Okuduğunuz
yazı
21.7.2009 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
.
.
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bana diyorlar ki, neden bankları seviyorsun? Bir sabah, henüz sokaklar tenhayken bulunduğunuz yere en yakın banka gidip oturun. Susun, kalbiniz de sussun. Kimler konuşacak göreceksiniz.
Çok güzel bir yazıydı .iyi ki dediğim bir yazı oldu.
Nereye gidiyoruz biz? Ne diye çabucak geçmesi için gün sayıyoruz? Geçen her dakika ömürden, bir daha geri gelmeyecek günlerimiz. Hafta sonunu bekliyoruz, yaz tatilini, emekliliğimizi. Sonra neyi bekleyeceğiz? Belki çocuklarımızın yılda bir ziyaretlerini…
Yıllarca para biriktirip, bahçeli bir ev alacağız. Ama o vakit geldiğinde öylesine yaşlı olacağız ki, değil bahçesine balkonuna dahi çıkamayacağız belki de.
ahhh hayat ahhh... okudukça okuyasım geliyor bu satırları yahu :)
Teşekkür etmemiz için yazmadığınızı tahmin ediyorum ama yine de teşekkür ederim.Yazdıklarınız doğru hem de çok doğru. İnsan hasta olmadan da sağlığının değerini bilmiyor.Önce yaşamasını bilmeli sonra yaşlanmalı...
Çok güzel bir hayat bilgisi..İlla da biz yaşta olanlar için.Zaman çok acımasız geçti ama,zaman neden geçmiypr diye hiç şikayetim olmadı.Hep biraz daha zaman diye yaşadım.Bu anlamda memnun sayılırım hayatımdan.Hayatın kendisi ise,göz açıp kapamak gibi,istemesekte..Çok güzel yazı..Yürekten kutladım.Selam,saygı...
Otobüsün dar camlarından şu geniş dünyayı seyrediyorum. Duraklarda itişip kakışıyor insanlar. Gören huzur dolu bir dünyaya seyahat edeceklerini sanır. Oysa en iyi ihtimalle gidecekleri yer yine, çoğu kez şikayet ettikleri evleri değil mi?
tebrik ederim nede güzel anlatmışsınız hayatımız ellerimizin arasından öylece gidiyor kendimize ayırmadığımız zaman yapamadıgımız o kadar çok şeyler varki kendimizden başka herkezi düşünüyoruz tebrikler
Aynaya bakınca, kırışıklarımızdan, aklarımızdan evvel, dudağımızdaki tebessümün bize ne kadar yakıştığına bakmalıyız. Gülmek var ya, tüm hastalıkların şifasıdır. Umudun tarlası dudaklarımız…Şifa kapısı dudaklarımız…
Sizleri okumak,insana bambaşka huzur veriyor doğrusu... Okuduktan sonra eğrisiyle doğrusuyla kendimi sorguladım.Sorguladım da eksik yönlerimi görmeye başladım ...
Tebrikler Aynur kardeş,iyiki varsınız...saygı ve sevgilerimi gönderiyorum..
Aynur Hanım, siz anlatmak istediğinizi çok güzel ifade etmişsiniz. İlhamınız geldiği vakit bırakın kendinizi tuşlara, onlar bilir ne yazacağını... Tekrar tekrar tebrikler...
Çok anlamlı bir yazı Aynur Hanım; sizinde dediğiniz gibi, ömrümüz hep birşeyleri beklemekle giçiyor, yok ev alayım, çocukların tahsili, vay efendim evlenecekler çeyiz lazım, ev lazım. Bu böyle devam edip gidiyor. Hep hayatımızdan bir şeyler veriyoruz... Ne zaman ki işin farkına varıp biraz almak istesek, o zaman da bizi hep verirken tanıyanlar; hop ne oluyor? kendine gel, şunu yapma, bu böğle olmazdiye ultimatonlar başlıyor... Çok haklısınız. Hayat bizim hayatımız, vakit varken yaşasak olmazmı?
Tebrikler, kutlarım günün yazısını ve yazarını tebrikler...
EMİNE45 tarafından 7/22/2009 7:16:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
Canım benim seni can-ı gönülden kutluyor ve alkışlıyorum. Harika bir yazı çıkmış kudretli kaleminden. Kusura bakma görmemişim yazını. Görseydim puanım belli zaten. Süperi. Sevgilerimle. Kurdele çok yakışmış.
Yapamayacaklarımızı hayal edip avunuyoruz en azından, gelmeyecek yaşlı koltuklarımıza özgür çocuklarımız! Bahçeli evlerimizin terasından yıldızları seyredecek torunlarımız bile olmayacak kim bilebilir ki! Belki bizden sonra, buradan da ev mi alınır ya, ne insandı şu bizimkiler diyeceklerdir.. Bırakın yad beklemeyi, kullandığımız eşyalarımızı çöpe gönderecekler. Sanki biz onlara hiç dokunmamış, kendilerine bir ikramda bulunmamış gibi! Bize önem vermedikleri gibi resimlerimizi karanlık sandıkların içine gizleyecekler.. Ne hazin ve ne hüzün gerçekleri bunlar değil mi? Ben sağ iken, beni hatırlayıp yanıma gelmeyenin mezarımda ne işi var diyorum ve sitem mektupları diziyorum miras yerine! Ne güzel değil mi? Fakat şunu öğretiyor hayat, ebeveynlerin öğretemediği gerçeği gözlere sokarcasına öğretiyor ki, sıra sana da gelecek! Etme ettiğini mutlak çekersin.. Sev, sev ki severek gidersin..
evet aynur hanım.insanlar mutsuz.zenginide, fakiride mutsuz.doğulusu, batılısıda aynı durumda..çıkarları, için kurdukları sahte dünyaları yıkılıyor.buna rağmen hiç ölmeyecek miş gibi hırsla yaşamaya devam ediyorlar.ve farkında olmadan da bu mirası çocuklarına bırakıyorlar.hayata bunun içinmi geldiler??yazınız için teşekkür ederim..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.