Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
ünal beşkese
ünal beşkese

BİR NOSTALJİ: FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET

Yorum

BİR NOSTALJİ: FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET

6

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

3939

Okunma

BİR NOSTALJİ: FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET

BİR NOSTALJİ: FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET



BİR NOSTALJİ:

.FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET
1-
Bizzat yaşadığım bir anı;

1940 lı yılların ikinci yarısıydı, henüz ilkokul 3. sınıftaydım. Babamın, inşaat malzemeleri satan bir işyeri ve bunları nakleden bir kamyonu vardı.
O gün, öğleden sonra, Kadıköyde, ’Fenerbahçe’nin o zamanki ahşap tribünlü stadyomunda, Fenerbahçe ile Galatasaray bir kez daha karşılaşacaklardı. Babam, beni, işini yoluna koyduktan sonra o maça götüreceğinden, sabah evden birlikte çıktık.
Şimdiki Moda Camii’nin olduğu yerlerde bir inşaata, kamyonla tuğla nakledildi. O zamanın tekniğinde, tuğlalar kamyondan elle boşaltıldığından, epey bir süre bekleyecektim. Bu arada, inşaatın hemen yakınındaki çayırda top oynayan birilerini gördüm ve yaklaşıp izlemek istedim. Biri esmer, biri sarışın iki delikanlı,t aşlardan yapılmış bir kalede duran bıyıklı ve çok şakacı bir başka delikanlıya şut çekiyorlar, onu çalıştırıyorlardı. O günlerde futbol 18 parçalı, dikişli ve içinde ucu memeli lâstik bir iç olan meşin toplarla oynanırdı. Lâstik iç şişirildikten sonra, meme, ayakkabı bağcığı gibi karşılıklı delikleri olan bir dilimden içeri sokulur ve sırım bağcıkla bu parça sıkıca kapatlılırdı. Bu topa, değil sahip olmak, bir kere vurabilmek bile biz çocuklar için büyük bir hayâldi.
Bir ara top, benim izlediğim yere doğru gelince sevinçle koşup topu aldım ve şut çeken ağabeylere yaklaşarak onlara doğru vurdum. Ve işte yaklaştığım zaman gördüğüm ağabeyleri hemen tanıdım. Bunlar, şekerleme kâğıtlarından resimlerini görüp ezberlediğim kişilerdi.
Fenerbahçeli sağaçık Erol Keskin ve santrafor rahmetli Suphi Ural’dı bunlar.
Fakat anlamındaki yüceliği sonradan idrak ettiğim olay, Fenerbahçe’nin bu iki unutulmaz forvedi, öğleden sonraki maça, taşlar arasındaki kalede duran o bıyıklı delikanlıyı, Galatasaray kalecisi rahmetli Osman İnciliyi hazırlıyorlardı...
İşte, Fenerbahçe-Galatasaray rekabetindeki ölümsüz asalet, buralardan geliyor.Tribünden atılan şişeler, hattâ rakip sporculara ve camialara en galiz küfürleri reva gören taraftarlar bile kirletemez bu büyük dostluğu.
Tabii Fenerbahçeliliğin ve Galatasaraylılığın ne büyük değerler olduğunu idrak edebilenler için....

2-
Birinci elden dinlediğim bir anı;

Lig şampiyonluğunu etkileyecek çok önemli bir Fenerbahçe-Galatasaray maçı için, her iki takım da kampa girmişti. İşin ilginci, iki takımda aynı otelde, Bakırköy civarındaki “Çınar Otel”de kamp yapıyorlardı.
Maçtan önceki gece Fenerbahçe’nin o zamanki başkanı rahmetli İsmet Uluğ (Yavuz İsmet), hem bir ziyaretle moral vermek, hem de takımın son durumu hakkında bilgi almak için otele geldi. Saat onbuçuk civarıydı.Kapıdan girdiğinde, lobide kendi aralarında kâğıt oynayan Galatasaray’lı futbolcuları gördü.O an,sanki top oynadığı dönemlerin “Yavuz İsmet”i gibi gürledi “—Siz ne biçim Galatasaraylısınız ? Saat 11’e geliyor, sizin yarın Fenerbahçe maçınız var ve siz hâlâ burada kâğıt oynuyorsunuz. Uykusuz kalacaksınız. Çabuk çıkın odalarınıza ve iyi uyuyun, yarın sahada dinç olmalısınız...”
Bunu söyleyen Fenerbahçe başkanıydı ve Galatasaraylı futbolcular da, hiç itiraz etmeden kalktılar oyundan ve odalarına gittiler...
O zamanlar, Fenerbahçe Başkanlığı, Galatasaray Başkanlığı, parayla, kulisle değil, şanla şerefle gelinen bir mevki idi ve o başkanların şahsında, bu iki büyük camianın onuru temsil edilirdi...


