“Bir öğretmenin dilinden” başlığı adı altında kaleme almış olduğum ve meslek hayatımda karşılaştığım ilginç olayları dile getirdiğim bu yazı dizisinin 3. bölümünde yine sizlerle birkaç anımı paylaşmak istiyorum…

Mevzu öğrenciler olunca elbette malzeme bitmiyor…



10 c sınıfında bir konuyu anlattım ve dersimi noktaladım. Şimdi bakalım öğrencilerle aramda geçen diyaloga…



Ayşe: Arkadaşlar anlaşılmayan bir nokta var mı?
Vedat: Ben anlamadım hocam.
Ayşe: Pekiyi tekrardan anlatayım (ve yeniden anlatırım)
Ayşe: Şimdi anlaşıldı mı Vedat?
Vedat: Hayır hocam…
Ayşe:Tamam bir kere daha anlatacağım ( ve yine anlatıyorum)
Ayşe:Şimdi anlaşıldı mı?
Vedat: Hayır hocam.
Ayşe: ( bağırıyorum çünkü çok sinirleniyorum) Neden anlamıyorsun, Türkçe konuşmuyor muyum?
Sınıftan başka bir öğrenci: Hocam sinirlenmeyin ne olur. Onun anne ve babası akraba…





Sınıf 10-a ve ben coğrafya dersi ortak sınavı yapmaktayım. Kopya çekilmesine engel olmak için masanın üzerine çıktım ve dik bir duruşla öğrencileri kontrol ediyorum…

Ayşe: Mustafa kağıdınla ilgilen neden bana bakıp duruyorsun?
Mustafa: Hocam gözüm Türk kasınıza takılıyor. Maşallah
Ayşe: Ne varmış göbeğimde incecik kadınım ben…
Mustafa: Ahhh canım! Kendini böyle kandırıyor…




Son ders zili çalmak üzere ve ben dahil öğrenciler hepimiz çıldırmak üzereyiz artık. Yedi saatin üstüne açlık bir yandan yorgunluk bir yandan derken epey daraldık. Derken zil sesi duyuldu ve Mustafa’nın sesi de peşinden…

Mustafa: Hocam çalmakta olan bu güzel zil sesini başta siz olmak üzere tüm sevdiklerime armağan ediyorum….


10-e de…

Ayşe: Rubainin divan edebiyatına ait bir nazım şekli olduğunu düşünürsek ve en büyük üstadının da Ömer Hayyam olduğunu hesaba katarsak, acaba Ömer Hayyam’ın nereli olduğu konusunda bir fikre ulaşabilir miyiz?

Fatih : Evet ulaşabiliriz. Haymanalı…




Şubesini hatırlayamadığım bir sınıfta:


Ayşe: Ama siz beni böyle çıldırtıyorsunuz ya vallahi hepinizin davranış notuna “sıfır” vereceğim ve topunuzu sınıfta bırakacağım.
Bir öğrenci: Hocam böyle basit şeylere takılıp kalma ya…
Ayşe: Yaaa! Pekiyi ne yapmamı önerirsiniz beyefendi?
Öğrenci: Siz Sincansınız, büyük düşünün…
( malum Akp’nin seçim sloganı)

…………………………………………………………..


Paylaşımlarımı sizlere aktarmaya devam edeceğim…
Şimdilik bu kadar.
Kucak dolusu sevgiler…