6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
962
Okunma

merhaba arkadaşlar...
içimden geldiği gibi yazmak, hayata bakmak istedim...içinde bulunduğum, parçası olduğum, her diliminde ciddi ciddi yorulduğum hayata...sevinçlerime, korkularıma, üzüntülerime, yitirilmişliklerime ve elde birlerime....kaçırılan fırsatlara.... dokunduklarıma yada dokunamadıklarıma....
özlemlerime, öfkelerime, sevdalarıma....
Ne kadar çok şey var değil mi şu insan ömrünü törpüleyen...yani kısaca hayatımın med-cezirleri...
Her şeyden önce ataerkil bir toplumda kadın olduğumu hatırladım...çalışan bir kadın...yani hayatı daima çift vardiya....zevkli olduğu kadar zordu çalışan kadın olmak...her mesai bitiminde dinlenmeden geçiş yapılan bir ikinci vardiya vardı ki işte orada:
hem anneydim...hem hizmetçi...hem eş...hem arkadaş...hem de kadındım kadın gibi...
ve kendime,
”hangisi en iyi yapılan” sorusunu sorduğumda hepsi de yarımdı doğal olarak..eğer tam olarak yapmaya kalksam kendimden çok tane klanlamam gerekiyordu yeni neslin tabiriyle...ama benden bir taneydi..yoktu bir başka Sevgi…
Bu arada kendim de olmam, bunları arzulandığı şekilde yapabilmem için kendime de vakit bırakarak gerekli enerjiyi depolamam gerekiyordu.
Kendime ait bir hayatım ve bu hayatın içinde özlemlerim, ideallerim, beklentilerim, sevdalarım, korkularım vs. vardı...sorularım vardı yanıt arayan...yanıtlarım vardı sorusunu bulamadığım...
Zamanlarım vardı...
"şöyle başımı alıp gitsem...kimsenin beni tanımadığı, bilmediği yerlere...ne sesler tanıdık, ne yüzler tanıdık..bir ben.. bir ben...."
dediğim zamanlar...
Yada hayatımdakiler çıktığında o yolculuklara...
"yalnızlık ürkütüyor beni...bir sese, sıcak bir dokunuşa, küçük bir gülüşe ihtiyacım varken,üşüdüğümde kucak,ağladığımda omuz olacakken sen neredeydin nerede..."
dediğim zamanlar...
Ama ben bilmekteydim ki, ne kadar birlikte yaşarsnız yaşayın...kimsenin zamanı kimseye uymuyordu...bu belliydi...
işte bu dar zamanlarda, fırtınalı dönemlerde biraz geç oldu ama öğrendim...ve kendime öğrettim..
Sevdalarımı, sevgilerimi rafa kaldırmayı...
Zarar görmesinler diye...
Eskimesin diye...
Çünkü artık biliyorum ki , insanoğlunun en zor biriktirdiği ve en kolay ,en hoyrat harcadığı şey sevgi...o kadar dehşet bir süratle tüketiyoruz ki sevgileri...
Bu konuda ki başarım elbetteki tartışılır ama, ben öyle yapıyorum...
Sizlere de tavsiye ediyorum...o dar zamanlarda rafa kaldırın sevgilerinizi...eskimeden,yıpranmadan, tükenmeden...
Ama sakın haa…
Orada unutmaya kalkmayın...eğer bir kere orda unutursanız önce tavan arasına kalkıyorlar...sonra da işe yaramaz diye atılıyorlar...
sevginizi ihmal etmeyin...sevdiklerinizi de....fakat yıpratmayın da...sevginin en büyük düşmanı değil midir ihmal ....???
sevgiyle ve sevdiklerinizle her zaman tazelik içinde kalın dostlar..
Saygılarımla..
SEVGİ KAYA....2008