5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3376
Okunma

Hukuk sistemimizde Kazay-ı Rüşt kararı diye bir terim ve dava konusu vardır. Bu davayla resmi olarak 18 yaş sınırını tamamlamayanların reşit sayılma konusunda karar verilir.
Nereden mi biliyorum anlatayım.
Lise tahsilim için girmiş olduğum Ziraat Meslek Lisesi sınavında üstün başarı göstererek devlet tarafından parasız yatılı öğrenci olarak okutulmuş ve karşılığında mecburi hizmetle borçlandırılmıştım.
Okulum bitti. Hem mecburi hizmetimi tamamlamak hem de görev aşkıyla dolu olarak devletimin yedirdiği ekmeğin karşılığını bir an önce ödemek için sabırsızlanmaktaydım.
Hemen Tarım Bakanlığına iş başvurusu yaptım. Gelen cevabı yazıda 17 yaşımda olduğum dan, 18 yaşına girmemiş bulunduğumdan mahkeme kararıyla rüştümü ispat etmem istenmekteydi.
Açtığımız dava sonucu mahkeme heyeti doktor raporlarını da inceleyerek her ne kadar 17 yaşında olsam da vucud kemik yapımın akıl ve izanımın 18 yaşına uygun olduğunu tespit edip reşit ve mümeyyiz olduğuma kanaat getirip, rüştünü ispat etmiştir kararını verdi. Bu kararla iş başvurusu yapmıştım. Tayinim çıkana kadar bende resmi olarak 18 yaşıma girmiştim zaten. Mahkeme kararı işlerimizi çabuklaştırmıştı sadece.
O heyecanla başladığımız görevimizi de takdir ve teşekkürlerle tamamlamış bulunmaktayım.
Ama milletimize olan hizmet aşkımdan en ufak bir azalma olmadı hala.
Şimdi de gönlümüzden hep bağımsızlığını kazanmış 7 Türk Devleti’ni ve dünyadaki 250 milyon Türk’ü bir arada görmek, Türk Devletleri Birliği’nin kurulmuş olduğunu görmek geçmekte ve o birlik içinde yaşama ve hizmet etme aşkıyla yanmaktayız.
Tabi ki bu birlik Türkiye’nin önderliğinde olacak ilk başkanı da Türkiye’den olacaktır.
İşte nasıl başlasın diye düşünürken geçen gün Davos’ da ki toplantıda beklemedik şekilde gerçekleşen Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ‘ın restini çekip toplantıyı terk etmesi olayı bu birliğin temellerinin atılmasına vesile olmuştur, düşüncesindeyim.
Avrupa Birliği üyeliği için kapıda bekletildiğimiz ve oyalandığımız bir günde gerçekleşen bu olayda, Başbakan’ımız bu onurlu ve kararlı hareketiyle tüm dünyanın önünde rüştünü ispat edip dünya lideri olma duruma gelmiştir.
Hareket başlamıştır. Artık bundan geriye dönüş yoktur en geç 10 yıl sonra 28 Ocak 2019 tarihinde bu birlik hayata geçecektir, inancındayım.
Türk tarihinde önemli bazı olaylar vardır bu olaylar Türklerin titreyip kendilerine dönmelerine ve yeniden yapılanıp tarihe geçmelerini sağlamıştır.
Bu günde gerek ekonomimiz ve gerekse yönetimimizle bağımlı hale getirildiğimiz Avrupa devletleri ve Amerika’nın kıskacı altında bağımsızlığımızı yitirme sürecine götürülmekte olduğumuz bir an da gerçekleşen bu olayda titreyip kendimize dönmemizi sağlamıştır,
Ve tarihteki yerimizi yeniden almamızı sağlayacaktır.
Hem de bu sefer daha da sağlam ve emin adımlarla gelip dünya üzerindeki mazlum milletlerin de rahat yaşama hakkına kavuşmalarına vesile olacağız.
İslam ülkeleriyle de iyi komşuluk ilişkilerimizle dünya yeniden şekillenecektir. Ardından Avrupa Birliği ülkeleri bu birliğe girmek için müracaat ederlerse sakın şaşırmayın.
İşte bu rüyayı her ne kadar Türk kelimesini kullanmamaya özen gösterse de yenidünya lideri Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın liderliğinde tarih başlatmıştır.
Kurulacak Türk birliğinin hayırlı olmasını diler, tüm Türk’lere, Müslümanlara ve mazlum milletlere başta olmak üzere dünya insanlığına mutluluk getirmesi dileğiyle birliğin kuruluşunu şimdiden kutluyorum.
Liderimiz Sayın ERDOĞAN ‘ı da bu hareketin başlamasına vesile olduğu için saygıyla selamlıyorum.
Hüseyin İSPİRLİ
02.02.2009/BAFRA