6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1297
Okunma

Onur BİLGE
Bu aralar, Neşe’yi neşelendirmekten başka işimiz yok. Onu, ısrarla seyretmekte olduğu karanlıktan kurtarmak, yan apartmanın simsiyah yüzünden başka bir şey görülmeyen penceresinin önünden kaldırıp, eşsiz güzellikteki manzaraları seyredilebileceği diğer pencerelerin önüne getirmeye çalışıyoruz. Değişik konular açıyoruz, farklı olayları düşündürüyoruz. Bu işi en iyi, yılların deneyimiyle Define beceriyor.
Neşe Viraneye gelince, onu tezgâhın yanına çekiyoruz, birer sandalye çekip, oturuyoruz ve dedeyi konuşturacak sorular sormaya başlıyoruz. Maksadımızı bildiği için hiç nazlanmıyor ve başlıyor anlatmaya:
“Konfeksiyonlar açılmaya başladı. Artık herkes hazır giyecek almayı yeğliyordu. Kumaşı, düğmesi, fermuarı, sofu, telası, ipliği... Bir de dikişine para vermek ve birinci prova, ikinci prova, olmadı, bir daha... Makası vurdun mu işi biter. Geri dönüşü yok. Dikkat edeceksin. Beş ölçecek, bir biçeceksin. Yani zor iş... İğneyle kuyu kazmak... Bir süre daha direndik. Baktık olmayacak, işi bıraktık.
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 1
SEMİRAY - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15