0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
27
Okunma
Sır Tutmasını Bilir Misin?
Sırlar, bitip tükenmek bilmeyen sırlar… Hayatımızın her anında mutlaka karşılaştığımız, tutmak zorunda olduğumuz ya da paylaşmak zorunda olduğumuz sırlar. Hep bir merak konusu olmuştur, olmaya da devam edecektir. Herkes her şeyi bilemez, bilmemeli de zaten. O yüzden bir yerlerden çıkıverir karşımıza.
Paylaşmak da saklamak da size kalmış. İçinizdeki ses aman duyduğun sırrı paylaş der. Oysa bu yanlıştır. Size güvenenin güvenini boşa çıkarmış olursunuz. Saklanmasını istediğiniz sır sizin sırrınız olsa ne tepki verirdiniz, ona göre davranın. Kimse sırrının açığa çıkmasını istemez. Biri güvenip bir sır verdiyse o sizde saklı kalmalı. Siz de öyle herkese de sırrınızı vermeyin zaten. Herkes güvenilir değil çünkü.
Bu konuyla alakalı Yavuz Sultan Selim Han’ın meşhur bir sır hadisesi vardır. Sultan, devlet işlerinde ser verir sır vermezmiş. Hele ki yapacağı seferleri son ana kadar kimselere demez, bunu bir güvenlik tedbiri olarak görürmüş. Yine bir gün orduya sefer emri vermiş lakin nereye olduğunu dememiş. Vezirlerden birisi merakına yenik düşüp padişaha sormuş: ‘’Sultanım, ordu nereye sefer gider merak ederim.’’ demiş. Sultan gayet ciddi bir şekilde ‘’Sen sır tutmasını bilir misin?’’ diye sormuş vezirine.
Vezir, sırrı paylaşacağını düşünerek: ‘’ Bilirim Sultanım’’ demiş. Bunun üzerine Sultan: ‘’ İyi öyleyse ben de bilirim.’’ Demiş. Bu duruma vezir biraz bozulmuş bir şey diyememiş. Buradan anlayacağımız üzere öyle her sırrımızı kimseyle paylaşmayacağız. Sırrını vermek, düşmanına malzeme vermektir. Bırakın sizde kalsın. Sahi, sır tutmasını bilir misiniz?
NECATİ DİLEK