Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
gürhan
gürhan

KIRMIZI BACAKLI

Yorum

KIRMIZI BACAKLI

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

640

Okunma

KIRMIZI BACAKLI


Karı koca tilki yaşarmış eski zamanın bir diliminde, ülkenin birinde. Erkek tilkinin adı Hacı Pişman imiş her nasılsa, bayan tilkinin adı ise Arus imiş bir şekilde. Kurnazlanıp banıyorlarmış hayatın vakur akışı içinde. Mutlu sayılırlarmış. Kümesi bol memlekette tavuk hayaliyle süslü mehtaplı geceler yaşarlarmış.Oysa hiç tavuk tatlısı yememişler.
Arus Hanım bir gece rüya görür, rüyası kızarmış tavuk üstüne değil ama! “Kalk bey, kalk bakayım.” diye seslenivermiş kurnaz mı kurnaz kocası Hacı Pişman’a.
Bizimkisi çarnaçar: “Buyur hanım demiş, n’oldu da böyle sarsıyorsun beni.Tavuk tatlısı mı yaptın yoksa!”demiş.
Arus:”Yok bey” demiş “Tavuk tatlısı yok. Onu anca rüyanda yersin.” Ben başka bir şey anlatacağım sana. “Rüya gördümdü de onu anlatayım dedim sana.” Bizim bey tilki ise mahmur mahmur: “Anlat, de bakayım ne diyeceksen?” demiş. Arus söze girmiş:”Hey hacı, bu gece rüya gördüm.” diye başlamış. “Hoca çift sürüyormuş tarlada. Sonra öküzlerini alıp gitmiş eve. Ayrıca halkayla kayışını da bırakıvermiş tarlada. Sen şimdi kalk git hocanın tarlada bıraktığı halatla kayışı al gel. Bak rüyamda gördüm, vallahi oradalar, git al.”demiş.
Bizimkisi karısının rüyasında görüp kendisine anlattıklarını istemeyerek de kabul eder ve tarlaya gider.Gerçekten de halatla kayış oradadır.”Arus’un gördüğü rüya gerçekmiş meğer.” demiş kendi kendine:”Bizim hatun ne kadar da saf ve güzel bir gönle sahip ki Allah’ım ona bazı şeyleri ayan etmiş. Bundan sonra kıymetini bileyim bari” diye geçirmiş içinden. Tam bu esnada içinden geçirdiği cümleler nihayete ermeden Hoca çıkagelmiş tarlaya ve bizim Hacı Pişman’ı yakalamış kulaklarından. Bizimkisinin viyaklaması ciyaklaması nafiledir artık. Hoca, Hacı Pişman’ı önce güzelce yumuşatır. Sonra derisini yüzer. “De get, nere gidersen git”demiş Hoca gülerek. Hacı Pişman kıpkırmızı kalır ortada.Utanır, sıkılır evvela. Üryan bir halde karısına lanet eder sonra. Demin övdüğü karısına şimdi söver.
Arus Hanım ise evde heyecanlı bir şekilde kocasının yolunu gözlemektedir. Bekler ama nafile. Bizimkisini bir korku sarar ve bu korkuyla atar kendini dışarıya. Kocasını aramaya koyulur. Epey vakit sonra bakar ki karşıdan baldırı çıplak, gaydırı gubbak, kıpkırmızı bir yaratık kıvranmakta. Gayri ihtiyari seslenir Arus Hanım:”Hey kırmızı bacaklı! Hey kırmızı bacaklı!” diye. “Sen Hacı Pişman’dan bir haber getirdin mi bana?” diye sorar. Oysa kocasıdır o, sorduğu kişidir, tanımamıştır cısçıplak olduğu için. Onca yıllık hayat arkadaşını çıkaramamıştır yeni hali ile.Rüyasında gördüğü bir gerçeğin peşinde yolladığı ve Hoca’nın hışmına uğrayarak soyulan kocasını tanıyamamıştır. Kocası ise onu tanımanın rezaleti bir yana, uğradığı gazap öte yana, bir de karısının kendisini tanımamasından dolayı yarasına tuz basılmış bir halde inlemektedir. Bu haleti ruhiye ile yanıtlar Arus’unu:”He, he, he! Sen Arus’ sun hem de Deli Arus’ sun. Ağır ağır rüyalar görürsün beni daha çok belalara bulaştırırsın.”der.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kırmızı bacaklı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırmızı bacaklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIRMIZI BACAKLI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
zeki ersoy
zeki ersoy, @zekiersoy
31.8.2008
güzel öykü olmuş
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL