2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
837
Okunma
" Onların her şeylerini tahrip ettik; felsefeleri, dinleri, mahv oldu artık hiç bir şeye inanmıyorlar, derin bir boşluğa düştüler. Anarşi ve intihar için olgun hale geldiler. "
- Louis Massignon-
Dinimizde her birey Allah’la başbaşa, vicdanların esas amacına yöneltilmesine karşılık, geçmişteki hırıstıyan Avrupa, bugünkü neo-kolonizmi temsil edenler, Asya ,Balkanlar’da,
Yunanistan’da hayli kilisler kurup teşkilatlandıran Aziz Paulus’tan daha da önce misyonerlik faaliyetine başlamıştır.
Asırlarca Türk’e, İslam’a haçlı akınları düzenlediği halde, her seferinde sert kayalara çarpan ezeli düşmanlarımız, 16. yüzyıldan sonra yeni bir taktik kullanmak için karar alırlar
işte bu nedir? MİSYONERLİK.
Keşif yollarının bulunmasından evvel, batı Afrika’yı ve Hindİstan’ı , doğunun diğer zengin kaynaklarını keşfederek,doğunun kimyasını bozacak,uzak doğu insanının her tür, türlü kültürel özelliklerini araştırarak,kendine aitmiş gibi yeni stratejiler oluştururlar.
Daha sonra Ümit Burnu’nun ve diğer keşif yollarının bizim denizcilerimizin yol göstermesiyle, Portekiz ve İspanyol denizciler tarafından bulunması Osmanlı’nın çöküşünü
hızlandırmıştır.Bizde ünlü Türkolog olarak bilinen,gerçekte bir İngiliz casusu, Yahudi asıllı
misyoner Prof. A. Vambery "İngilizler, endüstri fazlalıklarını satacakları pazarlar ve ucuz hammadde kaynakları kazanmak çabasındaydılar.Dikkatlerini ekonomik ve ticari potansiyeli olan bir ülkeye göz diken, İngilizlerin bu ülkeyi sömürgeleştirme aşamalarını da şöyle
anlatıyordu: " Önce keşifler, sonra misyonerler,daha sonra tüccarlar ve nihayet bayrak."