Kırmızı gülüşleriyle,yeşil yazın heyecanlarıdır onlar ,doğanın prensesleri gelincikler!Gözlerimin önünde sihiriyle,yamaçlarda nasıl da açmış...Gelincikler...Yaz cümbüşü başlamış topraklarda
benim de çılgınlığım,heyecanım başlar.Hep kalbim iki iki atar,gelincik çiçekleri her yaz açtığında...

Kısacık yaşamlarında nasılda süzülürler ,prenses gibi toprağın saraylarında bir günlük saltanatı_
yla cihana hükmederler ve doğadaki tüm çiçekler nasılda kıskanırlar,bir günlük ömürleri olmasa kıskançlıklarından açamazlardı ya da solardı hırsından çiçekler.

Kadife gibi yumuşacık bakışlarıyla özellikle biz bayanların dayanamadığımız sevdasıdır.Dünyayadaki tüm bayanlara anket yapsak tek bir kişi ’ Sevmiyorum gelincik çiçeğini’
diyemez.

Topluca yaşamak tek düşünceleri ,aşkları da papatyalar,aslnında çok severler birbirlerini,iki çiçek aşk yaşarlar bir günlük ve de derin...

Yücem bize sunduğun bu gelincikler için ,seni daha çok düşünüp ,daha da çok seviyorum !Damarımıza verdiğin yeni mevsim kanı kırmızı gelincikleri...Yazarken bile heyecanlanıyorum .

’Dünya sen çok güzelsin, çok güzelsin’ diye yamaçlardan haykırıyorum,alabildiğine yeşilliklerde kırmızı kırmızı açmış gelinciklere.
Prenses gelincikler,dokunuştur tenimize titreşirler ya hissedersin..Kalbinin derinliklerinde.
Büyülenirsin,sihirinde alır seni usul usul atmosferine !
Beklersin kış uykusundan PRENSES GELİNCİK lerin usulca uyanmasını !

Oya Gedik