7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1470
Okunma

YALAN
Ne müthiş şeydir, inananı da mahveder, inandıranı da..
Ama asıl söyleyenden ziyade inananın vay haline.
Azap bırakır ruha tortusu, yalan ile başlayan bütün müştereklerin..
ve en kötüsü farkında bile olmadan kul, imanını alıp götürür..
“Netlik çok önemli” demişti bir zamanlar çok değer verdiğim birisi.
"Net olmamız lazım." demişti. "Net olmayı başaramıyorsan sen değişmiş olamazsın" demişti.
Nedir netlik.? Düşünüyorum;
Birinin net olduğu yerde bir diğeri net olmayınca bir anlamı var mıdır acaba netliğin.
Duruş bir griye bakıyorsa değer netliğini ne kadar sürdürebilir ki?
Bir ayna düşünün, arkasındaki sırları bozulmuş.
O aynada suretinizi ne kadar net görebilirsiniz?
Göremezsiniz değil mi? ..
O zaman baktığınız aynanın net olmasını arzu etmek hakkınızdır..
Peki bu durumda ne yapılır…
En kolayı aynayı elinizden atmak.
Hatta yere vurup parçalamaktır sanırım.
Oh çok şükür kurtuldum demek…
Sonra, cam kırıklarına bakmak.
Ve bakışlarımız ile dokunduğumuz her parçada bir miktar muhabbeti görmek.
Geçmişimiz de olan muhabbetin kırılan parçalardaki yansımasıdır gördüğümüz.
Ve gözlerimize batar camlar, yansımalar acıtır bir yerimizi…
Bir yerleri acımayanlar da vardır.
Oturup tâkiye yaparlar. Hak adına. Hukuk adına...
MAŞALLAH. dedirtircesine…
Kul hakkından bahsederler,kulun hakkını alırken..
İftiradan bahsederler kula iftiralar atarken..
En kötüsü de yalandan bahsederler, kendileri birer yalancılık abidesine dönüşürken!
Şaşırtırlar,
Şaşırırsın,
Kalakalırsın,
Oysa hiç düşünmezler:
Kendilerinin nasıl bir ziyanda olduklarını…
Çünkü;
"Yalancı yalancılıkla şöhret bulunca sözü doğru bile olsa kimseyi inandıramaz."
"Çok yalancıların afetinden birisi de, yalanını unutup,doğrusunu hıfz etmesidir."
Kıymetli bir hadistir:
Ashaptan bazıları Resulullah (s.a.v) Efendimize soruyorlar:
“Mümin zina eder mi?”
Susuyor. Cevapsız bırakıyor soruyu. Tekrar soruyorlar:
“Mümin yalan söyler mi?”
Mübarek başını kaldırıyor ve net bir şekilde buyuruyor:
“Hayır, mümin asla yalan söylemez”
Şimdi bu suskunluk ve cevaptaki hikmeti düşünmenin zamanıdır.
Zamanımızda manevi değerlerimiz yavaş yavaş kayboldukça, yaşamlarımız da hayatlarda yalancı hayatlara dönüşmekte.
Benim Sevgili anneciğim hep şöyle der:
“Kuzucuğum, yalanın üstünü asla örtemezsiniz. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın muhakkak bir yeri açıkta kalır”
Kulağıma küpedir, çocukluğumdan beri bu söz.
Sık sık kullanırım ve ben de üzülerek derim ki:
“Yalan söyleyen sadece kendini kandırmış olur. Ve yalan söyleyen her kişi, ancak içindeki alçaklığı ortaya atmıştır. ”
Bu sebeple üzerini örtememekten korktuğum için hayatımda yalana da yer vermedim.
Doğrucu Davutlar kısa vadede hep kaybettiği için ben de kaybettim ama uzun vadede kazanç benim.
Çok eminim.
Selamlarımla…
Sevim ÇAKICI
Kargülü`nüz!