Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
syda
syda

EYLÜL RÜZGARI

Yorum

EYLÜL RÜZGARI

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

880

Okunma

EYLÜL RÜZGARI

EYLÜL RÜZGARI

Deniz Gezmiş (1947-1972)
İstanbul Üniversitesi’nde sağcı güçlerin 16 Mart 1969’da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart’ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan’a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 1969’da İÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin, reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto için giriştikleri işgale önderlik etti. Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisi’nde Battal Mehetoğlu’nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada, ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş’e ait olduğu öne sürülerek hakkında yeniden tutuklama kararı alındı. 20 Aralık 1969’da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin’le birlikte 18 Eylül 1970’e kadar tutuklu kaldı. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak, mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü.Sivas Gemerek’te çatışmada yakalandı.Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde idam edildi.
Ölmeden önce ailesine yazdığı mektuplar(18nisan1971):Baba, Mektup elinize geçtiğinde ben aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye’de yaşayan Kürt ve Türk halkının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara’da 1969’da ölen arkadaşım Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul’a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, Oğlun Deniz Gezmiş. Merkez Cezaevi
Mustafa Pehlivanoğlu (..-1980)
Necmi ve Zeynep Fırtına, 26 yıl önce gecekondu olan Balgat Karapınar Mahallesi 375 numaradaki apartmanda oturuyorlar. Fırtına çifti ve 43 yaşındaki kızları Sevinç Sarı, 26 yıl önce ve sonrasında yaşadıkları ’darbe’ acılarını anlattılar. Balgat’taki saldırı yapıldığı sırada 3 kilometre uzaklıktaki camide teravih namazı kılan oğulları Mustafa’nın, 3 yıldır arkadaşlık ettiği sözlüsü S.’nin ağabeyi A., tarafından ihbar edildiğini ileri sürdüler. Necmi Fırtına, "Oğlumu ihbar ederek kendisini kurtaran A, daha sonra bize bunu itiraf etti. Ancak öyle bir dönemdi ki ne A’nın, ne de Mustafa’nın olay sırasında teravih namazında olduğunu görenlerin tanıklıkları kabul edilmedi" diyor….Büyük oğlu Oktay’a da "Katliamı Mustafa’nın yaptığını itiraf et" diyerek işkence yapıldığını söyleyen Zeynep Fırtına, "Gözaltına alındığı gün karakola oğlumu ziyarete gittim. Yanıma, yüzü, gözü vücudunun her tarafı şişlik ve morluklarla dolu bir genç getirdiler. Tanıyamadım. İşkence acısından konuşamıyordu bile. Fanilasını giydirirken sadece, ’Anne yavaş’ dediğini hala unutamıyorum" diyor.
Pehlivanoğlu’nun cezaevinden ailesine yazdığı mektuplardan(7ekim1980):Mamak Askeri Cezaevi:
Bismillahirrahmanirrahim….
Kıymetli kardeşim Sevinç
Bacım, hasretle gözlerinden öperim. Nasılsın, iyi misin. Ben çok iyiyim, koç gibi yatıyorum. Ne mutlu ki vatanını, milletini seven, Allah yolunda mücadele için içeri düşen ve yine de yılmayıp Allah için mücadele eden bir abiye sahipsin. Bunun için hiç bir zaman ağlamanızı istemiyorum.
Size, bugüne kadar hiç anlatmadığım bazı şeyler anlatacağım. 10 gün Emniyet Sarayı’nda kaldım. Ceyrana bağladılar, her yerimden falakaya yıktılar. Yetmiyormuş gibi bir de tavana asıp ayaklarımın altında ateş yaktılar. Böyleyken ben ağlamadım ve sabredip her şeyi Cenab-ı Allah’a bıraktım. Sizin de bir daha ağladığınızı duymayacağım tamam mı?
Bize düşmanlık yapan Allah’ından bulur. Bunu unutma. Kimin ne yaptığını çok iyi biliyorum ve onlara istediğim kötülüğü de yaptırırım ama her şeyi Allah’a bırakıyorum. Kimseye kin gütmeyin.
MÜ...

İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte red oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır. Olaydan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için:soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri yorumu yapar. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylayarak özür dilemeyi reddeder.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Eylül rüzgarı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eylül rüzgarı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EYLÜL RÜZGARI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
meselci 3
meselci 3, @meselci3
5.4.2009 13:22:09
İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte red oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır. Olaydan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için:soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri yorumu yapar. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylayarak özür dilemeyi reddeder.

tarih herkese
gereken dersi verecektir
ER GEÇ
...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL