8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
741
Okunma

ÖSS’ye hazırlanan oğlum,birkaç gündür serzenişte bulunuyordu."Öğrenci arkadaşlarının
velileri,çocuklarına rapor alıyormuş.Ben kayıtsız kalıyormuşum" diye.Koca metropolde
yalnızım.Kimseyi tanıdığım yok.Bürokratta değilim.Kıytırık bir pazarcıyım.Nereden,nasıl çevrem olur ki.Onun için de oğluma rapor almakta bayağı zorlanıyorum.Daha doğrusu bu
konu için teşebbüste de bulunmadım.Ama çocukta bir tedirginlik baş gösterdi ya.Okuldaki
devamsızlığını da son güne kadar kullanmış.O şansı da sıfır artık.Çırpınıp duruyordu.Yarış-
tan da kopmak istemiyor.İdeali,Hava Harp Okuluna gitmek.Tek düşüncesi göklerde uçmak.
Tercihine müdahale etmiyorum.Serbest bıraktım.Hatta zaman zaman da "Ne olursan ol da
önce insan olunuz" demekten de kendimi alamıyorum.Büyük olanı(abisi),doktor olmak için
ısrar etmişti.Liseyi bitirdikten sonra üçüncü yılda girebilmişti tıpa.Şimdi üçte.Onun için
çocuklarımın hiç birinde de ısrarcı olmadım.
Neyse oğlumun rapor işine dönersek.Dün(perşembe),rapor almama gerek kalmadığını sade-
ce okulda yönetimin hazırladığı rapor yerine geçecek form doldurup imza atmam gerekti-
ni söyledi.Yani rapor işi ortadan kalkmıştı.Rahatlamıştım."Madem öyle tezgahı beraber ku-
ralım sonra ben okula giderim" dedim.O sabah çadırı,tezgahı birlikte kurduk.Aslında işin
zorluğunu yakından görmesini istemiştim.İşin acemisi olunca zorlanıyor insan.Benim oğ-
lan da öyle oldu.
Bir saat sonra müdür muavinin kapısının önündeydim.Öğrencilerle konuşuyordu.Durumu
arz ettim.İçeri buyur etti.Biraz sonra bir kaç veli daha gelmişti.Onların da sıkıntıları ay-
nıydı.Konu konuyu açmışken konu nereden nereye geldi:
Zamanında velinin biri,çocuğunun durumunu görüşmek üzere okula geliyor.El ,kol haraket-
leri,külhanbey gibi tavırlar."Nasıl benim oğluma zayıf not verirsiniz" gibi dayılanmalar falan.
Müdür muavini dayanamıyor:
"-Affedersiniz sizin mesleğiniz nedir,sorabilir miyim ?
"-Hakim"
Öğretmenin orada tırsıyacağını sanıyor hakim bey.
Öğretmen ani bir çıkışla.
"-Yazıklar olsun senin gibi hakime.Sizin kurumunuza vatandaş gittiğinde senin yaptığın
gibi dayılansa ne yaparsın.Hemen tutuklamaya çalırsın.Çünkü siz devleti temsil ediyorsu-
nuz.Ben de burada devleti temsil ediyorum.Hareketlerinie dikkat edin."
Ondan sonra curcuna kopmuş.Birbirlerine girmişler.Yıllarca hakim bey okula gelmiş gitmiş.
Oğlunun son senesinde ise hocadan özür dilemiş:"-Siz haklıymışsınız" diye.
Öğretmen bu konuyu anlattıktan sonra biz velilere dönerek olayın yorumunu da kendisi
yapmıştı adeta:
"-Çok zoruma gitmişti arkadaşlar,hakim beyin tavırları.Eğer karşımdaki pazarcı olsa(ifade
aynen böyleydi) neyse...Toplum kurallarını bilmiyor diye es geçerdim.Ama karşımdaki pa-
zarcı değildi..."
Formu imzalayıp oğlanın rapor işini halletmiş olduk.Dışarı çıktığım zaman kendi kendimle
uğraşıp duruyordum.Demekki "pazarcılık" farklı katmanlarda değişik şekilde yorumlanı-
yordu...Aşağılık,hor görülen bir meslek miydi acaba...Alın teriyle kimselere muhtaç olma-
dan çalışmak gerçekten böyle mi değerlendiriliyordu...Dalgın yürürken kalabalığın arasın-
da çoktan kaybolup gitmiştim.Neyseki pazarcılığımdan hiçkimsenin haberi yoktu...
(30.04.2009 tarihli günlüğüm)
Ayhan SARIKAYA