküsüdür Kenan Hulusi Koray’ın " Osmanoflar" romanı....

Galip SERTEL






Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Balkanlar'ın puslu havaları ve "osmanoflar" Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Balkanlar'ın puslu havaları ve "osmanoflar" yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Balkanlar'ın Puslu Havaları ve "Osmanoflar" yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
26.7.2009 17:15:11
Beğeni:
0
Okunma:
810
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL