- 754 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
GÜL DALI EĞİKTİR
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Yarin alnından damıtılmış ter damlasıydı gün ışığıyla ellerime dökülen. Yorgun bedenin taşıyamayacağı yükleri sırtlandığını söyleyip gidişinle başladı kabuslar.Gitme deyişim anlam katmayacaktı ayrılığına sustum.Hala dilsizim senden yana.Hala sevdan kor.Hala resmin saklı kurutulmuş gül yaprakları dolu kitabında.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Tel tel savrulurdu saçların rüzgarda.Her telde gül narinliği bulur,sığındığım gecelerde büyütürdüm dal dal içimde.Azmin yıkamayacağı sur yoktur dünyada deyip gidişinle başladı bedenimde dökülmeler.Yastığın kenarında kırık bir saç teliydi umutlar ellerime saran.Gitme deyişim anlam yüklemeyecekti yalnızlığıma sustum.Hala dilsizim senden yana.Hala sevdan kıvılcım.Hala şiirin okunur ızdıraplar kıvamında.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Nemli kirpiklerin,boşalacak dolu taneleri taşıyan göz çukurlarından sağanaktı ellerime yağan.Kısa aralıklarda kavuşmanın tadıydı yaşanan.Ve kısa aralıklarda acılara teslimiyetti yaşanacaklar.Sen hayallerine giderken ben ayak bağı olurum deyişinle noktalandı konuşma. Dur deyişimin kararını değiştirmeyeceği gerçeğini bildiğim için sustum.Hala dilsizim senden yana.Hala sevdan volkanlar gibi içimde.Her an lavlarını püskürtmeye hazır.Ve hala işlemeli mendilin okşar gözyaşlarımı,işlemeleri eğik gül dalında.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Seni yar diye sineme sarmak isterdim.Dertlerinle dertlenmek,sevgilerini paylaşmak ve büyütmekti meramım.Gözlerinde şahit olduğum erdemdi gözlerime düşen.Gittiğin güne lanet okumadım ama bildim ki yar uçurum demekmiş.
Veda niyetiyle uzattığın elin eğikti.Aynı isteksizlikle uzattım ellerimi. Tırnakların içime battı.Yüzünde acı dolu bir karanlık.Beni zindana attı.Dudaklarında dişlerinin izi.kan pıhtısına dönüşmüş.Alyuvar ve akyuvarlarım donuyor damarımda.Kalbinin kalbime en yakın olduğu veda anında gönlüme kar yağıyor.Uzak okyanuslardan kopan aysbergler dolaşıyor kıtamda.Donuk bir ürperiş…Ellerin uzaklaşıyor elimden.Boynun eğiliyor.Suçlu ve pişman insanlar gibi dönüyorsun arkanı yavaşça.Saniyeler bir asır. Yanağından süzülen ,süzüldükçe kıvrılan dudak büzüşlerine uygun bir harita çizen göz yaşlarını saklamadan gidiyorsun.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Ellerinle topladın mı dağıttın mı belli olmayan saçların tekrar savruluyor merdivenlerden inerken .ardından bakakalıyorum.Sinir damarlarını aldırmış bir kitle kalıyor duvarın dibinde.Ellerinde tırnaklarının acısı var duvarın.Gözlerinde gözünün aksi var duvarın.
Duvar, köşelerine yumulmak ;yüzünü nedensizdir ama saklamak istiyor.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Senin de boynun eğikti giderken.Vicdan muhasebelerinden kurtulamadığın belli.Boynun eğikti giderken hala vurgunluğun belli sevdama.Boynun eğikti giderken ellerinin terlemesinden, bakışlarını kaçırmandan belli içine sinmemiş gidişin.Saçlarının dağınıklığı, gözlerinin altındaki morluklar gecenin zorluğundan belli.Parça parça ,çoğu anlamsız cümle kurmalarından belli ayrılışı hazmedemediğin.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Senin de boynun eğikti karşımda dururken. Kirpiklerinin saklamadığı bulutlu gözlerinden dökülenler değirmen taşıydı yüreğime yerleşen.Senin de boynun eğikti omuzlarımda başın veda ederken.Saçlarından düşen teller,içime sinen kokun ürkekti belli.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Sensizliğe adanan bunca yıllar bozmadı yeminimi . Hep sustum,dilsizim senden yana.Ne ağıtlar yaktım ardına ne de adınla başlayan türküler ,şarkılar bestelendi.Sakladım adını meze olmasın diye yüksek tavanlı,loş avizeli salon sarhoşlarına diye.Gizledim elbette adını meze olmasın diye sahil kasabalarının balık kokan tahta iskelelerinde başka sevdalara.
Boynun hala eğik mi bilmem gül dalı sevdam.
Sen gittin ya eğiktir benim de boynum.hala Yüreğimde taşıdığım ama bir türlü büyütemediğim sırlarını yazma vaktidir diye başladım.Bu defa ahdıma boynum kıldan ince . Adını kullanmadan hatıraların bütün güllere ulaşır mı bilmem.seni etiketlemeden, ışıklı,parlak reklam cümleleri olmadan anlatabilir miyim bilemem Kalemi açıp öpme devrinden uzaktayım üstelik.
Yazmasam deli olacaktım diyen adamın ruh iklimini daha iyi anlıyorum artık. Ben yazdıkça tazelenecek acılarım.Yüzüme vurulacak hep zaaflarım.Ardından gelmeyişim, tekrar aramayışım,yazdıklarına neden cevap vermediğim tek tek dökülecek satırlara.Ve satırlar, beyaz sayfalara dökülen her kara lekede bir daha yanacak aşka dair sözlerle.
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın. Boynun hala eğik mi gül dalım?
Ben hala birlikte büyüttüğümüz sevdalara bende etmiş bedenini yaşarken eğiktir boynum. Azaba dönüktür kalbim ve emin ol ki yeniktir sanma zamana hatıraların.Sadece ,sadece benim de boynum eğiktir.
SİNAN YILMAZ
YORUMLAR
çok güzeldi anlatımınız. keyifle okudum.
bir kaç yerde noktalama işareti eksikliğinden kaynaklı anlam kaymaları var fakat bütününe baktığımda sevdim yazıyı.
''Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın.
Senin de boynun eğikti giderken.Vicdan muhasebelerinden kurtulamadığın belli.Boynun eğikti giderken hala vurgunluğun belli sevdama.''
Gül dalı eğiktir boynu gibi sevdamın. Boynun hala eğik mi gül dalım. Ben hala birlikte büyüttüğümüz sevdalara bende etmiş bedenini yaşarken eğiktir boynum. Azaba dönüktür kalbim ve emin ol ki yeniktir sanma zamana hatıraların.Sadece ,sadece benim de boynum eğiktir.
son satırlar içten bir o kadar da hüzün dolu sevgisiz kalmamak dileği ile sevgiyle... tebrikler...
Moonlight tarafından 4/5/2007 2:40:23 PM zamanında düzenlenmiştir.