8
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
970
Okunma

Onur BİLGE
Yurtta ancak dört ay kalabildim. Yemekleri berbattı. Yorgan, battaniye ve yastık götürdüğüm halde yataktan rahatsız oluyordum. Pamuk bir yataktı. Yılların mikrobu, tozu vardı içinde. Kim bilir kaç kişi yatmıştı üzerinde, kaç hasta ya da kaç çocuk kirletmişti. Kaç kere silinip, kurutulmuş, kaç kere attırılıp, havalandırılmış, kaç kere yüzü çıkarılıp, yıkanmıştı? Bunlar aklıma gelince diken oluyor, bana batıyordu.
İlk sabahki kahvaltıda gözlerimden yaşlar süzüldü. Minicik tabaklarda üçer zeytin tanesi, dört kesme şeker büyüklüğünde beyaz peynir, bir dilim ekmeğe sürülebilecek kadar margarin, iki dilim ekmek... Evimizdeki kahvaltı sofrası geldi gözümün önüne. Neler yoktu ki! Hem bu kadarcık yiyecek bana nasıl yeterdi? Özel bir yurttu. Yemek için fark ödüyorduk. Bunları mı yiyecektik? Hele çay! .. Eski, yer yer sararmış, dibi yarı beline kadar kararmış kocaman bir çaydanlıkta, şekeri dahil kaynatılmış, yıkana yıkana ne renk oldukları anlaşılamayacak kadar solmuş, oldukça aşınmış, karıştırılmaktan içlerindeki çizikleri ferli bir şekilde çay karası olan, kaba görünüşlü melamin fincanların yarısına kadar konan, aromasını kaybetmiş, bulanık, sarı, ılık bir su... Şimdi dahi nasıl içtiğime hayret ediyorum anımsadığımda ama tadını hiç unutmadım.
Ertesi gün öğle yemeğinde okuldaydım.
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 1
SEMİRAY - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15