(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Nazan okuldan döndüğünde yüzü gülüyordu. Mutlu olduğuna sevindim. Arkadaşlarına ve öğretmenine kavuştuğu için sandım. Gerçeği öğrenince dilim tutuldu. Meğer mutluluğunun sebebi en yakın arkadaşının annesinin ölümüymüş. Kadıncağız trafik kazasında ölmüş. Arkadaşı annesiz kaldığı için hangi çocuk sevinir. Bunun acı bir şey olduğunu, ölenler için sevinmenin doğru olmadığını anlatmaya çalıştım. Beni dikkatle dinledi. Sözlerim bittiğinde gözlerinde korkunç kin vardı. Dişlerini sıkarak, o en azından annesini çok gördü. Ben hiç hatırlamıyorum bile. Hem diğer çocuklar üvey annem olduğu için bana gülüyorlardı. Şimdi annesiz bir arkadaşım var. Bana gülemeyecek.”
Bu parağrafta, bir kaç kez yaşanan olaylara şahit oldum. Nazan'ın arkadaşının annesini kaybetmesinden duyduğu mutluluğu,farklı gözle değerlendirmekte fayda var:Bilinç altındaki annesizliğin dışarıya vurduğu "kinin" yansıması olarak görmekte fayda var.Yıllar öncesi(1990 da) Konya'da bulunurken büyük oğlumu elinden tutmuş,evimizin emen yanındaki Çocuk Esirgeme Yurdunun bahçesindeki oyun parkurundaki salıncaklarda sallıyor,onunla güle oynaya ilgilenirken,yan tarafta oynamakta olan yurdun çocuklarından şöyle bir ses kulaklarımın çeperlerini öyle tırmaladı ki yirmi yıl geçmesine rağmen hala unutamadım: "-Şu amcadan da öyle nefret ediyorum ki,çocuğunu burda oynatıyor,sanki baçka yer yok..." Bu cümleyle kendimi tekrar sorgulamış,oraya oğlumla birlikte gitmekle çok büyük bir yanlış yaptığıma inanmıştım. "Yurtdaki çocuğun bu serzenişi belki de babasız olmanın bilinç altınayerleştirdiği kinin dışarıya yansımasıydı"diye düşünmüştüm. Şimdi Nazan'ın böyle durumlarını çok mantıklı buluyorum..
Nazan ve Nazan gibiler toplumuzda oldukca fazla. Yazarı,kutluyorum hassaa yüreğinden ve gören gözlerinden dolayı... sevgilerimi gönderiyorum efendim...
ayhansarıkaya tarafından 6/14/2009 11:37:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
ayhansarıkaya tarafından 6/14/2009 11:38:20 AM zamanında düzenlenmiştir.
Evet sevgili Aynur Hanımcığım. Sen var ya sen müthişsin ya. Bu kadar hayalgücü olabilir mi ? ağzım açık kaldı. Bazen insanlar sevdiklerini korumak için ileride daha kötü sonuçlanacak , onlara göre haklı sebebleri olan bazı şeyleri değiştirmeye çalışırlar. Nazan ' ın dedesinin yaptığı gibi. Epey alıştım galiba . Şimi bir snraki bölümü merak etmeye başladım. Toplumumuz bu tür psikolojik hastalıkları kabul etmekle çok geç kaldı. Eskiden durum daha da kötüydü. Senin anlatmak istediğin gibi. Ama vücutta herhangi bir organımız yada uzvumuz hastalandığında doktora gidiyorsak Ruhumuz yaralandığına veya sinyal verdiğinde esas onun için gitmeliyiz. Bütün vücuu yönlendiren sonuçta o. Güzeldi. Kutluyorum seni gönülden. Maaşallah çok başarılısın. Ben biraz dinleneyim bende başlayacağım İnşallah serilere. Sevgilerimle
Hülyam tarafından 6/14/2009 9:52:56 AM zamanında düzenlenmiştir.
yaa, aynur..bu nasıl bir şey..nazan, okuru ve çevresindekileri değil, kendisini de korkutuyor..geçmişi , içindeki ikinci nazan, şimdi ona, çocukluk günlerinden , dedesinin yazıları arasından hotlayarak çıkıp, yeni oyunlar oynuyor..
kurgu, ustalaşarak, derinleşiyor..kahramanın hasta olduğunu bilmemize rağmen..sürprizler bitmiyor.
göreceğiz şimdi..nazan, eski yani çocuk nazanla hangi labirentlerde dolaşacak..
her insan beyninde milyonlarca kurguyla yaşar ama herkez onu sayfalara dökemez veya hatırlayamaz buda herkezin sessiz feryadıdır siz sesinizi insanlara duyurabiliyorsunuz yazılarınızın daim olmasını temenni ederim tebriklerimi sunarım saygılar
Gerçekten kolay değil. Hem de bir bayanın ,öyle olayları gözünün önünde, hem de bütün detaylarıyla canlandırıp yazıya dökmesi, özel bir yetenek herhalde...
Aynur Hanım ; ben çok sitede rastladım benim yazılarıma. Fakat hepsinin altında da benim ismim vardı. Yazdıklarımı kimse üstlenmek istemiyor anlayacağınız....
Fikret TEZAL tarafından 6/13/2009 7:38:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret bey. Ne böyle bir olay duydum, ne korku kitabı bilirim.Zaten ben Karadenizliyim korkmam öyle şeylerden:) Korku filmi çok seyrederim.Onlara benzemesin diye de elimden geleni yapmaya çalışıyorum.Orjinal olsun yani.Benim için asıl korku ne olur biliyormusunuz, bunca emekten sonra sitenin birinde öykümün altında başkasının imzasını görmek...
Hem durun bakalım, korku yeni başladı.Daha ne ölümler göreceğiz.Hatta sayfanın başına + 15 yazısı koyacağım.
aynur engindeniz tarafından 6/13/2009 7:21:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
Takipteyiz...Devam... Yahu arkadaş, sevgili yazar ; siz bu kuş ve köpek ölümlerini gözünüzün önüne nasıl gertirebiliyorsunuz ? Rüyanıza girmediğinden, girmeyeceğinden emin misiniz ? Şahsen ben bu gece için kendimden korkmaya başladım. Yani ne korku filmi seyrederim ne de korku kitapları okurum ben...Allah'tan dört saat kadar bir uyku hakkım var da rüya görecek zamanım olmuyor..Çok şanslıyım yani..
Fikret TEZAL tarafından 6/13/2009 7:10:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.