Dün bir arkadaşımla sohbetteydim. Bir işadamıydı. İşlerin nasıl gidiyor, krizden ne derece etkilendin dedim.
Nasıl olsun ağzımızın ne tadı nede tuzu kaldı. Bu hafta sürekli bankalar arası koşuşturma…
Ya bu nasıl bir iş, böyle bir aksilik olmaz! ...
Yaşamın en kötü yılları… Yüz de yüz yetmişlerle kredi ödüyoruz. Yüklü bir yekûn ve dört senedir. Anapara şöyle dursun, sadece faiz ödüyorum…
Bazen soruyorum kendime, peki ne yapacağız. Bddk’ya da yazdım tık yok, tık yokkkk…
Bu ne demek biliyor musun? Bu bir bitiş demektir.
Ekonomik kriz mi, ülkeyi teğet geçti…
Evet, maalesef öyle… Bende tek maaşlıyım iki çocuk okulda okuyor.
Biri üniversitede diğeri de lise sonda. Ben ve eşim üstümüze başımıza hiçbir şey almadan seneyi tamamlıyoruz. Sadece aldıklarımız karnımızı doyurmak için mutfak masrafı birde çocukların okul masrafları.
Kendimizi başkalarına bakarak avutmaya çalışıyoruz, ama nereye kadar. Ülkede iflaslar var, sessiz sedasız basına yansımıyor, işten çıkarmalar var, işsizler ordusu 500 bini geçti. Ülkeyi yönetenlerin ülkeyle hiçbir alakaları kalmadı desek yeridir. Onlar Davos’dalar, Suudi Arabistan’dalar, Katardalar, Bahreyn’deler… Açıkçası Arap dostlarının yanındalar.
Hem de oğulları ile birlikte…
Hamdolsun kriz teğet geçti! …
Halk çaresiz, birikimler bitiyor… Yatırım amaçlı yapılan yastık altı altınlar.
Ne zamana kadar?
Yarın zor, çok zor! ... Yıkıma ramak kala, çırpınan insanlar ve parçalanan aileler…
Şakağına dayamış tabancayı tetikte bekleyen parmaklar, bir yerlerde, bir yerlere ilmek yapılıp asılmış ipler…
Yıkılan bedenler ve solan hayatlar…
Hamdolsun kriz teğet geçti! …
Bakma biz avunuyoruz, avutuyoruz kendimizi, içimize ata ata… Toplum sorunlarına eğiliyoruz her fırsatta. Ama bizim sorunlarımıza eğilen yok.
Sırf oy pazarlıkları için Tunceli’de yapılan pislik işe bak. Her eve bir çamaşır makinesi, bir buzdolabı, Elektrik süpürgesi, halı vb eşyalar.
Bu ne denildiğinde sosyal devlet deniliyor. Sosyal devlet olman secim döneminde mi aklına geldi. Neredeydin şimdiye kadar?
Ben bunları istemiyorum, öncelikle bana ekmek ver, iş ver, aş ver, çocuğuma ücretsiz eğitim ver…
Dün İzmir’deydim; şehrin her tarafında kapanmış, kapılarına kilit vurulmuş, Boş dükkânlar ve iş yerleri.
Kiralık dükkân, devren satılık dükkân, vb gibi.
Hamdolsun kriz deldi geçti! …
AKP bu ülkede korkunç bir siyaset yürütüyor, çıldıracak gibi oluyorum. Tüylerim diken diken oluyor.
Basından takip ettiğimiz gibi işsizlik fonunda 50 katrilyon vardı, 7 ye inmiş. Bu ne demek?
Deniz feneri olayının üzerine hala gidilmiş değil, Türkiyedeki ucu açık hala bekliyor, buda şüphe uyandırıyor… Acaba, kasa…. ?
Bundan öncede kayıp trilyonlar vardı. Ne oldu, Erbakan hocaya evinde hapis cezası, ama diğer yandaşlar yok meydanda. Dokunulmazlık kisvesi altında…
Hamdolsun soyuluyoruz, soyulduk, soyan soyana…
İşte Türkiye bir hayli süreçlerden geçti ve hala geçmekte…
İnsanlar şaşırmışlar, ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Türkiye gündemini meşgul eden bir sürü sorun varken, hükümet bu sorunlarla boğuşması gerekirken, hep dışarıdan gelen sorunlar gündeme oturuyor.
Batı dünyasının kafasında oluşan sorulara bir bakın…
Batının kafasında Erdoğan, Erbakanlaşıyor mu kaygısı?
Davos süreci, Türkiye için bir yol ayrımına mı girdi?
Türkiye Ortadoğu’ya batıdan daha fazla önem ve ağırlık vermeye başladı. Sebepleri nelerdir?
Amerikan ve Yahudi lobisi AKP’yi destekliyordu ne oldu?
Hamas’ın üst yönetimi ile AKP arasında bir ilişki mi var?
İçeride de bakın nasıl düşünülüyor;
Başbakanın bazı sözleri anti semitizim içeriyor ve körüklüyor.
AKP’nin üst yöneticileri 2006’dan beri Hamas’la bir ilişki içerisindeler.
Türkiye son dönemlerde Milliyetçilik, Emperyalist çıkarlar için kullanılmıştır.
Hamdolsun sorunlar bitti sorun yok…
Has çocuklar iş görüşmesinde…
Anadolu’nun çocukları da iş, aş, yaşam derdinde…