9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
926
Okunma

Canım sa....(m),
Mektubuma
Kaldığım yerden , başlarken sevgilerimi ve tüm içtenliğimi de gönderiyorum .İyi olduğunu, mutlu olduğunu biliyor olmak bana huzur veriyor inan.
Kızımız ve diğer anne-kız üçü birlikte, Kur-an kursunun kapısından içeri girerler.Onları bekleyen yetkili bir hanım Hoca sevecen edasıyla misafir hane yazan bölüme alır.Genç kızın, içinde bulunduğu durumu anlayan yüz ifadesiyle dinler ve orada kalması için rıza gösterir.
Çaylarını içtikten sonra ,kadın ve kızı gitmek için ayağa kalkarlar, artık yerini bulmuştu,güvendeydi en azından.En önmelisi, dini bilgilerini kazanacaktı burada.Kız elini öptü,onu buraya getiren kadının ve sıkı sıkı sarıldı, yüreği yine kabarmıştı deniz dalgaları gibi.Taşmak istiyordu adeta gözlerinden.
-Geliriz, merak etme ,her cuma günü burdayız alırız seni de, birlikte dolaşırız dedi kızın annesi.
-Olur dedi kız..Dolu gözlerle
O, iyi insanların var olduğuna inanmıştı, bu yaşadıkları büyük dersler vermişti küçük yüreğine.
Burada kendisi gibi kaçan kız yoktu, çoğu ayrı illerden ,yurt dışından ,köylerden gelen kızlardı.Hoca hanım tembih etmişti hiç kimseye evden kaçtığını söyleme, hor davranırlar, alınırsın.Hem gerekmez de kimsenin bilmesi.Sen oku öğren, biz üstümüze düşeni yaparız ..Babanı ikna ederiz demişti.Hem çekinme , senin yaşın da kızlar var, onlarla kaynaşırısn.Arkadaşlık yaparsın.
Onları da buraya aileleri getirdi, okuyup öğrensinler diye..İki hafta gibi bir süre de Kur-an okumaya başlamıştı bizim küçük genç kızımız.
Öğrencilerin arasında sivrilmeye başlamıştı.Yemek yapıyor,dikiş ,nakış öğreniyordu. Boş vakti olmuyordu artık.Namazını kıldıkça büyüyordu kendince !
İkinci haftası bitmişti kursata kalalı.Özlemleri büyüyordu,kardeşine babasına,ablasına.Nasıl ulaşsam diye düşünürken birden mektup yazmak geldi aklına.
Kağıdını kalemini hazırladı ,gece diğer kızlar uyurken yazdı mektubunu.
’Baba..
Selam eder ellerinden öpreim..Biliyorum bana kızdın,belki de çok kızdın.Fakat seninle konuşmayı öyle çok istedim ki, hiç sakin olduğun an yoktu.Ne söylesem öfkeleniyordun,üstelik dövüyordun.Beni diğer kardeşim kadar sevmiyordun.Merak etme,ben kötü bir yerde değilim.Yatılı Kur-an kursunda kalıyorum.Burada bana çok iyi davranıyorlar.Söz verirsen bir daha dövmeyeceğine gelirim hafta sonları ..Beni hiç biriniz sevmiyordunuz.Hep bağırıp çağırıyordunuz.
Baba..İnan bana kötü hiç bir şey yapmadım.Hem seni çok özledim.Affet beni ...
Sabah çarşya çıkan görevli kızlardan brine verdi.Heyecanlandığından olsa gerek bütün bedeni titriyordu,elleri ayakları buz kesmişti.Şimdi olduğu gibi !
Hafta sonu gelmişti, yani cuma günü.Üçüncü cuma günüydü.Namazdan sonra dolaşmaya gideceklerdi.Onu almalarını beklerken,Hoca hanım gelip, bir adam geldi seni soruyor gel benimle dedi indi aşağıya,kız da onu takip etti.Giriş kapısında, babası ve ablası ,kardeşi onu bekliyordu.
Gözlerine inanmadı.Bir adım geri durdu,babası ne yapacaktı , ya yine döverse milletin içinde! Korkudan yüreği dışarı çıkacak gibi hızlı hızlı atıyordu.Sendeledi kız.Düşecek, bayılacaktı nerdeyse.Bahçede bankın üzerine oturup konuşmaya çalıştı babası.Yaptığı hatayı anlattı hoca hanıma.Ablasıyla ve kardeşiyle sarıldı ,koklaştı kız.Onu oraya getiren aileye gidildi hep birlikte.Teşekkür etti babası, göz yaşları içinde bu iyi aileye.Kadın da kıza sarıldı , her zaman burada, bir annen olduğunu unutma!. Burada bir değil, iki evin var.Baban izin versin, hep gel gör bizi, bizde geliriz seni görmeye dedi.Ve babası kızına ilk defa sarılmıştı, koklamıştı baba olarak.
*Mevla daima iyileler karşılaştırsın.
Şiddetin yerine iki tatlı söz , sevgiyle sıcak bir dokunuş, anlayan ve gülümseyen göz teması.
Onarılmaz sanılan yaraları sarardı oysa.
Hayat okulunda okumak , tecrubelerinden ders almak her insanın yapabileceği bir olgudur aslında.İnsan kendisini geliştirdikçe, mevlasını tanıyıp anladıkça, iyiyi ve güzeli seçebilir seviyeye gelir mutlaka.yeter ki istesin..O doğruyu bulamazsa doğru gelir onu bulur !