Bizleri ve alemleri yaratan ve tek sahibi olan Allah’ın adı ile sözlerime başlarken, O yüce Rahmanirrahim olan Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun sevgili dostlar, okuyucularım ve tüm insanlık alemi... Ben İslamiyet hakkında da çok şiirler, makaleler, hikayeler, yazılar yazdım. Zaman zaman da yazıyorum. Fakat birlikte buluşup eserlerimizi paylaştığımız EDEBİYAT DEFTERİ Sitemizin, kendine özel bazı kriterleri, ölçüleri, sınırlamaları, kuralları olması sebebiyle, bugüne kadar bu sınırların dışına çıkmamaya çalıştım. Uyum sağlamak, kurallara saygı göstermek amacıyla...
Siyasi konularda da birçok makalem ve yazılarım, hicivli şiirlerim, mizahi şiirlerim hatta kara mizah olan şiir ve yazılarım da var. Fakat sitemiz bunlara uygun değil. Bu konuda bir iki şiirimle ve yazımla ilgili siteden uyarı da aldım. Onun için o tür eserlerimi artık bu sitede yayınlamıyorum. Ancak; şimdi ele alarak özetle açıklayacağım “RECEP AYI VE MİRAC ” konusu tüm İslam Alemi ile insanlık alemini ilgilendiren ve bilinen bir gerçek konu olduğu için, yine sitedeki yöneticilerin affına sığınarak yazmak istedim. Dilerlerse yayından kaldırabilirler.
RECEP AYI ...

Semavi dinlerden biri olan İslam dininin, İslam aleminin takvim olarak benimsediği, halk arasında GÖK AYLARI diye bilinen, Hicri Takvim aylarından biridir RECEP ayı. Ayrıca yine İslam aleminde yaygın bir şekilde adlandırılan, “ÜÇ AYLAR” denilen, RECEP, ŞABAN, RAMAZAN ayla-rının birinci ayıdır. Recep ayı başladığında Ramazan ayına iki ay kalmış demektir. Yine üç kutsal bilinen aylardan birincisidir RECEP ayı. İçinde iki tane de kandil günü bulunmaktadır. Birinci günü “REGAİP KANDİLİ”, yirmi yedinci gecesi de MİRAC KANDİLİ” dir. Recep ayı ile ilgili Resulü Ekrem, Serveri Enbiya ve Hatemi Enbiya, Habibi Allah olan Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın
(S.A.V) bazı hadisleri de vardır. Bunlardan birinde de şöyle dediği rivayet edilmiştir. “RECEP ALLAH’IN AYIDIR, ŞABAN BENİM AYIMDIR, RAMAZAN DA ÜMMETİMİN AYIDIR” demiştir.Bu aylar
kutsal ve kendine özel aylar olması sebebiyle, İslamiyet’e inanan, Müslim, mümin kişilerce ayrı değerlerde algılanıp her birinde en fazla ibadet ederek, her türlü icabet ederek kutlanmaya özen gösterilmektedir. O nedenle de önemli aylardır. Kutsaldır.Değerlidir.
Bir de; tüm semavi dinlerce kabul edilen, ancak oluş şeklinde birçok farklı yorumlar olan “MİRAC ” olayı vardır ki, o olay da bu RECEP ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşmiştir. Hala üzerinde tartışmaların sürdürüldüğü, çeşitli görüş ve yorumların yapıldığı, tez ve anti tezlerin tartışıldığı, insan havsalasının alama-yacağı kadar gizemli, doğa üstü bir olay olan MİRAC, Akıl ve mantık ölçülerinin kabul edemediği, edemeye-ceği bir şekilde gerçekleşmiş olması KUTSİ, İlahi bir olay olduğunu ortaya koymaktadır. İncelediğim dini kitaplardan öğrendiğim kadarıyla, kısa özetler halinde biraz da MİRAC olayından söz etmek isterim izninizle.
M İ R A C...

Semavi dinlerin en sonuncusu, en mükemmeli ve dünya kurulduğundan bu yana gelip geçmiş semavi dinleri bünyesinde toplayan, İslam Dini’nin kutsal kitabı KURAN’I KERİM’DE, birçok Sure ve ayetlerde özetle bahsedilen, bazılarında uzun uzun söz edilen MİRAC; recep Ayının yirmi yedinci gecesi yaşanmıştır.
Gecenin bir vaktinde; dört büyük melaikelerden, peygamberlere emirler getiren Melek Cebrail aleyhisselam, Allah’ın Resulü ve habibi olan Hazreti Muhammet’e gelir. Selam verir. Allah’ın selamını getirdiğini, Allah’ın kendisini davet ettiğini, birlikte ona gideceklerini söyler. Birlikte Kudüs’te Mescidi AKSA’YA gelirler. ORADAN Allah tarafından gönderilen binek hayvanı BURAK adlı ata binen Peygamber (S.A.V) ile birlikte göğe yükselirler. Allah’ın gökyüzünde var ettiği bütün menzilleri, makamları gezerler, görürler. Berzah denilen alemin bir makamına gelirler. Orada Cebrail:
_Ya Allah’ın Resulü, Ya Habip, Ya karındaşım bundan sonra yoluna yalnız devam edeceksin.Bana verilen izin buraya kadar öteye ilerlersem helak olurum, der. Ayrılırlar. Resulü Ekrem (S.A.V) efendimiz yoluna yalnız devam eder. Kitapların ve Ayet ve hadislerin bildirdiğine göre, Peygamber efendimiz(S.A.V) bir hilal halindeki ayın iki ucu kadar Allah’a yakınlaşır. Onunla aracısız olarak konuşur. Ve geri döner. Cebrail meleğin beklediği yere gelir, birlikte yine yeryüzüne inerler. Tüm bu olaylar aklın ve mantığın kabul edemeyeceği bir zaman içinde gerçekleşir. Olup biter.
Miraç olayı bu şekilde gerçekleşmiştir. Miraç yolunda yaşanan ve görülen birçok doğa üstü olaylar olmuştur. Bu olaylardan da zaman zaman söz eden yazılarımı yine silerle paylaşacağım.Şimdilik yazıyı uzatmamak için burada kesiyorum. Bu vesile ile de, 25 haziran 2009 Perşembe gününü Cuma gününe bağlayan gece yaşayacak olduğumuz REGAİP KANDİLİMİZİ, bugün idrak ettiğimiz Recep ayını tebrik eder, kutlarım.Tüm dostlara, okuyucularıma, İslam ve insanlık alemine hayırlar getirmesini dilerim. Gönlümün sevgisi sizinle, esen kalınız.

Suat TUTAK
24. 06. 2009