5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3854
Okunma

Anne olmak,
Bir anne,
Bir can parçası,
Candan öte bir şey...
Ölümün o soğuk nefesidir çok yakınlarda bulunan ve gecenin hüznüne eklenen.
Soğuk sabahlara uyanan kentin kalabalığında çaresiz düşüncelerle annesi için çırpınan bir yürek.
Bir can parçası daha..Ne düşünüyordu acaba o dakikalarda. Ya da nasıl bir ruh hali içerisindeydi.
Ve ben neredeydim o zaman.. Çok düşündüm bu sorunun cevabını.
Bir gün bu muhterem hatıraya dahil olacağımı bilmeden nelerle oyalanıyordum kim bilir.
Ama gerçek olan şudur ki, nerede olursam olayım o muazzam anıların emanet edileleceği
emin bir mahzenmişim meğer.
Bilememişim değerini/değerimi.
Sahi; o gün bana verilen emanetin bu günki hüzünlerimde en büyük mutluluğum,
belki de tek tesellim olacağını nasıl bilebilirdim ki.
Aslında bir annenin bir anneye emanetiymiş bu .
Ve sen bu öyküde sadece bir aracıymışsın arkadaşım, görevini yaptın ve çekildin aradan.
Ben ise hep o muazzez annenin aziz hatırasıyla yaşıyorum.
Bu anneyi, bu kadar sevmemin ve benimsememin nedenini ben bilmiyorum, yalnız Rabbim biliyor.
Anlamaya çalıştıkça içinden çıkamadığım şeyler gösterdi ki, düşünmek nafile..
Artık anlamaya çalışmıyorum alnıma yazılan kadere boyun eğerken.
Sadece ihyitacım olan bu tertemiz ve manevi hazzın doyumunu yaşıyorum.
Dualarımı ötelere gönderirken seherlerde melekler ile de selam gönderiyorum..
Alıyorsun değil mi?
Her vakit sadece dualarımda kavuştuğum,
hem "anne" hem de "Azize" ismine daima hürmet ettiğim,
ötelerde ellerini öpmenin hayali ile yaşadığım o mübarek anne..
İpek saçlarını, nur yüzünü ve şefkatli tebessümlerini hayalimde ne çok düşündüm.
Ve ne çok kendimden bildim seni. Ne çok kendinden bildim beni.
Oysa;
Gözlerin gözlerime hiç dokunmamıştı.
yüzün yüzüme yabancı,
dudaklarım ellerine değmemişti edebiyle.
Ama gül bahçeleri içinde,ruhu ruhumda yaşayan bir anneydin sen.
Merhametine ve asaletine hayran olduğum nadide bir anne!
Bana mana olan ve ruhumdaki olgunluğa o görünmez varlığıyla mihmandarlık eden bir anne.
Belki de hep özlediğim ve maddi anlamda ulaşamadığım bir manevi köşe.
Şimdi çok iyi anlıyorum ki ; bazen bazı şeyler gerçekten iradeye bağlı olmayabiliyormuş.
Acaba tanıyabilseydin sen de sever miydin bu kadar beni?
Canından bir parça gibi hissedip “kızım” der miydin özlediğim ve hiç görmediğim şefkatlerle?
Benimser miydin ben kadar sen de beni?
Oysa ne çok isterdim seni görmeyi, hayır duanı almayı ve rızana kavuşmayı.
Ne çok isterdim ellerindeki kınanın ruhumu muhabbetle sıvazlamasını.
Şimdi bütün hasretlerim gibi, bütün yaşanmamışlıklarım kadar özlemindeyim ötelerin...
Yaradılışım bu bilirsin, pes etmeyeceğim;
bekle beni cennetinde, ellerini öpmeye geleceğim!
-------------------------------------------------------------
Uzun yıllar önce bir arkadaşım, bana bir şiir vermişti. Ve şiirin altında da bir not vardı.
""Sevim, şiir eski..1998 yılına ait..annem hastane de idi.ölümünden bir kaç gün önce...
Ankara yüksek ihtisas hastanesinde bir reçete kağıdının arkasına yazmıştım o gün...
nasip benim için çok özel.... kabul eder misin..bir gün sende bana bir şiir verirsin ödeşiriz..
şiirde her tür değişikliği yapabilirsin..
Sevgilerimle..e.y""
---------------- gül kokulu annelere-
Bebek ağlayarak dünyaya geldin,
Anneni babanı sevince boğdun,
Yaşadın ya nice sınavlar gördün,
Mücadelesiz bir hayat ne mümkün?
Baharda filiz dünyaya gelişin
Hazanlarda figan çekip gidişin,
Örnek ise yaşamı ile insan
En sonunda ağlamamak ne mümkün?
Doğdun ise sonunda öleceksin,
Sıran gelince sende gideceksin,
Beyaz örtülere bürüneceksin,
Ölümden öte saltanat ne mümkün?
Siyah saçlar bir gün apak olacak,
Son güvercin yuvasından uçacak,
Güzelliğin emanete konacak,
Emanete alınmamak ne mümkün?
Annen ile baban şimdi nerdeler,
Belki de senin gittiğin yerdeler,
Orada gözünü toprak perdeler
Kara toprağa girmemek ne mümkün?
İnsanız elbet garipçeyiz biraz,
Emanet olan bedeni yor biraz,
Gülüp geçtin edemedin itiraz,
Kadere itiraz etmek ne mümkün?
Eğlendik çoğu kez, çok az düşündük,
Ölmeyi unuttuk çoğu kez güldük,
Unutursak o da unutur dedik
Bu dünyaya kazık çakmak ne mümkün?
Malın, mülkün ve evladın yalanmış,
Bunlar ile niceler oyalanmış
Güvendiğin dağlar ayaza çalmış
Şimdi ayaza çalmamak ne mümkün?
Senin doğumunda ne çok sevindik
Öldüğünde abartılı üzüldük
Aceleyle mirasını bölüştük
Oraya servet götürmek ne mümkün?
Gelin dostlar bir karara varalım,
Doğruluktan hiç mi hiç şaşmayalım
Yadımız olsun “adam gibi adam”
Hem namert hem yiğit olmak ne mümkün
---------------------------------------------------------------------------------------
Ruhun şad olsun Azize annem
Daima huzur içinde uyu
ve dualarımı duy!
(Kargülü ALMILA)