Ömrümün 40 yıllık bir diliminde, bir Fenerbahçeli olarak, tüm Fenerbahçe-Galatasaray maçlarını, yanımda Galatasaraylı arkadaşlarımla beraber. nerede yer bulursak, bazen Fenerli taraftarların yoğunlukta olduğu bir bölümde, bazen de Galatasaraylı taraftarların arasında izledim. Fenerbahçe kazanırken ben edebimle coşkumu sergiledim, Galatasaray kazanırken de Galatasaraylı arkadaşlarım sevinçlerini gösterdi. Ne biz birbirimize kötü bir söz söyledik, ne de başkaları bize sataştı.
Zaten o zamanlar, Galatasaray’ın adı da “Cim-bom” değildi...

Ünal Beşkese

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir nostalji: fenerbahçe-galatasaray rekabetindeki asalet Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir nostalji: fenerbahçe-galatasaray rekabetindeki asalet yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR NOSTALJİ: FENERBAHÇE-GALATASARAY REKABETİNDEKİ ASALET yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
levent taner
levent taner, @leventtaner
20.4.2018 12:12:59
şu olayda anlatılır değerli hocam
yıl 1969
rahmetli Metin Oktay jübile yapıyor
rakamsal olarak aynı sayıda gol atan Metin Oktay ve Fevzi Zemzem'den Göztepeli Fevzi gol krallığından feragat eder
Metin ağabey futbolu bırakıyor, ondan başka kral olmaz diyecektir
fair play ruhunun adeta zemzem suyuyla yıkandığı an olmalı bu
işte bu yüzden gol kralları listesinde Fevzi Zemzem bir önceki sezona ait tek gol krallığıyla yer alacaktır

Yine Metin Oktay'ın jübilesinde Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya gelirken Can Bartu ile Metin Oktay'ın forma değiştirip kısa süre içinde olsa rakip takımda oynamaları da muhteşem bir an olmalı ki, anlatılmaz yaşanır misali o atmosferi soluyanlar anlamına varabilir kanımca

bir başka örnek şöyledir: Fenerbahçe'de toprağı bol olsun Lefter ve Can Bartu ile röportaj yapan bir muhabir iki yıldız şöyle bir yan yana geçinde fotoğrafınızı alalım dediğinde; Can, sen neden bahsediyorsun Lefter'in pabucu olabilir miyim ben diyecektir

ne demeli, "geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer"


nihayet üstadım

yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket

saygı ve selamlarımla...
İpekyildiz
İpekyildiz, @ipekyildiz
20.4.2018 03:41:37
İşyerinden arkadaşlar dediler ki bugün gidelim Fenerbahçe Beşiktaş karşılsşmasına., onlar gittiler erken erken ben de dedim ki üstümü değişip geçeyim. Tabi eve uğrayınca, çocuklar falan derken geciktim biraz. Ben tam geçtim iç huzurumla arkadaşların yanına (geçmişte ağbimle gittiğim karşılaşmalardaki sakinliği ve saygıyı beklerken aynen anlattığınız giibi o ortamda da) karıştı birbirine herşey. Utandım gerçekten orada bulunuyor olduğumdan! Saygınlık zor kazanılır çabuk yitirilir. Ne demek birinin kafasını yarabilecek noktada kin ve şiddetle bir şey fırlatma özgürlüğünün bir izleyiciye tanınmış olması ihmalkar tavır neticesinde.insan olarak doğduk da niye insan olarak yaşamayı beceremiyoruz şimdilerde, anlamıyorum ve anlıyamayacağım gerçekten.

Çok iyi geldi okumak yazdıklarınızı.yaralı ruhlarımızı onarmak şartı vurguladı benim için.

Saygılarımla
nur49
nur49, @nur49
20.4.2018 00:23:42
10 puan verdi
Ah değerli şair... O asalet, o centilmenlik hiç kaldı mı acaba şimdi?
Bugün yapılan Fenerbahçe - Beşiktaş Maçı o kadar utanç verici idi ki, bu yazınız geldi aklıma...
Nerede o güzel insanlar?

Saygılar sunuyorum... Hâlenur Kor
inci*
inci*, @inci-
17.1.2011 14:13:45
Bu çok güzel bir nasihat sevgili Hocam.... okuyan sportmen taraftarlar biraz daha düşünürler inşallah ne demek olduğunu taraf olmanuın ve adam olmanın anlamını.... bulduğun yerden maçı izlemenin tadının ne olduğunu okusun ve görsünler..... ve ben ahhhh nerde o eski günlerin güzelliği insanı insan yapan değerlerii diyorummm... Sizide saygıyla selamlıyorum..
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
18.3.2009 23:39:38
ne güzel anılar bunlar.nerde şimdi bu dostluklar...o zaman futbol ticarete dökülmemişti demekki.ama sonuna bayıldım " ozamanlar galatasaray cim bom değildi."
tebrik ederim efendim.bir fenerli olarak daha nice kırk yıllara diyorum...
abdullah08
abdullah08, @abdullah08
11.3.2009 23:27:17
çok güzel olmuş efedim saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL