11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1917
Okunma

Onur BİLGE
Bir de arka sokakta Recep vardı. İçkici, esrarkeş, küfürbaz, bir Allah’ın cezası... Bazıları ona İrecep, bazıları da Erecep derlerdi. Sigaradan ya da esrardan dişleri köklerinden çıkmış, uzamış; o nedenle ağzını kapatamayan, gülüyormuş gibi araları yemek artıkları dolu sapsarı dişleri dışarıda, gözleri yarı kapalı, baygın bakışlı, gözlerinin etrafı, özellikle altları morarmış, yüzü ergenlik mezarlığına dönmüş, iğrenç bir tip...
Karısının adı Sıdıka’ydı ama ona Giritliler Sidiko diyorlardı. Giritliler de isimlerin sonlarına O getirmeyi adet edinmişlerdi. En küçük oğullarının da adı Ali’ydi. Ona da Aleko diyorlardı. Amediko, Hamdiko... Kadriye’ye Kaduruş diyorlardı. Deforme ediyorlardı, isimleri, yerlilerle Giritliler, el birliğiyle. İlkin biz asıl isimlerini söyledik. Sonra biz de değişikliğe uğramış hallerini kullanmaya başladık. Aleko’ya Ali desek, bakmıyordu. Kaduruş da öyle. Sadece okulda ve resmi dairelerde gerçek isimlerini anımsayıp, kulak kabartıyorlardı.
Küfürbaz Recep’in oğlu vardı. Kendisi gibi çelimsiz... Sıska, çengel bacaklı... Çöpten çocuk... Anasının babasının ilk erkek çocuğu, ilk göz ağrısı... Vermişler yüzü vermişler yüzü, şımarmış da şımarmış... Güya futbolcu olacakmış da... Miniklerde oynayacakmış da... Anasını babasını kurtaracak
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 4
AYNA - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15