2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
714
Okunma
Savaş sıcak olmalı.
Binlerce ton patlatıcı yanar, ortalık tutuşur yanar.
İnsancıklar can havliyle kaçar.
İnsancıklar insancıkları kovalar.
İnsancıklar ölür,
İnsancıklar öldürür.
Kancıklar seyreder.
37 derece santigrat kan buharlaşır. Yer ısınır, gök ısınır. Savaş sıcak olmalı, sımsıcak. Bilenler bilir.
Savaşın da suyu çıktı. Soğuk savaş çıktı. Kancık savaş. Psikolojik savaş. Ekonomik savaş.
Bu soğuk savaş denilen meret daha acımasız çıktı. Daha çok can yaktı. Üstelik sessiz sedasız. Kan çıkmadan, kuruyup gitti insanlık.
Duman çıkmadan kavruldu ortalık.
Komünist sözcüğünü kullanamazdık bir zamanlar. İçeri atarlardı, işinden- geçim kaynağından ederlerdi insanı. Kim mi? Devletimiz. Sistemimiz. Yasalarımız ve onları uygulayanlar.
Neden?
Devletimiz faşist miydi? Kapitalist miydi? Neydi devletimizin ana doktrini?
Cumhuriyet idi ismi. Arapça olmalı. Cumhur-iyet. Halka ait. Halkın yönetimi. Türkiye. Türk-iye. Bu da Arapça olmalı.
Hani dilimiz büyük dillerden biriydi. Güçlüydü. Zengindi.
Ülkemizin ismi bile yok dilimizde. Yazıklar olsun bize.
Osmanlı’nın durumu ve kurtuluş/kuruluş savaşı yıllarımız malüm. Ya onca cumhur-iyet yıllarında ne yaptık?
Biz sıcak aşı, sıcak savaşı severiz.
Soğuk savaştan, siyas-etten anlamayız.
Biz savaşırız, akşam yiyeceğini çıkarmak için. Afiyetle karnımızı doyurdukmuydu, yarın umurumuzda olmaz.
Hele bir sabah olsun, hele bir başa gelsin düşünürüz bir şeyler.
Onca geçmişi olan bir ulusun devletinin ismi başka bir dilden. Hala öyle. Haklı değil mi ingilizler bu ülkeye HİNDİ demekte. TURKEY.
Soğuk savaş ne yaptı?
Bilgiyi ve tekniği hatta malzemeyi yani ekonomiyi yoğun kullandı.
Böylece güç kavramı değişti.
Eciş-bücüşler babayiğitleri alaşağı etti.
Bilek büküldü, yürek köreldi. Kılıçlar gökyüzünün karanlık bulutlarına sallandı.
Sosyalizm, kapitalizme yenildi.
Teorisyenlerin laga-lügaları, kıvırmaları sadece kafa karıştırıyor. Onlar havanda su dövüyorlar. Pratisyenler/uygulayıcılar her kimse zaten işin içine etmişler.
Alayı yanlış yolda. Çünkü yansız, bağımsız olamıyorlar. Nalıncı keseri gibi herkes kendine yontunca doğru bulunamıyor, bilinemiyor.
Böyle yamuk yumuk etkilerden kurtulup gerçeği/doğruyu ortaya koyanlar peygamberler oluyor zaten.
O yüzdendir ki:
Sosyalizm X kapitalizm.
Toplum X materyal.
İnsan X para.
Çekişmelerinde, insan paraya yenildi.
Biz -kendimize göre- yaratılanların en mükemmeli ve egemeniyiz güya.
Nasıl oldu da insan/insanlık yenildi.
Yaratılışa aykırı.
Demek ki, yanlış yoldadır insanlık. Kesinlikle böyle gitmeyecektir.
Şu Kastelli ne akıllı adamdı. Beşer şaşar, beşir şaşmaz demişti.
Ey Beşir nerdeysen çık ortaya. Kurtar şu zavallı beşeri/insanlığı.
Özgürlük elden gitti. Canlı cansıza yenildi.
Ulusun dili de yeniliyor galiba. Dilsiz ulus olunmuyor ki.
Geçenlerde bir anket sonuçlarını okuyordum. Zengin ve de uygar bir ülkede yapılmış.
Sorulardan bana can alıcı geleni:
Kadınlara soruyorlar EKONOMİK ÖZGÜRLÜKTEN YANA MISINIZ diye.
Cevapların yüzde kırktan biraz fazlası HAYIR diyor. Gerek duymuyor ekonomik özgürlüğüne. Bu ne demek oluyor şimdi. Biz neyin savaşını veriyoruz. İnsanoğlu, kadın böyle diyor.
Ne yani.
Yiyecek-içecek, giyinecek-kuşanacak, bir herif bulacak, ağzından girip-burnundan çıkacak, altına yatacak, kısrak gibi-kancık gibi yaşayıp gidecek.
Benim ülkemin güzel insanlarını kimse bu sınıfa sokamaz. Bizim kadınlarımız-analarımız-bacılarımız-arkadaşlarımız kutsaldır, maddeye teslim olmuş zavallı ruhsuzların yanında.
Akşam radyoda kulağıma bir pop/top şarkı takıldı. Bizim yenilerden ünlenmiş bir kızın sesi. Özetle; gideceksen git. Sırada bekleyen bir sürü insan var, hemen senden daha iyisini bulurum gibi bir şeyler vardı şarkısında. Tiksindim. İşte dedim içimden tükenmiş bir yürek, işte insanlığın çöküşü. Biz de küreselleşiyoruz galiba(!)
Senin neyine özgürlük. Hem özgürlüğün anlamı ne ki.
Özgürlük kavramı insanla özdeş değil mi.
İnsanlık çöktüyse, özgürlükten söz edilir mi.
Saygılar.