bugun de bu mektupla bitecek biliyorum seni yazip yazip silecegim gun boyu burusturup kiristirip sayfalar dolusu aatacagim bir yerlere sigaralar yanip yanip sonecek hatiralar dans edecek tek basina gizlice kuzeyde yagmurlarda bir eylu aksaminda bu gun sana noktasiz virgulsuz ve hic bir soru isareti olmayan bir mektup yazmak istiyorum aslinda bir cirpida seni yazmak geciyor icimden noktasiz gecelerimizdeki gibi tek basimiza ama bir yerlere nokta koymadan duralamalar olmadan ve nerede oldugunu sormadan sana mektup yazilmiyorki aslinda hic bir seyin geri gelmeyecegini tamamen anladigim bir aksam uzeri simdi butun yesiller sarilara karismis mavileri anlatiyor kuzeyde golgeler uzadikca uzuyor aksamlara ve gene ne yapacagimi bilemedigim upuzun bir gece var onumde o kocaman gozlerinden de kara dusunebilecegim her seyi dusundum simdiye kadar sorulacak butun sorulari sordu kendi kendime hata neredeydi diye yalnizligimi tanidigim en eski balikcilara anlattim gizlice rumelinde aglarin dibinde onlar bille bir sey diyemiyordu ruzgarlar sesiz ve soguk esiyordu ayrilik aksamlarinda bulutlar bile uzerime uzerime geliyordu ne sen biliyordun halimi o zamanlarda ne de tanri biliyordu aglamak ayip degilki yagmur yagmasa da aglayabilirsin YAGMURLARI BARI KIRLETME NE OLUR o yalanci gozyaslarinla biliyormusun dunya kac yasinda simdi biliyormusun kac bin defa eski senden benden kac milyon insani curutmus toprak kac inci disten kum yapmis kac tapilasi yesil gozden yaprak aramizdaki en buyuk uzaklik ne biliyor musun simdi zaman sen bu gunu yasiyorsun her yaptigin yeni ben ise sende kaldim dunde ilk tanistigimiz ilk sevistigimiz gunde gitmeden once hic dusundun mu biz neyi yasadik diye yillar boyu hic mi hicleri mi hicler icin mi konustuk gunduzleri sevismeler gece boyu el ele hicler yolunda mi yuruduk boydan boya o istanbulu bir gun hatiralara mutlaka ihtiyacin olacak hic mi utanmayacaksin hic mi aglamayacaksin bir gun kafan takilirsa hiclere halbuki ilk defa ucmayi becerebilmis bir kusun sevinci vardi icinde beraber oldugumuz ilk gunlerde o acemi acemi kanat cirpislarini minicik kalbinin atislrini tam dusecegim yere el avuc acislarini bilmiyorum canim hangisini dusunmeli simdi hangisini bu mektuba yazmali haydi biraz anlatsana ne olur bir kere telefon etsen allah askina neredesin simdi her gordugun ruyaya inandigini her tatli soze her yasli goze hala kandigini sabah gunesine bakarak avuttugunu dudaklarini aksam ruzgarlarinin saclarini oksadigini cok guzel olmana ragmen seni hala deliler gibi seven birinin bulunmadigini anlatsana be canim anlatsana uc bes kelimeylen telefondan kulagima hatirliyormusun cok sevincli bir pazartesi aksami tut ki neye yarar bahar olusu duymuyorsam yanimda senin kokunu demistin bunu benim kucuk kagitlarimdan birine yazmistim cunku ben butun korkularimi kucuk kagitlara butun sevinclerimi ise kalbime yazarim anilarimizi artik bir arti bir eksi biraz yalan biraz yanlis topluyorum bu gunlerde bir defterde boluyorum yuzlere binlere istanbul sokaklari cikiyor sonuc saclarin cikiyor korka korka kokladigim dudaklarin cikiyor neticede gece yarilari gibi sancilarim her yerimde tanimadigim agrilar ama tam netice cikmiyor cikmaz sokaklar cikiyor onume zifiri karanlik sensiz korkacagim ama o sokaklardan butun beklemelerine ragmen sen cikmiyorsun be canim artik sensiz bir gune baslamak o kadar zor oluyor ki o kadar dokunuyor ki yanlizligin o kadar koyuyor ki her nereye baksam senden bir seyler goruyorum gittiginden beri gunduzleri yasamiyorum zaten sana yazdigim her siirde biraz her mektupta yari yariya gecelerimi hic sorma orada hepten oluyorumm..... |