“ Günaydın! Sevgili dünyam, günaydın sevgili insanlar! , günaydın! Tabiat, börtü böcek, çiçekler, ağaçlar, kuşlar ve ismini hatırlayamadığım varlıklar. Hepinizin günü aydın oldun. İçiniz mutluluk dolsun.”

Belki de mutluluğun sırları bu sözlerin ve seslenişin altında olmalı. Hayata bakış açımız. Kendimizle olan barışımız. İnsanlarla olan iletişim yöntemleri. Hitap şekli. Yüzümüzdeki gülümseme.

Ben her zaman yaşantımda, pozitif düşüncenin bizi iyi yönde etkilediğini düşünen insanlardan biriyim. Bir topluluğun içine girdiğimde, önce selam veririm. Sonra, gözlerim çevremdeki insanları tarar. Onlar kendine yakın gözleri mutlaka bulur. Başka bir şey yapmama da gerek yoktur aslında. Yüzümden gülümsemeyi eksik etmemeye çalışırım.

Bana karşı fevri bir hareket gördüğümde ise sinirlenmemek için, içimden ona kadar sayarım. O arada sinirlenmişsem bile geçecektir.

Bu, beni mutlu eden bir oyun haline geldi. Olaylarda, olumlu tarafları bulmaya çalışırım. Olumsuzlukları gördüğüm halde, görmemezlikten gelmek daha çok mutlu ediyor nedense. Çevremdeki insanlar, beni bana tarif ederken çok pozitif bir insan olduğumu söylüyorlar. Aslında, ben bunun için özel bir gayret sarf etmiyorum. Sadece doğal hareket ediyorum.

Ben memurum. Büyük bir salonun içinde, diğer arkadaşlarımla aynı ortamda çalışıyorum. İlişkilerimi her zaman onların bana olan davranışlarına göre ayarlamaya çalışırım. Mesafeyi çok iyi ayarlamaya özen gösteririm. Aradaki mesafenin ayarı değiştiği zaman çok daha farklı durumlarla karşılaşabiliyorum. Onun için kendime yaşam felsefesi olarak bu kuralı ilke haline getirdim. Daha az üzülüyorum. Bana negatif elektrik veren insanlardan özellikle uzak durmaya çalışıyorum. Duygusal bir yapıya sahip olduğum için, onlarla ben de üzülüyorum. Elimden geldiği kadar her zaman yardımcı olmaya çalışırım. Fakat belli bir süre sonra, o sorunlar beynimin içinde beni de esir almaya başlıyor ve mutsuz ediyor.

Günümüz koşullarında insanların en büyük düşmanı stres. Ekonomik sorunlar ve çevresel sorunlarla bir araya gelince içinden çıkılamayacak bir duruma getirebiliyor. Günlük yaşantımızda yaşadığımız sorunları aşmanın tek çaresi pozitif düşünce. Birisi sizinle konuşurken sesi sert mi çıktı? Gülümseyin efendim. Ne kaybedersiniz? Hiçbir şey kaybetmezsiniz. O da farkına varacaktır kendi davranışının. Haydi, bir de bu şekilde davranalım. Ne dersiniz? Bir atasözü vardır. Hepimiz biliriz. “ Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” Hoşgörü ve iyi niyet temennilerimle.