- 618 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BEŞİR (Cuma yazıları)
Beşir, hayvanlar aleminin en zayıflarından biri. Belki en zayıfı.
Silahları şöyle sıralanabilir:
-Çıngıraklı yılanın kuyruk topuzuyla dövmesi, filin hortumuyla kaldırıp savurması, beygirin arka ayağıyla tepmesi, timsahın kuyruk darbesi gibi, Beşir de;
----------kafa atar,
----------tekme atar,
----------şamar/yumruk atar.
----------Enstrüman kullanışları vardır, ama ne yazık ki konu dışı.
-Müren balığı gibi ısırabilir,
-çağanoz gibi çimdikleyebilir,
-ayı gibi tükürebilir,
-mürekkep balığı gibi düşmanının üstüne başına işeyebilir.
Beşir avcı değil av yani. Vahşi hayvanlar aleminde torbada keklik.
Bizim Beşir bu. Sokakta, kahvede, çarşı-pazardaki Beşir, mesai arkadaşımız, hayat arkadaşımız Beşir bu.
Döllendi. Maya tuttu. 9 ay ceninde hayat beleş.
Fırladı veya çekip çıkarıldı. Meme beleş. Kucak beleş. Mama beleş.
Elbette öyle olmalı. Yaratılışın düzeni bu, bütün yaratılanlar için.
Beşir’in çalışma süresi 50 yıl.
İlk 20 yıl yapılanma, hazırlanma, imalat periyodu. Bakılmak desteklenmek ister. Başka hangi hayvanı diğer hayvanlar 20 yıl bedava besler, destekler.
20 yaşına gelen Beşir zımba gibidir. Biraz deneyimsiz olmasına karşın, taze, güçlü ve cesurdur.
Hayat-memat meselesi olan vatan koruma ve kurtarma işlerini de bu dönemlerde yapar zaten Beşir.
65 yaşında emekli olur. Faal iş yaşamını noktalar.
5 sene daha işe yarar. Birikimi, olgunluğu ve de işi bitmişliği kabullenememesi, debelenmelere sebebolur. Boş duramaz.
70 yaştan ilk 20 çıkarılırsa tamı tamına 50 yıl dur durak bilmeden çalışacak demektir Beşir.
Yetmişinden sonra gene ilk 20 gibi asalak yaşam başlar. Kaç sene sürebilirse artık.
Hangi işe yaramayan hayvanı diğerleri bakar-besler- yaşatır. İnsanlığın ilkel dönemlerinde işe yaramazları pişirip yahni yaparlarmış. Böylece bir işe yaramış olurlardı.
Beşir’in canlılar alemindeki hayatına bakış böyle.
İnsanlar alemindeki hayatı da aynı sayılır.
Bir farkla;
insan olma halleri bulaştığı zaman Beşir’e, kendisine özveride bulunan, zayıf ve yeteneksiz zamanlarında kol kanat geren insanlar alemine vefa borcu içgüdüsüyle sosyal hizmetlere katılır.
Kendini düzlüğe çıkardıktan sonra; yakın çevresinden başlayarak genişleyen halkalar halinde yaşadığı ortama iyileştirici katkılarda bulunmak için çırpınır.
İşte insanlığı var eden ve sürdüren olgu bu.
Kendini kurtar.
Aileni kurtar.
Akrabalarını kurtar
Köyüne, kasabana, kentine katkılar yap. Sosyal toplum örgütlerinde çalış. Siyasi örgütlere gir.
Yapabilirsin ey Beşir. Çünkü fazladan zamanın vardır ve olanakların artmıştır. Gereksinim fazlan vardır yani.
Demek öyle Beşir.
Durumları ayarladın. Birikimleri tamamladın. Kendini hazırladın.
Diyeceklerin var. Yapacakların var. Enerjin var.
Karnın tok, sırtın pek. Dağarcık yüklü/ donanımlı.
Buyur anahtar senin, gir siyasete, hizmet et bizlere.
Sana yakışan da budur ey şanlı-şerefli Beşir.
Bilip de köşe bucak kaçanların,
Ortada göbek atıp da kenarda görünenlerin,
Vermek değil almak isteyen, çalıp çırpmak isteyenlerin,
Boş beyinleriyle, tatminsiz halleriyle, soyguncu yürekleriyle
makamları-mercileri-başlıkları-başkanlıkları-müdürlükleri-beylikleri-arpalıkları ambargosu altına alanların
karşısına dikil Beşir.
Bir adım at.
Bin adımın sesini duyacaksın.
İnanacaksın ki
inandırasın.
YORUMLAR
Bilip de köşe bucak kaçanların,
Ortada göbek atıp da kenarda görünenlerin,
Vermek değil almak isteyen, çalıp çırpmak isteyenlerin,
Boş beyinleriyle, tatminsiz halleriyle, soyguncu yürekleriyle
makamları-mercileri-başlıkları-başkanlıkları-müdürlükleri-beylikleri-arpalıkları ambargosu altına alanların
karşısına dikil Beşir.
Ellerinize sağlık...