Irak’taki Amerikalı askerler atış talimlerinde Kuran_ı Kerim’i kullanacak kadar hadlerini aştılar bugün.Gerek Amerikalıların gerek İsraillilerin yada dünyanın neresinde olursa olsun dinimize,kitabımıza,peygamberimize yönlendirilen tüm sözsel ve fiilsel saldırıların asal sebebi bizleriz aslında.Öyle ya ;kendi ülkemizde aynı havayı soluduğumuz sadece görünüşleri farklı diye onları" dini siyasete alet etmekle" suçladığımız ve günde milyon kere adı ama baş örtüsü,ama türban ama da tesettür olsun sırf başlarını Allah’ın emri olduğu için, kapadıkları halde, yerden yere vurduğumuz ;okuma haklarını ,yaşama özgürlüklerini ellerinden almak için elimizden gelen her türlü yola başvurduğumuz ,insanlara karşı gösterdiğimiz tavırlardır bu hadsizliklere sebep.
Yaşayamıyorsak yaşayana saygı duyalım bari.Yok biz ne yapıyoruz? Biz yaşayamadıklarımızı yaşayan insanlara karşı adeta düşman kesilip, tüm hak ve özgürlüklerini ellerinden almayı "insanlık" sayıyor bir de bu ülkede demokrasi ve özgürlüğün var olduğundan da söz edebiliyoruz.Hangi demokrasi,hangi özgürlük?Demokrasi ve özgürlük adam seçmez.Demokrasi ve özgürlük naraları atanlara duyurulur.Demokrasi ve özgürlük kişiye göre değişmez.
Biz, adı "Müslüman" olan bir ülkede kendi insanımıza dini vecibeleri gereği giyiniyor ve yaşıyor diye bu kadar zulmediyorsak,Yahudi’si,Ermeni’si,Amerikalısı ki istisnaları ayırıyorum .Elbette ki kitabımıza, dinimize ve Resulümüze dil de uzatır el de uzatır.Bu beni hiç şaşırtmıyor.
Koskoca Garnizon Komutanı başı kapalı kızımızı ödülünü almadan sahneden aşağı indirebiliyorsa,bu vatanımızı,namusumuzu emanet ettiğimiz ordumuzu temsil eden askeriyede vatani görevini yapan evladımızın anasının,eşinin ,bacısının başı açtırılıyorsa,başı kapalı kızlarımız mesleklerini yapmak için başlarını açmaya zorlanıyorsa ,üniversitelerde yine aynı sebeple kızlarımız içeri alınmıyor yada ikna odalarında baskı görüyorsa elin gavurunun yaptığı hiç bir davranış ve saldırı beni hiç şaşırtmıyor.
Kendi ülkemizde okullarda din dersleri kaldırılarak,çocuklarımızın yüreklerinde ;vicdan,merhamet,acıma,adalet gibi duygular manevi değerlerle filizlenecekken , bunu engelleyen bir zihniyet varken,bunun yerine adı batası bir "batılılaşma" hevesi ve sevdasıyla ;geleceğe örf ve adetlerini unutmuş,ahlaki değerleri hak ile yeksan olmuş,dini değerlerine yabancı bir nesil yetiştiren adı sözde "aydın" bir kesim varken , kimse duyduklarına ve gördüklerine de şaşırmasın.
Son örneğini de bir TV kanalının haberleri sayesinde hep birlikte görmüştük birkaç ay önce . Gördüklerim ne kadar haklı olduğumu bir kez daha kanıtlamıştı bana.Hatırlarsanız ,bir milletvekili temsil ettiği siyasi parti izleyenlerce malum bir ile gidiyor orada 80 yaşında bir amcamız milletvekiline hacca gitmek istediğini söylüyor.Milletvekili alaycı bir tavırla " gitme bakarsın Muhammed seni bırakmaz" diyor.Bu ne densizliktir,bu ne haddi aşmışlıktır ki Allah (C.C)ın alemi ,Cennetü Alayı O’nun yüzü suyu hürmetine yarattığı ve "Habibim" dediği ,alemlere rahmet olarak gönderilmiş Peygamber Azümüşan’dan bu şekilde bahsediyorsun.Kim olursan ol,"Haddini bil!" derler adama bilmezsen bildirir Allah sana!
Hiç kimse şaşırmasın.Herkes önce bir düşünsün.Bu azmış kudurmuşların bu kadar haddi aşmalarındaki payını.Sen kendi dinine,kitabına,Resulü’ne ve ona tabi olmuşlara saygı duyup,hakkınca sahip çıkmazsan, o "AB " diye tutturduğun ve yalakalık yaptığın, hatta onlara benzemek için kırk şekle girdiğin elin Amerikalısı hiç saygı duymaz.
Hiiiç şaşırmayın daha neler görecek bu gözler bazılarının sayesinde...