Ateş düştüğü yeri yakarmış, kor düştü yüreğime...

Yangın yerinde terlemek nedir bilir misin? Buram buram süzülür alınyazın alnından... Gözyaşı ile buluşurlar sonra kararlaştırdıkları vakitte... Çisil çisil bir sevda yayılır etrafa... Avucunda sıkarsın yüreğini, sevdan damlar... Gözlerin fersiz bakar hayata, omzunda çile heybesi, bamteli titrekliğinde başlar yolculuğun..gökkuşağından geçmektir emelin. Hevestir senin için anka kuşundan bir tüy koparıp, kaf dağının en tepesine saplamak.. ve hızla büyür dünya, sen küçülürsün..
...

Dost yüzlü bakışlara esir olmayalı çok oldu...Yorgun düştün yollarda... Ve umut testinde bir damla kalan umut... Heyecan ve tebessüm süsler mazini, hayal meyal hatırlarsın.... Önce iç geçirip sonra derinden bir offfff çekersin, kayıtsız kalmaz karşıki dağlar... Dağlar ağlar...
..
Güneşin göz kırpışına aldırış etmezsin, göz ucuyla rüzgarı görür, çiğ tanelerini koklarsın... Saçların siyaha hasret, yüzündeki kırışıklıklarda danseder mehtap.. Sigara dumanında ararsın, en son duyduğun dost sesini... Yutkunmak ne garip... Özlemek ne garip.. Ve sen ne garip....

Vuslata yollanmak için tutunur karanfile ve kalkmaya çabalarsın... Yol uzun, hayat acımasız, sevdan ise yüklücedir.. Yıldırmasın sakın seni, daha ne gördün ki...Az mı sırtında yakamoz taşıdın... Az mı omuz verdin ay ışığına... Gül kokusunu az mı sırtlandın.... Sevda dediğin nedir ki? minicik yüreğine bas basabildiğin kadar, ne de olsa dibi boş, üstten doldur alttan uçsun... Şarjı bitmiş pil gibi olma, sık yumruğunu ve kafa tut doğan güneşe, sinsice ayak ucunda yanına sokulan sevdaya....
..
Sen, ne günler gördün, neler yaşadın, başaracaksın, başarmak zorundasın, karşında sırıtan dertlere inat... Uçurum kenarında gıcıklığına tebessüm edeceksin, inan kuduracaklar...
....
Bir meltem, kokusunu getirecek sevdiceğinin.. Sevdan yıkanacak, paklanacak... Güneşi aydınlatacak gözlerin... Yağmuru ıslatacaksın sonra, sevinç damlalarıyla.... İntikam zamanıdır şimdi, kahpeliklere karşı..
....
Hadi kalk, bak kor düştü yüreğine...

nerde, nereye diye sorma, sorma niye
gönül pusulam seni gösterdi, sev diye

yzcmurat Ağustos 2002